Yüksel Sarı; En Büyük Bayram

EN BÜYÜK BAYRAM
Yüksel Sarı

Daha önceki Cumhuriyet Bayramlarında olanları hatırlıyor musunuz?
Hükümet, halkı Atatürk anıtlarına yaklaştırmıyor, yurdun her yanında Atatürk anıtlarına çelenk koymak isteyen halk ile güvenlik güçleri arasında arbede yaşanıyor, Ankara’da eski TBMM binası önünde toplanmış olan halk polisin barikatlarını, TOMA ve biber gazlı müdahalesini aşarak Anıtkabir’e güçlükle ulaşabiliyor, çok sayıda yurttaş yaralanıyor, birçoğu da gözaltına alınıyordu.
Bir de bu yılki Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine bakın.
Ankara Büyük Şehir belediyesi bu yıl etkinlikte önemli bir rol aldı. Mehter marşı eşliğinde Ulus’tan Kızılay’a ( 15 Temmuz Milli İrada Meydanı) kadar fener alayı düzenledi. Süslü otobüslerde gazilerin yer aldığı kortej bir kilometrelik Türk bayrağı taşıdı. Klasik arabalar gösterisi yapıldı. Belediye’nin üstü açık otobüslerinden halka hediyeler dağıtıldı.
Eminim,“ Yoksa birilerinin başına taş mı düştü?” diye düşünmüşsünüzdür. Keşke öyle olsaydı, ama değil.
Neden öyle olmadığını İstanbul’da yapılan Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine bakınca anlayacaksınız.
AKP İstanbul İl Gençlik kolları da bu yıl Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Beyoğlu’nda başlayıp Galatasaray’da sona eren bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ellerinde 15 Temmuz şehitlerinin resimleri bulunan gençlerin taşıdığı bazı pankartlar şöyle:
“Ak gençlik burada, reisin yanında”
“Gençlik istedi Anayasa geliyor”
“Gençlik başkanlık istiyor”
“Başkanın adamları”

Ancak Ak gençlerin taşıdığı öyle iki pankart var ki, üzerinde epeyce bir düşünmek gerekiyor.
En önde taşıdıkları ve yürüyüşe anlamını veren pankarttaki yazı şöyle;
“Türkiye’nin İstiklal yürüyüşü”
Dikkat ediniz, Cumhuriyet bayramı olduğu halde, ‘Cumhuriyet yürüyüşü ‘ demiyor. Cumhuriyetten öncesine yani sadece Kurtuluş(İstiklal) savaşına vurgu yapıyor. Buna karşılık Cumhuriyeti sahiplenmiyor. Çünkü Cumhuriyette laiklik var, demokrasi var, Atatürk ilke ve devrimleri var.
Zaten taşıdıkları ikinci pankartta bunu daha açık bir şekilde ifade ediyorlar.
“ 1. Meclisin 2.Grubunu anıyoruz”
1.Meclisin 2.Grubu kimlerden oluşuyor, biliyor musunuz?
Onlar, gerici isyanları bastırıp Kurtuluş Savaşımızı kazanan ve devrimleri gerçekleştiren Atatürk ve arkadaşlarına karşı çıkanlar.
Onlar, Atatürk’ün başkomutan olmasına itiraz eden, Sakarya savaşını kazandıktan sonra bile başkomutanlık yetkisini elinden almak isteyenler.
Onlar, düşmanla işbirliği yapan gerici isyancılar için çıkarılan vatana ihanet yasasına ve yargılanmaları için kurulan İstiklal mahkemelerine karşı çıkanlar.
Onlar,”Misak-ı Milli sınırları dışında doğanlar ve bir yerde beş yıldan fazla oturmayanlar milletvekili olamaz “ diye önerge verip, Atatürk’ün milletvekili olmasını engellemeye çalışanlar.
Yani, kimsenin kafasına taş düştüğü filan yok. Aslında gördükleriniz AKP’nin yeni bir stratejisinin hayata geçirilmesinden başka bir şey değil.
Stratejinin esası, her Cumhuriyet bayramında milletle papaz olmaktansa bayramı sulandırmak, buna karşılık 15 Temmuz bayramını alabildiğine yükseltmekten oluşuyor.
Bu durumda, önümüzdeki yıl Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri şöyle olabilir;
En önde yine mehter takımı, arkada Tayyip Erdoğan’ın büyük boy bir portresi, daha arkada üstü açık arabalara kurulmuş, çeşitli sivil toplum örgütleri, tarikat ve cemaat liderleri, hemen arkalarında müritleri, tekbir sesleri, “öl de ölelim, vur de vuralım” nidaları, en arkada dozerler, greyderler, loderler ve damperli kamyonlar…
Kutla kutlayabilirsen!
Hal böyle olunca;
15 Temmuz bayramını da iyice bir kutlarsınız artık.
“En büyük bayram bu bayram, herkese kutlu olsun” diyerek.

EN BÜYÜK BAYRAM
Yüksel Sarı