Türkiye’de kadın olmak

İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu ve İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, Türkiye’de son dönemde kadınlarımıza karşı işlenen vahşi cinayetleri bir kez daha gündeme getiren bir basın açıklaması yayınladı. Bu açıklamayı aynen yayınlıyoruz.

Londra Posta

 

 

 

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde:

 

Türkiyede Kadın Olmak

 

Bu sene Dünya Kadınlar Günü’ne ülke genelinde infiale neden olan 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesi haberleriyle  giriyoruz.

Osmanlı döneminde ;sosyal,kültürel ve siyasal haklardan mahkum bırakılmış,hatta nüfüs sayımında topluma bile dahil edilmemiş kadınlar, Cumhuriyetin ilk yıllarında, kendisine verilen haklarla dünyadaki birçok ülkenin kadınlarından daha iyi bir konuma gelmiştir.Bugün ise; 13 yıllık mevcut iktidar döneminde Türk kadınının durumu tam tersine bir gösterge içersindedir. Bu dönemde özellikle kadınlarımız üzerinden büyük bir oyun oynanmaktadır. Kadın erkek eşitliğine inanmayan, ne giyeceğine,kaç cocuk yapacağına karışan,kızlı erkekli okul merdivenini kullanmalarını içine sindiremiyen,gülmeyi fahişelik olarak tanımlayan ,hamileyken sokağa çıkmayı uygun görmeyen , çalışan kadınların ekonomik özgürlüğü, dolayısı ile evde söz söyleme ve yere sağlam basmasını istemeyen zihniyette bir iktidarın yönettiği Türkiye’de kadın olmak çok zordur.

 

Hükümet kademelerinden topluma aşılanan bu sapkın fikirlerin neticesinde Türkiye’de kadına şiddet 1400% oranında artış gösterirken kadına yönelik rakamlar durumun vahametini gözler önüne seriyor. Resmi olmayan rakamlara göre, 2013’te 237 kadının öldürüldüğü Türkiye’de, bu sayı 2014’ün ilk 10 ayında 255’e yükseldi. Son 4 senede: 626 kadına tecavüz, 835 kadını yaralama olayları görüldü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platform’un verilerine göre, 2014 yılında 294 kadın, erkek şiddetinin kurbanı oldu. Bu yılın verilerine göre öldürülen 294 kadının yüzde 25’i, 25 yaş altındaki genç kadınlar.Bu verilere göre kadınların %47’si modern hayatın gereği olan kendi yaşamlarına dair karar almak isterken öldürüldü. Raporda, 2014 yılında Platform’un takip ettiği davalardan 15’inin sonuçlandığı ve 7 zanlının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı belirtilirken, ağır ceza oranının, kadın cinayetlerine karşı mücadelenin toplumsallaşmasıyla birlikte artış gösterdiği vurgulandı.

Raporda AKP’nin kadın politikalarının yetersizliğine vurgu yapılırken, “Çocuk yaşta evliliklerin önünün açılmasıyla 14’ünde Kaderlerin öldürüldüğü bir yılı geride bıraktık. AKP tarafından ‘masumane’ bulunan bu evlilikler nedeniyle öldürülen kadınların çok ciddi bir rakamı genç kadınlardan oluşuyor” denildi.

Bu tablo bize gösteriyorki ; Mevcut iktidar ve onun takipçileri tarafından kadınlarımıza giydirilmek istenen gömlek, kadınların ortaçağdaki şartlarına yeniden döndürülmek istenerek , aslında kadınlarımız üzerinden Cumhuriyet kazanımlarını yok etme zihniyetinden başka birşey değildir.

Kurtuluş savaşında cephede savaşırken hayatını, çoluk çocuğunu vatan uğruna hiç gözünü kırpmadan feda eden Kara Fatmalar, Ayşe Hanımlar, Hatice Hatunlar, Asker Saime Hanımlar ve daha sayamadığımız nice kahraman Anadolu kadınının mücadeleleri herzaman hatırlanmalı ve onların bugün de var olduğu ise hiç unutulmamalıdır.

Erkek şiddetiyle öldürülen kadınlarımız, genc kızlerımız için yas tutmuyor, isyan ediyor, yeter artık diyoruz. Bu bilinçle, Cumhuriyet kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, tüm kadınlarımızı toplumda ikinci sınıf konumuna sokmaya çalışan zihniyetine karşı birlik olup, Özgecan’lara kıyılmaması için Cumhuriyet kazanımlarımızı savunmaya çağırıyoruz.

Jale Özer

İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu ve ADD Başkanı