‘TAHLİYA TAHLİYA FALESTİN’

     ‘Tahliya Tahliya Falestin’

 

Binlerce Filistin kökenli Arap genci dün akşam Londra’daki ABD Büyükelçiliği önünde böyle haykırıyorlardı; bizim dilimizdeki gibi ‘Filistin’i Tahliye Edin’ diyorlardı. Bu gençler ülkeleri dışında doğan, büyüyen ve ölen 4 kuşaktan sonra gelen 5. Filistin kuşağı. 100 yıl önce Balfour Deklerasyonu ile İsrail adı altında dede topraklarında kurulan devlet, önce İngiltere daha sonra ABD nin askeri gücüne dayanarak Filistin’i değil, Filistinlileri ‘tahliye etmeyi’ yeğlemişti.  100 yıllık gidişat ne kerte değişir. Şimdilik bilinmiyor.

Protesto Kültürü ne verdi ?

 

Filistin’liler ve mazlum halkı Batı ülkelerinde destekleyenler Filistin meselesi deyince Londra’daki ABD ve İsrail büyükelçiliği protesto mitingleri yapmayı anlıyorlar. Trump’ın açıkladığı Kudüs’ü İsrail Başkenti ilan etme kararı protestolar için yeni bir sıçrama noktası oluşturdu. Şimdiye kadar Gazze’nin bombalanması, yeni Yahudi yerleşim birileri inşa edilmesi, Filistin zeytininin İsrail malı olarak pazarlanması konularında yapılan protestolar ne kadar etki yapmışlarsa, Kudüs’ün İsrail Başkenti olarak tanınmasına gösterilen tepki de o derece etki yapar. Kudüs şöyle dursun, Filistin topraklarının işgal altında tutulması,yeni yerleşim birimleri yapılması Avrupa ülkeleri ve BM hukukan göre yasadışı. İsrail’in bu ‘yasadışı’ şartlarda yayılması ve Emperyal ülkelerle daha sıkı ilişkiler kurması sürüp gidiyor. Demek ki, Protesto Kültürü artık son günlerini yaşıyor. Herkes yeni yollar arayışına girecektir. Yeni nesil Filistinli, Orta-Doğu toplumları içinde dostlarını bulma arayışında. Bu dostlarla birlikte tam 100 yıl süren protesto kültürünün kendilerini  kurtaramadığını görüyorlar.    Mutlaka terörizm çukuruna düşmeden, bir askeri güç olmayı, daha büyük askeri ittifakların parçası olmayı öğrenecekler.

Bir yüzyıl da böyle mi geçer. Sabır Filistin’in ekmeği,suyu,zeytini…

 

LondraPosta-Londra