Türker Ertürk; ABD’DE DARBE Mİ GELİYOR ?
ABD’DE DARBE Mİ GELİYOR?
20 Ocak 2017’de yemin ederek ABD’nin 45. Başkanı olan Donald Trump’ın, görevinde 18’inci ayını tamamlarken başı epeyce belada. Seçim kampanyası sırasında sıra dışı şeyler söyledi ve sözler verdi. Bunlar, ABD derin devleti açısından kabul edilebilecek türden değildi. Görevi devraldıktan sonra zaman içinde söylemlerinin, verdiği sözlerin ve vaatlerinin bir bölümünden vazgeçse de kendisi hakkındaki olumsuz kanaati yok edemediği gibi bu olumsuz kanaat aksine yükselerek devam ediyor.
Trump’ın başındaki en büyük sorun; “Russiagate”. Bu şekilde adlandırılmasının nedeni; ABD’nin 37. Başkanı Richard Nixon’ın görev süresi bitmeden, 9 Ağustos 1974’de istifa ettirilmesine neden olan “Watergate Skandalı” sürecine benzetilmek istenmesidir. Özetle demek istiyorlar ki; “Trump başkanlık seçimini ABD’nin düşmanı Rusya ve onun diktatör lideri Putin’in yardımıyla ve seçimlere müdahalesi ile kazandı, görevden alınmalıdır!”
Russiagate
Russiagate peşinde olanlar; Trump’ın halkın gözündeki popülaritesini düşürmek, ipliğini pazara çıkarmak ve muhtemel soruşturma sürecinde referans olması maksadıyla, Michael Wolff’a Trump hakkında kitap bile yazdırdılar. Trump’ın yakın çevresine dayandırılan kitapta; Suudi Arabistan’daki saray darbesinin arkasında olmaktan Beyaz Saray baş danışmanı olarak atadığı damadı Jared Kushner’in ABD’nin Ortadoğu politikalarının belirlenmesindeki etkinliğine, Trump’ın kurduğu kumpaslar, çektirdiği kasetler ve şantajlarla arkadaşlarının hanımlarını nasıl yatağa attığına kadar, yok yok!
ABD’de kızılca kıyamet, geçen hafta Helsinki’de Trump ve Putin arasında yapılan zirveden sonra koptu. ABD’deki ana akım medyada; Trump’ın hainlik yaptığı, Putin’e teslim olduğu, görevden alınması gerektiği söylendi ve hatta darbe çağrısı bile yapıldı. Trump için yazılanlar arasında; 1990’lı yıllarda iflas ettiği, ABD bankalarından borç para alamadığı ama ihtiyaç duyduğu kredileri Ruslardan bulduğu iddiası da var.
Zaman, Çin ve Rusya’nın Lehine
ABD’de derin devlet, tahmin edebileceğinizin bile ötesinde, gerçekten güçlüdür. Derin devlet, “ABD’nin soğuk savaş sonrasında ele geçirdiği tek kutuplu dünya düzenini sonsuza kadar sürdürmek, küresel liderliğini devam ettirebilmek maksadıyla, dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi ağırlık merkezinin doğuya, Asya-Pasifik Bölgesine, Avrasya’ya kayışını durdurmak istemektedir. Derin devlete göre, zaman ABD’nin aleyhine işlediğinden, askeri güçler başta olmak üzere yapılması gerekenlerin hemen gerçekleştirilmesi elzem olarak değerlendirilmektedir.
Çin ve Rusya ise zamanın kendi lehlerine çalıştığını ve askeri güçlerin nispi kuvvet mukayesesinde ABD’ye karşı yeterince güçlü olmadıklarını bildiklerinden, ABD ile sıcak bir çatışma istememektedirler.
Rusya, Trump’ın Kazanmasına Yardım Etti!
Trump’ın daha seçim kampanyası sırasında söyledikleri oldukça farklıydı ve bunlar ABD derin devletinin kabul edebileceği sınırlar dahilinde değildi. Özellikle Ortadoğu politikaları, NATO ve Rusya hakkındaki çıkışları büyük rahatsızlık yarattı. Aslında, Trump’ın seçimi kazanabileceği de düşünülmüyordu. Trump göreve başladıktan sonra, “Taç giyen baş akıllanır’’ misali kampanya sırasındaki söylemlerinin birçoğundan vazgeçti ve derin devletin istediği gibi değişti. Ama nedense Rusya ve Putin konusunda ısrar ediyordu!
ABD’nin tüm istihbarat kurumları oybirliği ile “2016 başkanlık seçimlerinde Rusya seçimlere müdahale etti ve Trump’ın kazanmasına da yardımcı oldu” diyor. Başkan Trump, Helsinki Zirvesi sonucunda yapılan basın ikili toplantısında Putin’e hak veren, kendi istihbarat kurumlarının ulaştığı neticeyi yok sayan yanıtlarını dünya kamuoyu önünde verdi! Bu durum, ABD için çok ciddi sonuçlar doğurabilir.
Kennedy ve Nixon
ABD’nin 35. Başkanı John Fitzgerald Kennedy, Sovyetler Birliği lideri Nikita Khruschev’e yaklaştı, barış yapmak istedi ve 22 Kasım 1963’de suikasta kurban gitti. Başkan Nixon, Çin’e açıldı ve “Watergate” krizi ile istifaya zorlanarak saf dışı edildi. Evet, bugün de ABD’de çok ciddi bir “Russiagate” krizi var!
Nixon, “Watergate” krizinde gerçekten suçluydu! Ama bu suçuna rağmen eğer derin devlet ile çatışmasaydı; acaba üzerine gidilir ve istifaya zorlanır mıydı? Ne diyorsunuz; Ruslar 2016 başkanlık seçimine müdahale etmiş ve Trump’ın kazanmasında yardımcı olmuş olabilirler mi? Washington Post, “Watergate” krizinde medyada sürükleyici lider rolünü oynamıştı. Bugün “Russiagate” krizine bakıyoruz, Washington Post yine aynı rolde!
Trump, gerçekten zor durumda! İktidarı hala elinde bulunduruyor olmaktan başka gücü de yok gibi! Belki de bu yüzden Yahudi lobisine fazla yaslandı! Yahudiler onu kurtarır mı bilinmez! Ama bu zor durum onu İsrail’in ve Yahudi lobisinin de arkasında olduğu bir İran müdahalesine zorlayabilir gibi! Emareler bunu gösteriyor!
TÜRKER ERTÜRK