Zogo’nun ‘ Arnavut Tipi’ Krallığı

Zogo Anayasası

Arnavut Kralı Zogo’nun hikayesini yazmak bizim aklımıza gelmiş değil. ‘Zogo’ ve Arnavutluk’ta kurduğu rejim, geçtiğimiz hafta 10 Kasım’da Londra’da unutulmaz bir konferans veren Mustafa Kemal Ulusu’nun babası Atatürk’ün yanında Çankaya Köşkünde 12 yıl Kütüphaneciliğini yapan Nuri Ulusu’nın anlatımından çıkardığımız bir detay. Nuri Ulusu’nun tanık olduğu bir konuşmada, TBMM üyelerinden bir Milletvekili Atatürk’e bir öneride bulunur; ‘Paşam’ der,’İzin verin bir kanun çıkaralım. sizi ömür boyu Cumhurbaşkanı ilan edelim’. Sinirlenen, Mustafa Kemal Atatürk’ün cevabı çok ilgi çekici olur.’ Siz beni Kral Faruk, Arnavut Kralı Zogo’mu yapmak istiyorsunuz ?.’
Mustafa Kemal Atatürk, kurulu çağdaş ve parlamenter bir Cumhuriyet yönetiminde ‘yasa yoluyla’ hayat boyu bir başkan seçmek önerisine bakışı böyleydi. Kral Faruk, Mısırda sömürge yönetimi tarafından tahta oturtulmuş bir kuklaydı. Arnavut Kralı Zogo ise komşusu Mussulini İtalya’sının himayesinde ‘kendine göre kurduğu bir rejim içinde sırasıyla Bakan,Başbakan,Cumhurbaşkanı ve Kral ilan edilen bir diktatördü.Galatasaray Lisesi Mezunu, Osmanlı hanedanı ile akraba Kral Zogo, 1912 de Arnavutluk’un Osmanlı İdaresinden bağımsızlığını ilan eden deklerasyonu imza ettkten sonra Krallığa kadar çıkan merdivenleri tırmanmaya başlar. Zogo, Bakan,Ordu başkomutanı, Başbakan, Cumhurreisi olarak Arnavutluk’u Batı ülkeleri benzeri bir Parlamenter Cumhuriyet biçimine dönüştürür. Sonunda yine yasalar yoluyla kendisini Kral ilan edecek bir ‘Anayasal Monarşiye’. Kısaca yeni bir Anayasa yapan Arnavutluk, Kral’ını da seçer. Kuşkusuz süresiz kaydıyla…

‘Özgün Başkanlık- Özgün Krallık’

Zogo’nun Krallığa giden yolu, ve kurduğu ‘Anayasal Monarşi’ sistemi dönemin şartlarında (1922-1939) kendine özgü (Arnavut Tipi) bir rejim yaratmıştı. Sürekli olarak Mussolini İtalya’sının örtülü işgali altında yürüyen ‘Zogo rejimi’, çağdaşı olan hiç bir ülkeye benzemiyordu. Ne Parlamenter sistem, ne Başkanlık sistemi ve ne de Krallık değildi. Zira bu rejimlerin tümünde adaylar ‘var olan bir sistem’ içinde yer almak için çabalarlardı. Kimse kendisini Başbakan,Cumhurreisi ve Kral yapacak ‘Anayasa’ metinlerini kendisi hazırlamamiştı Zogo’ya kadar.

Zogo’nun kendine özgü yaşamı belki Dünya siyaset tarihinde geleceğe ışık tutacak bir kategori yaratmış. Yabancımız değildi. Kızkardeşinin evliliği yoluyla Osmanlı Hanedanına akraba düşerdi. Galatasaray Lisesi mezunu Zogo, bir ülkede sırasıyla Bakan,Ordu Başkomutanı,Başbakan, Reisicumhur oldu. Sonunda rejimi Krallığa döndürüp ‘Anayasal Monark’ oldu. Zogo’nın çeşitli kategorilerdeki iktidarı tam 17 yıl sürdü.

Mahir Tan LondraPosta-Londra