sorulacak sorular

Otonomiden yanamısınız ?

Cevap vermek zorundasınız

2015 Haziran seçimlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkıma ya da kurtuluşa taşıyacak iki önemli soruya cevap verilecek. Başkanlık sistemi ve Kürt otonomisi.

– Başkanlık sistemi olarak medyada tartışılan birinci soruyu demokratik sistemler arasındaki bir tercih olarak değil ama, mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Siyasi İslam ideolojisinin bir anayasa ile devleti tümden ele geçirmesi olarak anlamak gerekir. Bu konuda ufak tefek tartışmalar bir yana bırakılırsa, iktridar partisi AKP’ye oy veren seçmenin fazlaca düşüneceği bir yan yok. Seçmenin yaklaşık % 40 ı evet der bu işe.

– Haziran seçimlerinin doğuracağı esas önemli değişiklik, Cumhuriyet’in en önemli ilkesi olan Ulus-Devlet’in varlığı yada yokluğu konusunda. Seçmen’in muhalefet partilerinden aday olacak siyasilere mutlaka sorması gereken ilk soru bu ; ‘hangi görüntü altında olursa olsun, bir Kürt Otonomisinden yana mısın ?

CHP nin ‘AYYÖŞ’ çıkmazı

Türkiye Cumhuriyeti’nin olmazsa olmazı ‘Ulusal Devlet’ konusunda özürlü tek muhalefet partisi anamuhalefet partisi CHP. Hangi çerçeve içinde sunulursa sunulsun bölgesel otonomi düşüncesi (Açılım,Demokratik Özerklik,Avrupa Konseyi Yerel İdareler Şartı) Orta-doğu nun mevcut siyasi durumu düşünüldüğünde fazla uzun olmayan bir süre sonunda Türkiye’nin bir bölümünün ayrılması anlamına geliyor. Türkiye’de muhalefet olarak adlandırılan tüm siyasi partiler, Erdoğan ekibinin hazırladığı ‘Başkanlık Sistemi’ne karşı olduklarına göre ; ‘dananın kuyruğu’ aslında açılım yada fiili bölgesel otonomi üzerinden kopacak.Türk Toplumu Cumhuriyet yaşamına ‘tamam mı-devam mı’ seçiminde önümüzdeki dönem TBMM sıralarını dolduracak milletvekili adaylarına öncelikle bu soruyu sormak zorunda. Şimdilik Anamuhalefet partisi olarak adlandırmayı sürdürdüğümüz CHP nin bu konuda ‘önceden beyan edilmiş bir niyeti’ bulunuyor Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından. Kılıçdaroğlu 2012 yılından sonra Hakkari, Diyarbakır ve İstanbul’da yaptığı açıklamalarda tam üç kez,’iktidar geldiklerinde Türkiye’nin Avrupa Konseyi Yerel İdareler Şartı adlı belgeye koyduğu çekinceleri kaldıracağını’ açıkladı. Bu sözleşme (çekincelerin kaldırıldığı biçimiyle) gerçekte HDP ve İmralı tarafından talep edilen ‘Demokratik Özerklik’ ile aynı; bir bölgesel otonomi programı.

Ya geri al,ya da savun

2015 Seçim gündemini yaşadığımız bu günlerde,kendisini AKP ve gelecek yönetim sistemine karşı olarak gören her seçmenin CHP yönetimi ve tek tek milletvekili adaylarına sorması gereken soru ; AYYÖŞ konusunda TBMM de ne yapacaksınız ? olmak zorundadır.   Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ve şu anda parti politikası olarak kabul edilen açıklamalara göre CHP, Avrupa Yerel İdareler Şartı adlı belgeyi (çekincesiz olarak) imzalamaya hazır. CHP milletvekili adaylarının böyle zor bir soruya muhatap olmalarının ise çok özel nedenleri var;Birincisi,Genel Başkan Kılıçdaroğlu bu konuda görüşünü zaten açıklamış durumda. Bir başka neden ise CHP nin oy tabanı; Zira ana muhalefet partisi üstü örtülü bir biçimde Kürt Otonomisini savunurken,oylarının % 90 ını Türk seçmenlerden alıyor. Seçim günleri yaklaşırken giderek ‘öngörülmüş otonomi bölgesi’nden ‘fiili otonomi bölgesi’ biçimine dönüşen Doğu ve Güneydoğu illerimizde CHP nin aldığı oy oranı % 8.5.  Kısaca ‘el atına binmiş’ bir ana muhalefet partisi ile seçimlere giriyoruz. Çok zor sorular onları bekliyor.

Mahir Tan            LondraPosta- Londra