Zancani’nin de 40 bin dolarlık saati var

Uçan İranlı’nın da 40 bin dolarlık saati var

                   

Türkiye ile yapılan altın ticaretinde saat bolluğu


Türkiye’de büyük 17 Aralık siyasi-mali depreminin ilk patlamasını yaratan Reza Sarraf olayı, Türk halkının belleğinde bir bakana verildiği ileri sürülen 150 bin liralık saat rüşveti ile yer etti. Türkiye’de saati ve onun sembolize ettiği İran’a altın skandalından tutuklanan Sarraf, bakan oğulları, banka yöneticilerinin toptan tahliye edilmelerine karşılık, bu şebekenin İran’daki başı olan Babek Zancani soruşturması derinleştirilerek sürüyor. Türkiye’de bir bakana verildiği ileri sürülen saatin bir benzerinin de Babek Zancani’nin kolunda bulunduğu İran ve Lübnan gazetelerinde yer aldı. 

İran’da ABD ambargolarından sonra kurulan Petrol karşılığında altın takası sistemi, şimdi İran’da büyük ölçüde devleti soyma soruşturması olarak sürüyor. Türkiye açısından gerçek boyutları 13 milyar dolara kadar uzanan altın ticareti, İran için, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan, Tacikistan gibi ülkeleri de içine alarak çok daha büyük rakamlara ulaşıyor. İran’da büyük ölçüde Başkan Ruhani’nin ‘geçmiş dönem ile hesaplaşması’ biçiminde gelişen soruşturma da, içinde bir Başkan Yardımcısı, bir Başkan Danışmanı ve aralarında Devrim Muhafızlarına bağlı görevlilerinde bulunduğu 12 kişi tutuklandı. 

Zancani’yi birkaç yıl içinde milyarder düzeyine yükselten ‘Paravan şirketler üzerinde altın ticareti’, İran’ın eline geçen bilgilere göre; ‘Türkiye’de kurulan şirketler’in Birleşik Arap Emirlikleri ve Tacikistan’da şubeler açması’ biçiminde yürütüldü. Türkiye’de 17 Aralık ‘vaka-ı hayriye’sinden sonra gündeme gelen Sarraf ve bakanlık rüşvetleri olayı, gerçekte İran’daki patron Zancani ve Türkiye ilişkileri olarak 2013 Mayıs ayında Batı ve ABD tarafından ayan beyan ortaya çıkarılmıştı. Bizde ‘cemaat çekişmesi’ olarak sunulmaya çalışılan operasyonlar gerçekte düğmeye basacağını 17 Aralık’tan iki hafta önce açıklayan ABD’nin İran ambargolarından sorumlu Başkan Danışmanı Cohen tarafından bildirilmişti. 

İran-Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri- Tacikistan gibi kilit ülkelerdeki paravan şirketler ve altın akışını ‘resmi talep üzerine’ inceleyen ‘Roubini Global Economics’, Türkiye-İran trafiğinin toplam değerinin 13 milyar dolar olduğunu kaydediyor. Roubini Global Economics, bir bölümü başka ülkelerden toplanıp uçaklarla Türkiye’ye getirilen altınların, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ‘yeniden çubuklar haline getirildikten sonra’ İran’a gönderildiğini belirtiyor.

Türkiye’de baş aktör kim?


İran’da Ahmedinecat döneminin bir sorgulaması olarak gelişen olaylar, iki hafta önce yapılan yeni tutuklamalarla Ruhani-Cumhuriyet Muhafizları çekişmesine doğru yol alıyor. İran’da önceleri ‘ambargolara karşı bir savunma sistemi’ olarak sunulan altın karşılığı petrol takası sistemi, son günlerde Devletin tüm kesimlerinin desteklediği ‘İran’ı dolandırma’ soruşturması biçimine dönüştü. Zira Zancani ve Devrim muhafizlarının da aralarında bulunduğu ekibe karşı yapılan suçlama, İran’ın sattığı ancak karşılığını alamadığı petrol konusunu kapsıyor. Ahmedinecat döneminin bir başkan yardımcısı, bir başkan danışmanı ve devrim muhafızlarının üst kademe kumandanlarının tutuklananlar arasında olduğu bildiriliyor. 

Zancani ve işbirliği içinde olduğu İranlı yetkililerin İran mahkemelerindeki savunmalarında, ’İran’ın sattığı petrol ile aldığı para arasındaki büyük farkı ‘yabancı ülkelerde dağıttıkları rüşvet’ kalemlerinde açıklamaları bekleniyor. İran ve Lübnan gazetelerinin verdiği rakamlar, bu farkın yaklaşık 6 milyar dolar olduğunu gösteriyor. İran’da yapılan soruşturmalardan çıkacak yeni bilgilerin, Türkiye’de 17 Aralık’ta ismi geçenlerden daha üst düzeyde, belki de İstihbarat alanında uluslararası ilişkilere sahip olan ve Başbakan’a çok yakın kişiliklerin ismini gündeme getirmesi bekleniyor. Bu ismin açıklanmasının yaratacağı sonuçları tahmin etmek zor değil. Zira hukuki bulgular Türkiye’deki savcılar ve hakimlerin eline değmeyecek biçimde doğrudan İran tarafından Batı medyasına ve uluslararası kuruluşlara bildiriliyor. Bu alanda Batı güvenlik kuruluşlarında ve İran kaynaklarında yeterince bilgi şu sırada mevcut durumda. Bunları önümüzdeki günlerde okuyucularımıza ileteceğiz. 
   
Mahir Tan / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz!