YENİ YIL SÜRECİ HIZLANDIRDI

      Yeni Yıl Süreci hızlandırdı

 

Önümüzdeki yıldan itibaren başlayacak seçimler süreci Türkiye siyaset sahnesinde herşeyi belirleyecek nitelikte. Yeni yıl işte bu sürecin açılış adımlarını getirdi.

Muhalefetin ana gövdesini oluşturan CHP tarafından verilen mesajlar bu doğrultudaki ilk çıkış yeni yıl için. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı için ‘aday olabilirim’ açıklaması,halkın çoğunluğu tarafından ‘Aday olacağım’ biçiminde okunuyor.  2018 Yılı başlarında yapılacak CHP Genel Kurulundan bunu güçlendirecek yada kesinleştirecek bir karar çıkması beklenir. Olması gereken de buydu. Kılıçdaroğlu’nun mesajı, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2.turda Erdoğan karşısında en güçlü adayın yer alacağının habercisi anlamını taşıyor. Böyle ise, 2018 e iyi haberle başlıyoruz demektir.

 

                     ‘Hayır’kazanılmış en güçlü platform

 

16 Nisan referandumu ve çalışma tarzı  rehber alınarak bakıldığında, 2019 a kadar sürdüğü takdirde içinde Demokrasi’nin ve Cumhuriyet’in zafer için izleyeceği çizgileri taşıyor. CHP Genel Başkanı’nın ‘Partilerin değil, Tek adam rejimi ile Demokrasi yanlılarının mücadele ettiği’ biçimindeki söylemi tam olarak izlenmesi gereken yolu gösteriyor.

 Önümüzdeki yıl veya yıllar içinde ‘tek adam rejimi’ tanımlaması, siyasi literatürden yeni kavramlarla geliştirilme ihtiyacında. Bunu ‘Tek Adam’ın siyasi söylemi ve eylemleri kendiliğinden dayatıyor. OHAL ve Kararnameler süreci Erdoğan’ın izlediği çizgi ve yaptığı açıklamalara bakılırsa en azından seçime kadar süreklilik taşıyacak. ‘Tek Adam’ bu avantajları kendi rızasıyla terketmez. Bunun yanında ‘faşizm’in İslamo türünde, kritik dönemlerde ‘örgütlü sokak çeteleri ve Cuma Namazlarına’ çağrı yapmak değişmez bir yöntem olarak görünüyor.

Eğer Muhalefet güçleri, hayali senaryolar değil, gerçekler üzerinde politika yapmak istiyorlarsa, Türkiye’deki seçim sürecinin bu özelliğini mutlaka hesabını yapmak zorunda. Bu ‘üst organlarımızda yapılıyor’ diyerek  çözülecek bir problem değil. Halk bu demokratik mücadele adımlarının bizzat içinde olmalı ve onun yönetim mekanizmasında bulunmalıdır.

16 Nisan referandumu ve sonuçları nedeniyle herkesin bilgisinde olan ‘yasa dışılık’ 2019 seçimlerinde daha da geliştirilmiş olarak gündemde olma istidadı gösteriyor.   

Geçtiğimiz hafta yapılan bir bir Tv programında deneyimli gazeteci Uğur Dündar’ın, HAYIR platform bileşenlerinden biri olan  İYİ Parti genel Başkanı Meral Akşener’e yönelttiği ‘2019 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde de 16 Nisan referandumunda olduğu gibi yasa dışılık olursa ne yapacaksınız?’  sorusu önümüzdeki sürecin temel problemini oluşturuyor.

Gerçek bu denli yalın.

 

Mahir Tan    LondraPosta-Londra