Türkiye Halkı İle Batı arasında ÇELİŞEN VE ÇATIŞAN ÇIKARLAR

      Çakışan ve Çelişen Çıkarlar

 

İç çelişmelerin öneminin dış çelişmelere göre giderek azaldığı bir döneme doğru ilerliyor Türkiye. Erdoğan yönetiminin bile ‘Atatürkçülüğe’ sahte de olsa övgüler düzdüğü bir iç siyaset süreci başladı. Bu gelişmenin AKP yönetiminde en azından 2019 seçimlerinin sonuçlarının belirleneceği güne kadar süreceği beklenmeli. Zira AKP kurmaylarının PR anlayışına göre ‘İslamizasyonu alabildiğine hızlandırmak’ kendiliğinden tepkiyi arttırıyor. AKP’nin bir bölümünde ve müttefik parti MHP nin büyük bir bölümündeki tepki, muhalefet saflarında yeni bir hareketlenme yaratıyor. İç politikada yumuşama yönünde beklentiler yoğunlaşıyor.

Ancak Dış Politika da işler öyle değil. ABD ile Erdoğan yönetiminin çelişkileri yükseliyor ve son belirtilere göre kıran kırana bir savaşıma doğru gidiyor. Bu sürtüşmenin yaratabileceği açık ve üstü örtülü gelişmeler, Türkiye’de herşeyi belirler hale gelebilir.

İhtiyat kaydını bir kenara bırakırsak;  ABD ile ‘stratejik ortağı’ Türkiye arasındaki sürtüşmeler hızla ABD nin net adımlar atacağı bir döneme yaklaşıyor.

Bu gelişmenin belirtileri;

-Reza Zarrab’ın ‘muhtemelen’ cezaevinden alınarak savcılık şahitleri arasına konulması.

Zarrab’ın vereceği ifadelere göre, Türkiye Hükümeti bir ‘Corruption’ yönetimi olarak suçlanabilir.

– Türkiye Başbakanı Yıldırım New York’ta iken, Eski ve kısa dönem Başkan Trump’ın Savunma Bakanı Michael Flynn ve Oğlu ile Türk Dışişleri Bakanı Volkan Çavuşoğlu ve enerji Bakanı Berat Albayrak’ın katıldığı ‘Fethullah Gülen’i kaçırıp Türkiye’ye postalama’ karşılığında yapılan, 15 milyon dolarlık pazarlığın Medya’ya sızdırılması. Bu iddia aynı zamanda Başkanlık seçimi kampanyası sırasında Michael Flynn’in Rusya’ya bilgi sızdırdığı ve rüşvet karşılığı yabancı devletlere servis yapması (Türkiye Dahil) iddiası ile aynı kanalda sürdürüldüğü için önemli. Soruşturmaları sürdüren Savcı, ‘elinde yeterli kanıtlar bulunduğunu’ medya ya servis ederek açık bir meydan okumaya girişti. Elindeki kanıt; Muhtemelen toplantıya katılan ve daha önce medyaya servis eden eski CİA Müdürü James Clapper.

– Rusya- Türkiye ilişkilerinin beklenenden hızlı biçimde gelişmesi ve işin içine SS 400 ler gibi NATO ve ABD nin kesinlikle kabul etmeyeceği askeri konuların girmesi. Türkiye’nin Rusya yanında ,ABD nin güncel hedefi İran ile de yakın ilişkiler kurma çabası.

– ABD nin resmi kanallardan yaptığı açıklamalarla; Türkiye karşısında Kuzey Suriye’de kurulu PYD rejimini destekleyeceğini açık ve tartışmasız biçimde ilan etmesi.

 

Türkiye’de Demokrasi Cephesi

 

Erdoğan rejiminin Başkanlık sistemi yoluyla Türkiye’de bir tek adam rejimi kurmayı hedeflediği Türkiye’nin en az yarısının görüşü. Aynı zamanda, İktidarın Türkiye’yi bir Siyasi İslam rejimine çekmek istediği ve yasalar, KHK lar ve eğitim sisteminde yaptığı çağdışı değişikliklerle bu yolda ciddi mesafe aldığı da yine halkın en az yarısının görüşü.  Türkiye’nin aydınlık yarısının, Erdoğan rejimi altında yaşamayı kabul etmeyeceği görmek için kahin olmaya gerek yok.

Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Batı’nın ve Türkiye halkının çakışan ve çelişen çıkarlarla dolu karmaşık ve zor bir süreçte bir arada bulunacakları kestirmek ve buna hazırlanmak gerekli.

Unutulmaması gereken; Bir hanedan’ın çıkarlarının Türkiye’nin çıkarları olmadığı. Rüşvet, İhtilas ve yasadışılıklarla dolu bir dönemin mutlaka sona erdirilmesi gerektiği.. İslamizasyon ve İrtica’nın bir daha kafasını çıkaramaycağı derecede yenilgiye uğratılması.

Siyasette mihenk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizm ve onların işbirlikçilerine karşı gerek askeri gerekse siyasi alanda izlediği rotadır.

Bunu gerçekleştirmek zor.. Bir Mustafa Kemal Atatürk’ sahip olmak da zor…

 

Mahir Tan      LondraPosta-Londra