VATANDAN DAHA UZAK BİR YER ARTIK YOK! (VAR MI YOKSA?)


‘Gurbet, ailemin yanımda olmaması ve onları çok özlemem. Aslında içinde varolduğumuz dünyadan da bir gün gideceğimize göre; dünyaya gelişimizde bir gurbet olsa gerek…’


Yukarıdaki satırlar, Türk, Kürt ve Kıbrıslı kadınların vatanlarından uzakta, gurbette yaşamakla ilgili düşünce ve duygularını aktardıkları sergiye konu olan kadınlardan birine ait… 

‘Gurbet’ konusunu işleyen ve dört bölümden oluşan ‘Vatandan daha uzak bır yer artık yok! (Var mı yoksa?)’ sergisinin ilki, SUNCUT Danışmanlık, Araştırma ve Prodüksiyon Genel Müdürü, sosyolog, yazar, fotoğrafçı ve belgesel film yapımcısı Semra Eren-Nijhar’ın titiz çalışması sonucu, 1 Nisan Salı günü Islington Belediye Binası’da hakla buluştu ve büyük ilgi gördü.  İslington Kadın Grupları ve Islington Belediyesi’nin katkılarıyla ortaklaşa gerçekleştirilen ve farklı kadınların kısa hikayelerini içeren çalışmanın; araştırması, fotoğraflanması ve küratörlüğü Eren-Nijhar imzasını taşıyor.



1950’lerden başlayarak Türklerin Batı Avrupa’ya göç etmesiyle gündeme gelen ‘Gurbet’ konusuyla ilgili, uzun yıllardır bir çalışma yapmak istediğini ve kısa süreliğine iş bulmak, para kazanmak ve daha sonra vatana dönmek üzere Avrupa’nın çeşitli yerlerine göç edenlerin ‘Gurbet’e gittiklerini ifade eden Eren-Nijhar, bu sözcüğün; göç, uzak diyarlar, özlem, çok çalışma, yabancı, aidiyet duygusu, çile çekmek ve yalnızlık gibi olguları içinde barındırdığını vurguluyor. 





60 yıl önce Batı Avrupa’ya gelen Türklerin sayısının şimdi tahminen 5 milyonun üzerinde olduğunu, Almanya’da üçüncü ve dördüncü kuşak Türk çocuklarının, İngiltere’de ise beşinci kuşak Kıbrıslı Türklerin büyüdüklerini ve eğitim sisteminin içinde olduklarını söyleyen Eren-Nijhar, Londra’nın, hatta dünyanın, politik, sosyal ve ekonomik alanlarında bir dönüm noktası oluşturacak bu etkinliğin, Londra’nın çeşitlilik arzeden toplulukları için önemli konuları gündeme getirdiğine dikkat çekiyor. 







Eren-Nijhar sergide yaptığı konuşmada şözlerine şöyle devam etti: ‘İngiltere’de sadece restoran ve hizmet sektöründe değil, özgün ticarette, sendikal çalışmalarda, sosyal aktivist olarak, politikada, yerel belediyeler bazında politikada, hastanelerde doktor ve uzman doktor olarak, okullarda öğretmen ve üniversitelerde akademisyen olarak, sanatçı, film yapımcılığı ve yazarlık gibi sahalarda, Türkler Avrupa’nın sosyo-ekonomik, politik ve kültürel yaşamına çeşitli ve farklı şekillerde büyük katkı sağlıyor.’   

Üç kuşak bir arada: Zülfiye Cinpolat, Mehpare Cinpolat ve kızları Alessıa ve Ilarıa

‘Kendimi Türkiye’de de yabancı hissediyorum!’


Projede yer alan Islington Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk Kadınlar Derneği üyesi Zülfiye Cinpolat, ‘Kendimi Türkiye’de de yabancı hissediyorum. Buradayken Türkiye’yi, ailemi, akrabalarımı ve arkadaşlarımı çok özlüyorum. Oraya gidince de bu sefer Londra’yı özlüyorum. Yani iki yerdede gurbetteyim’ diyor. Türkiye’nin sadece İstanbul, Ankara gibi modern ve büyük şehirlerden oluşmadığını ifade edenen Cinpolat, mesela bizim memlekette kısa kollu bir kıyafetle ekmek bile almaya gidemezsin, bu tür şeylerin özgürlüğümü kısıtlamasından hiç hoşlanmıyorum’ şeklinde konuşuyor. Bu arada sözü annesinden devralan ikinci kuşak Türklerden Mehpare Cinpolat, annesine hak vererek, Türkiye’ye gittiğinde özgürlüğünün kısıtlanmasından hiç memnun olmadığını ve kendisini sürekli olarak baskı altında hissettiğini  ifade ediyor.

Sergide konu olan Toplum Polisi Göray Behzat, Semra Eren-Nijhar, Toplum Polisi Alan Kyrıacou ve ITKCWG Başkanı Gül Koçak 

Konsolosluk’tan ‘Eğitim’ ve ‘Kadın’lara yönelik projeler 


Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar ve Büyükelçilik Müsteşarı Ferit Orçun Başaran’ın da katıldığı sergide bir konuşma yapan TC Türkiye Başkonsolosu, Konsolosluk olarak bu tür çalışmaları desteklediklerini ifade ettikten sonra, İngiltere’de yaşayan Türklerin, Türkiye’de olduğu gibi burada da topluma entegrasyon sağlamaları, yasalara uymaları ve sorumluluk sahibi yurttaşlar olmaları ve politika, iş, eğitim ve sosyal platform gibi alanlarda yer alarak pozitif katkı sağlamalarının önemine değindi.

Daha sonra etkinliği LondraPosta’ya değerlendiren Başkonsolos Yorulmazlar, İngiltere’de yaşayan Türk toplumunu ve kadınları konu alan çalışmaları her zaman desteklediklerini söyleyerek, vatandaşlarımızın hem buraya daha iyi entegre olamalarını, hem de vatana yabancı kalmamaları için yakın zamanda ilkokuldan başlayarak İngiltere’deki çocuklara ‘Eğitim’ alanında faaliyetlerin yanı sıra ‘Kadın’a yönelik çalışmalar da başlatacaklarını bildirdi.  

Semra Eren Nıjhar, Esengül Şaşı ve İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Jale Özer

‘Atatürk, kadın haklarını sağladı’   

Sergiye destek veren Islington Belediyesi adına bir konuşma yapan Belediye Başkanı Yardımcısı Theresa Debono, kendisinin de Malta doğumlu bir göçmen olduğunu belirterek, serginin geçtiğimiz günlerde kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne de atıfta bulunduğunu ve Avrupa’da büyük mücadeleler sonucu elde edilen kadın haklarının, Türkiye’de çok daha önce Atatürk tarafından kadınlara sağlandığını söyleyerek, kadınların hayatın her alanında yer alarak, topluma katkıda bulunabileceklerine değindi. 

Aynur Yavuz / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz!