Türker Ertürk; ‘Sorun bizde ve bizi yönetenlerde’

TUTARSIZ, UTANMAZ VE HAİN

Geçtiğimiz Salı (26 Ocak 2016), İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya’alon Atina’da; Türkiye’nin IŞİD’i desteklediğini ve çok uzun zamandır petrol ticareti vasıtası ile finanse ettiğini, bunun Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesine engel teşkil ettiğini açıkladı. Ayrıca açıklama sırasında; Türk Liderliğinin ve Türk Hükümetinin terörizme destek verip vermeme konusunda artık karar vermesinin gerektiği söylendi.

Moshe Ya’alon’un yaptığı bu açıklamalar, yenilir yutulur gibi değil. Açıklamada geçen Türk liderliği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan kastediliyor. Yani; “Siz terörizme yardım ve yataklık yaptınız” demek istiyor Ya’alon. Emin olun, küfür etseydi daha hafif olurdu.

Öldürmeyi İyi Bilirsiniz!

Hani daha dün AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik; “İsrail Devleti ve halkı Türkiye’nin dostudur” dememiş miydi? Bu ne biçim dostluk? Esasında Çelik; bu sözleri inanarak değil, zor durumda oldukları için söylemişti. Erdoğan, bugün iktidarda bulunan siyasal İslamcıların gerçek duygusunu, 2009’da Davos’ta zamanın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e; “Siz öldürmesini iyi bilirsiniz!” diyerek göstermişti.

Evet, bugün ülkemizde iktidarı elinde bulunduran kadronun tepesinde bulunan çekirdek; antisemitizm (Yahudi dinine, kültürüne ve milletine düşmanlık duymak) duyguları içindedir. “Siz öldürmesini iyi bilirsiniz!” sözü; bilinçaltındaki antisemitizm duygusunun dışa vurumu olarak gerçekleşmiştir. Bu sözün söylenmesinde, İslam dünyasının ve özellikle de Sünnilerin liderliğine oynama hevesinin olmadığını söyleyemeyiz.

Önce Can, Sonra Canan

Antisemitizm; Kemalist olarak bizim uzağımızdan da, yakınımızdan da geçmez, geçemez. Bizim ulusalcılığımız veya milliyetçiliğimiz; “Önce can, sonra canan” der ama inanan, inanmayan, ırk, renk, din ve dil ayrımı olmadan tüm insanlığa sevgi ile bakar. İnsanların seçme özgürlüğü olmadan, doğuşundan dolayı kazandığı özelliklerine referans yaparak üstünlük kurmaya ve aşağılama yapmaya çalışmaz. Ama bugünkü İsrail yönetiminin, Türkiye’ye karşı dostluk duygularıyla hareket etmediğinin ve düşmanca tavır içinde olduğunun da altını çizmeyi bilir.

Geçtiğimiz günlerde İsrail Adalet Bakanı Ayelet Shaked yaptığı konuşmada; “Türkiye-İran arasında İsrail’e dost olacak bir Kürt Devletinin kurulması için açıkça çağrıda bulunmalıyız” dedi. Türkiye’nin bölünmesini isteyen ve bu konuda gayret gösterilmesini talep eden bu açıklamanın dostça olduğunu söyleyebilir misiniz? Yalnız Adalet Bakanı değil ki! İki yıl önce de İsrail Başbakanı Netenyahu; “İsrail, kurulacak bir Kürt devletini hemen tanıyacaktıraçıklamasını yapmıştı.

Sorun Bizde ve Bizi Yönetenlerde!

Adamlar daha ne yapsın, kartlarını gayet açık oynuyorlar! Sorun bizde ve bizi yönetenlerde!  Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik; “İsrail Devleti bizim dostumuzdur” diyor. Ülkemize düşmanlık edenlere dost diyorsanız; siz de bizim ülkemize düşmansınız demektir. Evet, özellikle Rus uçağının düşürülmesinden ve Ruslarla ilişkilerimizin tamamen bozulmasından sonra; Erdoğan ve AKP iktidarının tüm hareket serbestisi kaybolmuş, ABD ve İsrail’in kucağına oturulmuştur. Bundan sonra ne derlerse, yapmak zorundadırlar! Bugün; ülkemizin iktidarını elinde bulunduranlar, siyasi gelecekleri için ülkemizin güvenliğini ve çıkarlarını yok saymaktadırlar!

Geçtiğimiz hafta ülkemizi sömürge valisi edası ve tavırları ile ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden; “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan 1128 akademisyene destek verdi. Bu nedenle kızanlar ve “Utanmaz Biden” diye başlık atanlar oldu. Biden niye utanmaz olsun ki! Biden tutarlı, ne yaptığını biliyor ve ülkesinin çıkarlarına göre hareket ediyor. Biden’ın destek verdiği bildiri, ABD’nin bölge ve Türkiye için öngördüğü planları destekliyor. Esas tutarsız, utanmaz ve hain olan sizlersiniz.

TÜRKER ERTÜRK

Saygılar sunarım.