Suriye’li Kürt bombacı ‘yapıştırma mı’ ?

 

                  Devlet – Milis örgütü savaşı

Ankara ve İdil’de 28+8 sivil asker yurttaşımızı kaybetmemiz, bir yanda sinir bir yanda da moral bozucu etkiler yarattı. Halkımızın önemli bir kesimi ‘böyle bir yönetimin getirdiği sonuç’ olarak bakıyor olaylara. Seçim sonuçları ile sınırlandırılamayacak kadar yaygın bir düşünce bu. Sivil ve asker ‘yönetimin’ olaylardan çıkardığı sonuçlara bakılırsa bu düşüncenin sahipleri ‘sıçramalarla ilerleyen bir siyasi atmosferde’ yakında hakim güç haline gelme istidadı gösteriyor. Ne var ki; sadece deprem olacağını hissetmek yeterli olmayabilir. Deprem sonrasındaki kaos ve felaket ortamında ne yapılacağını bilmek ve ona hazırlık yapmak gerekir.

PKK nın Kandil yöneticilerinin yaptığı açıklamalar Ankara’da Genel Kurmay önündeki patlamaya ‘üstü kapalı’ olarak sahip çıkıldığını gösteriyor. Diyarbakır-Şırnak-Cizre çatışmalarında çok ağır bir fatura ödeyen PKK nın Kandil liderlerinden Cemil Bayık ve Murat Karayılan’ın ‘intikamını misliyle alacağız’ diye  tv ekranları ve internet sitelerinden ilan ettiği bir saldırı oldu.

Ankara Saldırısını bir Terör olayı olarak görüp lanetlemek yeterli midir ?

Terör,apaçık ortada duruyor.Bu olayın gerçek boyutu ise ‘terör’ kavramı ile sınırlandırılamayacak bir tür savaşın parçası olması. Türkiye’de devlet ile ayrılıkçı bir milis örgütü olan PKK arasında bir savaş yaşanmaktadır. Artık bir toplum olarak da içinde yer aldığımız Orta-Doğu’da bu tür savaşların onlarcası fiilen devam ediyor. Kentlerde Terör bombaları, açık arazide yol bombaları, pusu ve baskınlar, milis örgütlerinin savaş araçlarıdır. 17-18 Şubat günlerinde Ankara ve İdil de yaşananlar tam olarak bunlardır.

                CİA ve MI5 önleyebildimi ?

Terör örgütlerinin yada silahlı milis örgütlerinin siyasi,etnik yada dinsel kökeni, kullandıkları yöntemler bakımından tali bir unsur. Ankara’da Genel Kurmay önündeki saldırıyı IŞID yapsa da aynı yöntemi kullanabilirdi. Sınırlarımızın biraz ötesinde 5. yılına giren Suriye savaşında Suriye Ordusuna karşı IŞID,El Nusra ,Ilımlı Muhalifler ve  benzeri örgütler yüzlerce kez yollara bomba döşediler ,karargahlarda,bakanlıklarda bomba patlattılar. IŞID örgütünün Irak ve Suriye ordusuna karşı kentlerde yürüttüğü savaş esas olarak canlı bomba yada araba bombalarına dayanıyor. Irak’ın Ramadi kenti içinde yapılan son savaşta IŞID’ın bir günde 27 canlı bomba kullandığı biliniyor. Terör örgütleri ile savaşım halinde olan ülkelerin istihbarat örgütleri de bu tür olaylara engel olamıyor. Terörü ABD,İngiltere, Fransa gibi Dünya’nın en gelişmiş istihbarat örgütleri bile ‘olay öncesinde’ durduramadılar.IRA, Londra’da Başbakanlık binasını havan ateşine tuttu. Brighton’da Başbakan’ın konuştuğu binayı yerle bir etti. ABD de  İkiz kuleler, Londra’da metro katliamı ve son olarak Paris katliamı bazıları ‘polis takibi altındaki’ teröristler tarafından yapıldı.

             ‘Suriye doğumlu ‘ terörist ‘ yapıştırma mı ?

Ankara’da 28 insanımızın yaşamına mal olan saldırının bir PKK eylemi olduğu artık net olarak ortada. PKK şeflerinden Bayık’ın yaptığı açıklama ile ‘zımnen üstlenilmiş’ görünen saldırı, Hükümet bakanlarının ve Başbakan Davutoğlu’nun açıklamaları ile ‘doğrudan doğruya bir dış politika aracı’ biçimine dönüştürüldü. Bu sonuç için kullanılacak bir ‘Suriye doğumlu intihar bombacısı’ var.  Şu ana kadar yapılan açıklamalara bakılırsa bu kişi henüz bir ‘parmak izinden’ ibaret. Dünya’da olaydan sadece üç saat sonra ismi açıklanan ilk ölü terörist olan bu kişilik ,Ankara eylemine ya PKK tarafından yada işin içine Suriye-Rusya  kokusu katmaya çalışan güçler tarafından ithal edilmiş görünüyor. Bu ‘kolaj’ ın, PKK tarafından yada Suriye’ye saldırma hevesi ile yanıp tutuşanlar tarafından yapılması pek önemli bir fark yaratmayacaktır gerçekte. Halep’te bir semtin adı olan Neccar adını taşıyan ve sınırda beyana dayanarak doldurulmuş bir hüviyet de ‘olay yerinde düşürülmüş’. Bu hüviyetin herhangi bir çatışmada veya olayda öldürürülmüş birisine ait olup olmadığını ise öğrenmek pek kolay değil. PKK açısından artık iyi bilinen bir gerçek var; Türkiye’de ‘Kürdistan’ yaratmak, ancak ve ancak Türkiye’nin katılıp kaybedeceği bir uluslararası savaş ile mümkün. Türkiye’yi bir ‘İbrahim milleti’ ülkesine çevirmek isteyenler için de ‘tek çare’ ülkeyi boyundan büyük maceralara sokup ordusunu yok ettirmek.. Cehenneme giden tek bir yol var nasılsa..

Mahir Tan           LondraPosta-Londra