Suudi Arabistan; Dünya’nın 4.büyük ordusu

Orta-Doğu’nun ‘merkezkaç’ kuvveti; Dünya’nın 4. büyük askeri gücü.

Suudi Arabistan ordusu, 2014-2015 yıllarında yaptığı silah alımları ile Dünya’nın dördüncü,Orta Doğu’nun birinci askeri gücü haline geldi. Suudi Arabistan krallığını bu seviyeye getiren rakamlar – İnternational İnstitute for Strategic Studies açıklamasına göre- 2014 yılında yaptığı 59 milyar dolarlık askeri harcamalar. Ayni kaynaklar Suudi Arabistan Ordusu’nun 2015 yılı sonuna kadar özellikle Fransa’dan yapacağı silah alımları ile bu rakamın 80.8 milyar dolara ulaşacağını belirtiyorlar. Suudi Krallığı böylece savunma harcamaları 57 milyar olan İngiltere ve 52 milyar dolar olan Fransa’nın önüne geçen bir askeri bütçeye sahip oluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde askeri bütçeyi 150 milyara yükseltmeyi amaçladığı bildirilen Suudi Arabistan Ordusu‘na silahlanma ihtiyacı ABD-İngiltere ve Fransa tarafından karşılanıyor. Bunlar raporlarda eksiksiz şekilde yazılıp çizilmektedir.

Silahlanma hızı- Orta-Doğu Kaosu ile düz orantılı

Suudi Arabistan Ordusu, Orta-Doğu’nun en büyük askeri gücü haline gelen Suudi Arabistan’ın yükselişi, aynı bölgede yaşanan siyasi ve sosyal kaos ile tam bir uyum içinde. Orta-Doğu’da ulusal ve iç savaşların tırmanmaya başladığı 2001 yılı sonrasında hızlanarak artan Suudi silahlanması( 2000-2014 arasında %65 artış) bölgedeki birçok olayın açıklamasını veriyor. Batı ülkelerinin bölgedeki değişmeyen müttefiki Suudi Arabistan’da sürekli bir barış ortamının sürdüğü son 13 yıl içinde bu ülkenin komşularının tümü savaşlar ve iç savaşlarla parçalandı, rejimler değişti,ülkelerde tamamen yeni bir coğrafya ortaya çıktı. Bölge için tarihin en büyük, Avrupa için 2. dünya savaşı sonrası en büyük kitle göçleri ortaya çıkarken Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yaprak kıpırdamıyor. Büyük ölçüde Suudi ve Katar petrodoları ile yürütülen Libya, Suriye ve Yemen iç savaşlarından sonra başlayan büyük göçler Orta-Doğu sınırlarını aşıp Avrupa’yı sarsmaya başlarken kaos ve göçlerden hiç etkilenmeyen ancak aynı dönemde Dünya’nın en büyük silahlanma harcamalarını yapan bu ülkeler mutlaka gündeme gelecektir.

Göçlerin nedeni savaşın çağdışı karakteri

Avrupa’da yollara dökülen onbinlerce mülteci Avrupa ve özellikle İngiltere’de kamuoyunu olaylara neden olan emperyal politikaları gözden geçirmek için çarpıcı bir uyarı oldu. 2001 yılında ABD tarafından ‘terörle mücadele’ yaftası altında başlatılan işgal kampanyasının en büyük suç ortağı olan İngiltere’de ortaya çıkan Jeremy Corbyn hareketi bu uyarının yakın bir dönemde politik bir çizgi halinde tüm Avrupa Muhalefet hareketlerinde yankılanacağının işareti oldu. Afrika ve Suriye üzerinden Avrupa’ya sıçrayan kitlesel göçler ile ABD-İngiltere’nin Orta-doğu’daki müttefikleri Suudi Arabistan’a satılan milyarlarca dolarlık silahlar arasındaki bağlantı mutlaka gözler önüne serilecektir.

Moğol İstilalarından beri ..

Suudi Arabistan finansörlüğünde geliştirildiği artık pek tartışma götürmeyen Orta-Doğu savaşları, sıradan ulusal savaşlardan farklı bir tür. Libya, Suriye,Yemen savaşları ve şimdilerde Lübnan’da yaratılmaya çalışılan savaşlar, ordular arasında yürütülen 20. YY savaşlarından farklı bir rota izliyor.Bu kanlı savaşlar bu ülkelerde belli bir dinsel gurubun silahlandırılıp, Suudi Arabistan ve Batı ülkeleri desteğinde, diğer dinsel gurupların üzerine saldırtılması biçiminde gelişiyor. İlk denemesi Libya’da yapılan Salafi-Cihadi kökenli iç savaşlar Suriye ve Yemen’de hemen hemen ayni kadrolar tarafından yürütüldü. IŞID,El Nusra, El Muhajiroun gibi aynı kaynaklardan beslenen örgütler, Orta-Doğu’da tarihte Moğol istilalarının yol açtığı türden büyük bir kitlesel göç dalgasını yaratan güçler oldular.Halk kitlelerini ölüm yada göçetme seçenekleri ile karşı karşıya bırakan Salafi istila savaşları 21. Yy değil, 6-7 . yüzyıl savaşlarından örneklerle dolu.

Mahir Tan         LondraPosta-Londra

suudi arabistan ordusu