YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİ- SON ÇEYREĞİ

  YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİ, SON ÇEYREĞİ

 

      Her yeni yıl öncekinden farklıdır. Zira, bir önceki yıl hatta daha eskiler yeni yıl başlarken değerlendirilir.Farklılılar görülür.  Yılın ilk günleri bu nedenle insanlarda mukayese ve yanlışları görebilme olanağının en yüksek olduğu dönemlerdir.

Yaşları bugünlerde 70 lere dayanmış insanlar, geçmiş olayları diğer yaş guruplarına göre daha açık olarak değerlendirme olanağına sahipler. Özel bir çaba sarfetmeseler bile sadece yaşamakla, Türkiye’de politik açıdan kayda değer olaylarının ya içinde yada yakınlarında bulunmuşlardır.

Siyasi açıdan kayda değer olaylar; siyasetin doğal akışı içinde depremler biçiminde görülebilecek darbeler, önemli kişiliklere karşı suikastler yada kitlesel ayaklanmalar olarak zikredilmelidir. İnsan ömrü sınırları içinde bakıldığında , 2019’a girerken 1960 sonrası yaşananları değerlendirebilecek kadar siyasi deneyime ve eğitime sahip olanlar, yeni yılın neler getireceğini görebilme alanında avantajlı bir durumda bulunuyorlar.

Kapıdaki 2019’un bir özelliği, Türkiye’yi Türkiye yapan 19 Mayıs 1919 hareketinin 100. Yılının yaşanacak olması.

Oysa Yüzyıllar modern milletlerin tarihinde çok uzun bir zaman dilimi.

Dahası, yıllar sadece takvimleri ilgilendiren bir boyut değil. Toplumlar söz konusu olduğunda, sosyal çalkantılara yol açan olayların şiddeti, onların liderlerinin gücü, çevre şartları, zamanın ,sosyal anlamda,takvim yapraklarından çok daha hızlı bir biçimde dönüşünü getiriyor.

Bunu görmek için son yüzyılımızın ilk çeyreğinde olanlara ve toplumda yarattığı muzzam değişmelere bakmak yeterli. Türkiye’nin son yüzyılını kuran gelişmeler 1919-1939 yılları arasında geçen 20 yıla aittir. Bu yıllar ise doğrudan doğruya Atatürk yıllarıdır. Atatürk’ün kişisel yaşamının son çeyreği ve Türk toplumunun ulusal yaşamının ilk çeyreği birbirinden bir daha ayrılmayacak biçimde iç içe geçmiş bir tarih dilimi oldu.

2019’un doğal olarak çağrıştırdığı 1919 sonrası yüzyıl, Türk toplumunda devrim ve karşı devrimi içeren uzun bir  asır.

Tüm modern uluslar için de aynı gerçekler ortaya çıkmış bu yıllar içinde. Almanya ve İtalya, Özgürlük ve Faşizmi yaşamış, İlk modern devleti kuran Fransa iki kez esir millet olmuş bu yüzyılda.

Yeni yılın ilk önemli uyarısı bu olmalı;  Türkiye’nin bu tarihsel yüzyılının ilk çeyreğinde değil, son çeyreğindeyiz. Atatürk ve Devrim yıllarında değil,Karşı-Devrim’in tam göbeğindeyiz.

’Buraya nasıl geldik ?’ bundan sonra gelecek olan soru.

 Bizi buraya getiren yıllar değil.  O kutlu ağacı, zaman değil, kendi kurdu kemirdi.

Bunun son 50 yılını kendi gözlerimizle gördük.

2019 da ne olacaksa, bunun işaretlerini gördük.

Topluma ‘korkmayın’ diyenleri öldürüyorlardı.

Şimdi,yenilerinin isimlerinin altını çiziyorlar.    

Muammer Aksoy,Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı.

Yüzyılımızın ilk çeyreği idiler.

 

Siyasette mucizeler olmaz. Yeni yılda da böyle doğa dışı gelişmeler beklemeyiniz.

2109 da neler  olacaksa, siz bunların işaretlerini görmüşsünüzdür.

 

Mahir Tan           LondraPosta- Londra