‘Yeni Parti’ ve Back To Future

Adı henüz belli edilmediği için ‘Yeni Parti’ olarak zikredeceğimiz, Meral Akşener ve arkadaşlarının kuracağı parti hakkında ‘program taslağı’ adı altında bir metin Medya’ya sızdırıldı. Oda tv de yayınlanan program taslağı, Meral Akşener’in kuracağı parti ile çok yakın ilişkileri olan ve bazı yazarları, isimleri açıklanmasa bile, kurucular arasında bulunan Yeniçağ gazetesinin internet sitesinde de yayınlandı. Ancak gazetenin önemli yazarlarından Arslan Bulut’un bugün ayni sitede yayınlanan yazısında ‘medya ya sızan bu metnin bir provokasyon girişimi olabileceği ileri sürülüyor. Bu nedenle yalnızca bu metin üzerinden bir yorum yapmak ihtiyatsızlık olarak değerlendirilebilir. Ancak ‘Yeni Partinin’ kuruculuğunu üstlenen kişilerden bir açıklama gelmediği sürece, bu metni bir ‘taslak’ olarak değerlendirmeye almada fazlaca bir yanlışlık yok. Zira metnin büyük bölümü kurucuların bugüne kadar yaptıkları siyasi değerlendirmelerle uyumlu.

Net Olarak Merkez Sağ

Program taslak metni, gelen partinin nerede olacağı ve izleyeceği temel siyasi çizginin niteliği hakkında ipuçları vermeye yetiyor. Yeni Parti, AKP nin iktidara gelip daha sonra tahribata başladığı Cumhuriyet yönetiminde 2002 tarihi esas alınırsa; bir ‘Back To Future’  hareketi. Türkiye’nin darbeler ve kısa Ecevit yönetimleri ile kesilen 1965-2000 arasındaki merkez sağ politikalarına dönüş olarak okunabilir.  Dış Politika, Uluslararası siyasi ve askeri ittifaklar (ABD- NATO-AB) , Parlamenter Demokrasi,TSK, Anayasa’nın değişmez maddeleri, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, Eşit Vatandaşlık ilkesi, Devletin ve Milletin bölünmezliği ilkesine yapılan vurgulama genel bir çerçeve olarak Türkiye Cumhuriyet tarihinin yaklaşık olarak yarıya yakın bir döneminin yeniden gündeme taşınması. Bu eğilimin geçmişte,2000 öncesinde olduğu gibi, bugünde programatik açıdan çoğunluk eğilimi olduğunu görmek gerekir.  Bu nedenle ‘Yeni Parti’ tam olarak boşluğu doldurmaya yönelik bir mühendislik ve PR eseri olarak ‘hayırlı’ bir girişim.

     Liberal Manifesto

Yeni Parti’nin AKP yönetimine tam bir liberal karşı çıkış olduğu onaylanmış olmasa ile Program Taslağında gösterdiği eğilimlerden belli. Ona soldan değil, sağdan bir tepki.

Devletin ‘kişisel bir mülk’ gibi yönetilmesine (ki yaklaşan tehlike bu) karşı güçlü mekanizmalar kurulacağı vurgulanıyor. Liberal sistemin iğdiş edilmiş, aşiret-tarikat bazında yeniden sistemleştirilmiş bir hanedan diktasına dönüştüğü AKP döneminin inkarı niteliğinde. Özelleştirmelere karşı tutumu, ultra liberal. AKP özelleştirmelerine sosyal politakalar nedeniyle değil, bir peşkeş sistemi olduğu için karşı çıkıyor. Taslak Program her yönüyle AKP rejimini hedef alıyor. Oy beklentisi de bu yönde olmalı.

Dış Politikada Yeni Parti; Türkiye’nin 50 yıllık resmi pozisyonunu alıyor. ABD-NATO- AB çizgisi aynıyla korunuyor. Orta-Doğu’da macera ve hayal politikalarına ciddi olarak karşı duruyor.  Etnik Mesele ve Terörle mücadelede yine ‘çoğunluk eğilimi’ yönünde.

Yeni Parti’nin kurulduğu kritik tarihi dönemeçte, en önemli ihtiyaç olan ‘Hayır’ bloklaşması açısından bakıldığında,kurucuların çok yerinde bir işi gerçekleştirme yolunda olduğu söylenebilir. Hayır’ın ‘sağa doğru genişletilmesi’ önümüzdeki 2018-2019 seçimler döneminde sonuçlarını verecektir. İşinize gelsede gelmesede olaylar kendi yolunda gelişmeye devam ediyor.

Mahir Tan         LondraPosta-Londra