‘Dünya’nın kulağı’ konuştu;

                            ‘SNOWDEN’DEN SONRA SIR KALMADI’

‘Dünya’nın Kulağı’ olarak bilinen ‘dinleme ve izleme’ sistemi ABD’de National Security Agency, İngiltere’de ise GCHQ adlı güvenlik örgütleri tarafından yönetiliyor. Bu örgütler Dünya’da ‘bilişim savaşı’ olarak adlandırılan,Güvenlik ajansları ile Medya arasında sürdürülen kavganın devlet tarafı. GCHQ (İngiliz sigint ajansı) Dünya telefon,dijital mesaj ve internet trafiğinin en önemli ‘izleyicilerinden’ biri. Bu kurumun yıllarca başkanlığını yapan,ABD ve İngiliz istihbaratının koordinasyon sorumlusu, Başbakan’ın güvenlik danışmanı Sir David Omand, Londra Üniversitesinde yaptığı konuşmada ilgi çekici açıklamalarda bulundu ; ‘Snowden’den sonra sır diye birşey kalmadı. Herkes herşeyi biliyor’.

Medya mı, Whitehall mu ?

6 Mayıs günü Londra’da yapılan ‘Bilişim savaşı’ adlı panelde Devlet Güvenliği adına konuşan Sir David Omand’ın yanında, BBC nin Uluslararası haber alanındaki en önemli editörlerinden biri olan Nik Gowing, ‘dijital devrim’ olarak adlandırdıkları son yılların teknolojik gelişmelerinin Medya alanındaki yansımalarını tartıştılar. Medya alanındaki özgürlüklerin genişletilmesini savunan Nik Gowing, ‘Gerçekte yeni teknoloji karşısında Devlet’in Medya’nın haber kaynaklarını kontrol etme gücünün yasal yollardan imkansız hale geldiğini’ söyledi. Geçtiğimiz hafta başlayan NATO’nun Baltık Ülkeleri ve Polonya’da yürüttüğü ‘asker ve füze sevkiyatını’ yakından izlediğini söyleyen Gowing; ‘Bir yanda biz,bir yanda Rus medyası iki taraftaki askeri faaliyeti 50 dolarlık ‘remote kontrollü uçan araçlarımızla’ katılan askerlerin kimliklerine  kadar izledik. Araçları havada vuruyorlar ama bir yenisini yolluyoruz’ dedi. Cep telefonlarının ve halkın kullandığı video araçlarının çok önemli bir ‘güvenli haber kaynağı’ oluşturduğunu dikkat çeken Gowing, ‘halkın telefon kullanmasını nasıl önleyeceksiniz’ diye sordu. Medya’nın yeni teknoloji sayesinde sadece habere ulaşma özelliğinin  değil, aynı zamanda ‘haberi yaratma’ özelliğininde yükseldiğini söyleyen Nik Gowing, ‘Cezayir’deki Gaz santralı baskınının bir işçinin telefon mesajı ile ortaya çıktığını ve devletten önce medya’nın haberi olduğunu kaydetti. Gowing;ABD’deki siyahilere karşı polis saldırganlığının, İngiltere’de polis itmesiyle yere düşen ve ölen bir gazetecinin ölüm sebebinin cep telefonu görüntüleri ile ortaya çıktığını ve medya da yansıtıldığı için protesto gösterileri yapıldığını’ ileri sürerek ‘Biz yazmasaydık bu haberler olmayacaktı’ dedi.

       ‘Rusya,Çin ve Tayyip Erdoğan bilişimi kontrol çabasında’

BBC editörlerinden Nick Gowing, uluslararası bilişim kontrolü alanında Rusya ve Çin’in büyük yatırımlarla bilgi akışını kontrol etme girişiminde bulunduklarını belirtti. Rusya devlet televizyonunun 500, Çin’in ise 800 milyonluk bütçelerle yeni teknolojiyi devreye soktuklarına dikkat çeken Gowing ‘Türkiye’de herşeyi kontrol altına almaya çalışan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da TRT ye yaptığı milyarlık yatırımlarla bu alanda yeni bir güç olmaya çalıştığını ifade etti. Rusya,Çin ve Türkiye’yi aynı gurupta değerlendiren BBC Editörü,’Bu ülkelerde bırakın medya özgürlüğünü, gazetecilerin yaşam özgürlüğü bile tehlikede’dedi.

             David Omand; ‘Seçimden sonra kontrol kuracağız’

‘Dijital Devrim’ olarak adlandırdığı teknolojik gelişmelerden sonra Medya’da devlet güvenliğini ilgilendiren konularda kontrolün güçleştiğini söyleyen İngiltere’nin GCHQ eski genel müdürü Sir David Omand ‘ancak biz bunun yolunu biliyoruz. Önümüzdeki seçimlerden sonra Parlamento çoğunluğunu elde edersek bu kontolü sağlayacağız’ dedi. Özellikle yurt dışında görev yapan Özel kuvvetlere bağlı asker ve polislerin faaliyetleri hakkında bilgi veren yayınları önleyeceklerini söyleyen Omand ‘Snowden’in yaptığı ve muhtemelen Rusya istihbaratına verdiği açıklamalar İngiltere’nin de yurt dışındaki askeri faaliyetine çok ciddi zarar verdi. Guardian gazetesine ulaştırılan bu bilgilerin mahkeme kararı ile teslim edilmesini istedik.Vermediler. Biz de gidip onları kullanılmaz hale getirdik’ dedi.

Mahir Tan              LondraPosta-Londra

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın