Ürdün Anlaşmasında Gerçek Ne ?

   Ürdün Anlaşmasında Gerçek Ne ?

 

Geçtiğimiz hafta sonunda ABD-Rusya ve Ürdün arasında imzalandığı ileri sürülen, İran ve Şii örgütlerinin Suriye’nin İsrail sınırından uzaklaştırılması protokolü konusundaki çelişkili açıklamalar sürüyor. Orta-Doğu coğrafyasında ABD-İsrail- Suudi Arabistan bloku ile Rusya-İran ve Suriye arasında en kritik noktalardan birini oluşturan Suriye’nin Golan Tepelerindeki İsrail sınırı çevresinde yığınak yapan  İran ve Desteklediği Şii örgütlerinin İsrail’in talep ettiği gibi 50-60 km geriye çekilmesi konusunda İsrail ve Reuter ajansının Rusya’nın Ürdün anlaşması ile bu isteği kabul ettiği konusunda yaptıkları haberler,dün Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov tarafından yalanlanmıştı. Lavrov İran ve diğer Şii örgütlerinin Suriye’de Resmi davet üzerine ve meşru biçimde bulunduklarını, ABD ile yapılan görüşmelerde ise İran kuvvetlerinin geri çekilmesi hakkında hiç bir konuşma geçmediğini açıklamıştı.

Lavrov’un konuşması üzerine 15 Kasım Günü İsrail Başbakanı Natenyahu  yaptığı açıklamada,kendilerinin taraf olmadığı Ürdün protokolünde kabul edilen İran kuvvetlerinin geri çekilmesi anlaşmasının İsrail’in güvenliği için gerekli olan 50-60 km mesafesini karşılamadığını, bazı yerlerde 20-30 bazı yerlerde ise 7 km ye kadar düştüğünü söyledi. İsrail güvenliği için gerekli gördüğü noktada askeri müdahale edeceği tehdidini yenilerken, önümüzdeki günlerde bu konuları görüşmek üzere Üst Düzey bir Amerikan özel yetkili askeri heyetinin İsrail’e geleceği bildirildi.

     67 de işgal ettiği topraklara El Kaide ve İŞID ı yerleştirmiş.

 

Suriye’nin güney sınırları boyunca yığınak yapan İran ve Şii kuvvetlerinin ve Suriye Ordu güçlerinin amacı, İsrail sınırına yaklaşmak değil, İsrail’in 1967 savaşı sonunda işgal ettiği Golan tepeleri bölgesinde yerleştirdiği IŞID ve El Kaide’yi temizlemek. İsrail’in kendisi ile Suriye arasında tampon bölge olarak ilan ettirmek ve Suriye’de barış planı çerçevesinde bir tür otonom terörist bölgesi ilan ettirmek için gösterdiği çaba, gerçekte ülke güvenliğini değil,El Kaide ve IŞID terör örgütlerine verdiği desteği ifade ediyor. Nitekim iki hafta önce Londra’daki ‘Muhafazakar Parti’nin İsrailli Dostları’ adlı lobi örgütünün işgal altındaki Golan bölgesine götürdüğü ve buradaki teröristleri tedavi eden İsrail Hastanelerini ziyaret ettirerek PR yapmak istediği İngiliz Hükümeti’nin Bakanı Piriti Patel; İngiliz Hükümeti tarafından istifaya zorlanmış ve hükümetten uzaklaştırılmıştı. İsrail işgalindeki Golan Tepeleri Büyük bölümü ile Suriye’ye kısmen de (Sheeba Farms) Lübnan’a ait. İsrail ordusu tarafından korunan bu bölgede yerleştirilmiş Sünni- terörist örgütlere İsrail’in verdiği destek, Şam’a yakın bölgelerde Suriye’ye yönelik en önemli tehditlerden birini oluşturuyor. Suriye’nin Güney Sınırlarında ve Şam yakınlarında kurdukları askeri üslerle bölgede yığınak yapan İran ve Şii örgütler ise Golan tepelerinde yerleşmiş El Kaide ve benzeri terör örgütlerine karşı Suriye topraklarını savunma amacını taşıyor.

Rusya Dışileri Bakanı Lavrov, Ürdün anlaşması konusunda yapılan İsrail yayınlarını yalanlarken bir yanda İsrail’e bir yanda da aynı gün Rusya’yı ziyaret eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevap vermişti. Erdoğan Rusya gezisi öncesinde yaptığı bir açıklamada ‘Eğer Suriye’de barış İstiyorlarsa 1 milyon insan öldürmüş rejim güçlerini çeksinler, savaş bitsin’ diyerek Esad rejimini suçlamıştı. Rus Dış İşleri Bakanı Lavrov’un ‘Ne yani,, Suriye Teslim mi Olsun’! diyerek cevaplandırdığı bu istek gerçekte Suriye Barış sürecinin içinde bulunduğu güçlükleri gösteren özlü bir değerlendirme oldu.

 

Mahir Tan                     LondraPosta-Londra