Yüksel Sarı; O GÜN TUTULSUN ELLERİN, GÜN YÜZÜ GÖRMEYESİN…

                                 VEKİLİME MEKTUP

                                 Yüksel Sarı

Yapma!

Sakın yapma! … Sen de katılma bu ihanet kervanına. Karanlık planların bir parçası da sen olma.

Biliyorsun, söz konusu olan mazlum milletimizin geleceğidir.

Sakın! …Milletin kaderi ile oynama.

Malum; Türlü türlü vaatler söz konusu şimdi.  İkbal kapıları senin de için açılır belki.  Belki de yüce yüce makamlar bekliyor seni.

Ama yapma!

Unutma! … Bu millet… Bu asil millet, yani senin atan, anan, baban nice zorluklara katlanmış, nice acılar yaşamıştı da, yine de teslim olmamıştı.  Sen ki onların evladısın, sen de teslim olmayacaksın… Olmamalısın.

Belki ikbal kapıları kapanacak sana, belki de bir daha seçtirmeyecekler seni.

Olsun! … Bil ki asil milletimizin kalbinde hep var olacaksın.

Duyduk ki; ‘Hemen seçime gider, bir daha da seçtirmeyiz seni demişler”

Desinler! … Sakın kanma!

Ola ki kandın;  Düşün… Çoluk çocuğunun yüzüne nasıl bakacaksın?

Elbet tarih de yazacak bunu. O zaman asırlar boyu kendi neslin tarafından bile lanetle anılacaksın. Çünkü onların da geleceğini mahvetmiş olacaksın.

Bilmem ki başka ne desem?

Vere vere, verecek bir şeyi kalmadığından yoksuldur bizim milletimiz. Yine de bir şey vermek gerekiyorsa vatan yolunda, elbet veririz…  Feda olsun!

Maaşına iki kat daha zam yapabilir, promosyonlarını beşe katlayabilir, vekillik olanaklarından eş, dost, akraba ve tüm yakınlarını yararlandırabilir, her biri için haftalık yurt dışı gezisi bile ayarlayabilirsin… Helal olsun!’

Yeter ki yapma!

İlle de yaparsan eğer; İşte o gün tutulsun ellerin. Günyüzü görmeyesin!

Ve dahi… Hemeroit olasın!

     Av. YÜKSEL SARI