The State of Art Politika

‘State of Art’ Politika

Askeri teknoloji alanında günün moda kavramı bu. Mevcutlar içinde en üstün olanı anlamında kullanılıyor. ‘State of Art’ bir politika kavramı olarak kullanılırsa, Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şeyin bu olduğu ortaya çıkar. 2018 de önce yerel idare seçimleri var. 2019 da ise ‘Kader’İn Kapıyı Çalışı’.

İyi politikacılık ile Eyyamcılık arasındaki fark, herşeyi belirleyecek kadar önemli. Batış yada Yeniden Doğuş, önümüzdeki  seçimler dönemine hangi ittifaklarla gittiğinize bağlı. 16 Nisan referandumu sonuçlarını sadece korumak değil, geliştirmek gerekiyor. % 5 hile,hurda ve çamura yatma payını düşünmelisiniz.

İyi Haber ;  Üzerinde denemeler yapabileceğiniz geniş bir ittifak temeli var. Zaman da.. % 25,% 15 ve % 10 oy potansiyeli olan üç büyük parti yada  siyasi guruplaşma ortada görünüyor. Bu bloklar extra küçük parti oylarıyla birlikte  ‘Erdoğan dışında bir Cumhurbaşkanı’nı başa getirmeye’ yeter. 2018 de Belediye seçimlerinde bu ittifakın temellerini atarsanız, halkın gösterdiği eğilimlere göre, ‘State of Art’ politikayı yürütecek kişiliklere ulaşabilirsiniz.  Siyasi partilerden çok,siyasi kişiliklerin ön plana çıktığı sulara giriyoruz. Zira ‘sonucu belirleyecek olan’ Erdoğan karşısında kimin duracağıdır.

Kötü Haber; bu işi kotaracak adamımız yok, o aşamaya kadar..

 

        Hangi partiye istersen oy ver

 

Eğer derdiniz Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak, Laik,Parlamenter ve Demokratik bir ülke yaratmak ise; önünüzde çok geniş bir manevra alanı var. İlk karşılaşmada yani Belediye seçimlerinde ‘Hayır’ ittifakı oluşturmuş siyasi kümelerin büyük kentlerdeki  ve Afyon hattının batısında kalan bölgelerdeki oy oranları yerel idareleri ele geçirmeye yetiyor. Ayrıca harikalar yaratmak zorunda değilsiniz.    Başkanlıkları ve meclis üyeliklerini aranızda adaletli bir biçimde paylaşırsanız mesele çözülür.

Kötü haber; Belediyecilik ‘akçalı’ işlerden olduğu için, adayların anlaşması diğer seçimlere göre daha zordur.

Ancak, bizi,kadınlarımızı, halkın yarısından fazlasını, ülkemizi esas ilgilendiren konu 2019 sonrasında Erdoğan’ın sarayda yaşıyor olup olmadığı.

İyi haber; Cumhurbaşkanlığı seçimi,seçmen için ‘en  özgür’ seçim olur.  Zira ‘partimin adayına tıpış tıpış oy vermek zorundayım’ mesajı kalkıyor ortadan. Erdoğan’I yıkacak adaya oy veriyorsunuz o kadar. O aday, Yerel İdare Seçimleri kampanyasında ortaya çıkar.

 

Mahir Tan       LondraPosta-Londra