SOÇİ’DEN SEMPATİ MESAJI MI BEKLİYORSUNUZ ?

            SOÇİ KARAR VERECEK

 

Suriye savaşı biçim değiştirerek devam ederken gözler 30 Ocak günü toplanacak Soçi zirvesine çevrildi. Bunun en önde gelen nedeni bir haftadan beri BM Özel temsilcisi ve Batılı diplomatlarla Suriye arasındaki Viyana toplantısının bir fiyasko üretmesi oldu.  Suriye’nin özel temsilcisi Caferi, BM Özel temsilcisi Stefan De Mistura tarafından kendilerine iletilen ‘taslak’ Suriye barışı teklifini reddetti. Suriye Hükümeti yetkililerinin de aynı biçimde görüşmeye değer bumadıkları ABD,İngiltere,Fransa’nın başını çektiği teklif , içeriğinde ; ‘Suriye’de yeni Anayasa hazırlanması, Başkanlık yetkilerinin kısıtlanması, Parlamento’nun gücünün arttırılması ve Suriye’deki yabancı güç ve örgütlerin ülkeden çekilmesi’ unsurlarını taşıyor. Suriye hükümeti Viyana sonuçlarını doğrudan redderek Soçi mitingi için hazırlanıyor.

                 SOÇİ’den Çıkacak Kararlar kimi bağlayacak

 

30 Ocak günü toplanacak Soçi mitinginin ana aktörleri Rusya,Suriye,Türkiye ve İran olacak. BM Temsilcisi Mistura’nın ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’unda gözlemci olarak katılması beklenen toplantılara  Suriye’de çatışmaların aktörlerinden ‘Suriye Muhalefeti’ adında bir şemsiye örgüt olan Sünni-cihadi örgütler katılmayacaklarını açıkladı.El Kaide ve benzerlerinden oluşan bu gurup İdlip, Güney Suriye,Golan ve Dayr e Zor çevresinde halen devam eden çatışmaları yürüten  tekfiri örgütleri ihtiva ediyor. Türkiye’nin itirazı üzerine Soçi toplantılarına resmi olarak davet edilmeyen SDF-PYD ise muhtemelen gayrı resmi olarak Belediye örgütleri ve sivil toplum kuruluşları olarak, Soçi’ye davet edilen 1600 kişi arasında yer alacaklar.

Bu nedenle savaşan tarafların önemli bir bölümünün katılmadığı ve doğal olarak kararlarını tanımayacağı Soçi’nin varacağı sonuçların ne gibi bir kıymet-i harbiyesi olacağı tartışmalı.

            Erdoğan’ın ‘Irak sınırına kadar’ dinamiti 

Soçi toplantısı öncesi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün AKP li il başkanları toplantısında yaptığı açıklamalar, gerçekte Soçi’nin yeni gündemini oluşturuyor. Türkiye’de birçok köşe yazarı ve araştırmacının yazdıkları ‘PKK-PYD ye karşı Suriye ile ittifak yapılması’ isteği ise sahadaki gerçeklerle uyumlu değil. Suriye ve İran açık bir biçimde Kuzey Suriye’de nüfus yapısının değiştirilerek bir tür Sünni- Cihadi hakimiyetinin kurulmasına karşı çıkıyorlar. Türkiye’nin Afrin için başlattığı sınırlı Zeytin Dalı operasyonuna bile karşı çıkan Suriye, bu kez Erdoğan’ın dün yaptığı ‘Irak sınırına kadar gideceğiz açıklaması ile ülkesinin kuzeyinde yangına körükle gidildiği düşüncesinde.

Afrin’deki PYD bölgesinde asker bulunduran ve ülkesinde bir PYD temsilciliği açan Rusya’nın, Erdoğan’ın ‘Irak sınırına kadar operasyonu yayacağız’ politikası ile uzlaşmasını beklemek ham hayalcilik olur. Soçi’nin doğal sonucu katılımcıların  Türkiye’nin Afrin Operasyonunu bir an önce sonuçlandırması ve Kuzey Suriye’de bir Sünni-Cihadi kuşağı oluşturmaya kalkışmamasını istemek olur. Zira Suriye için Alarm zilleri çaldıran Erdoğan’ın son konuşması, öz olarak, Kuzey Suriye’ye 3.5 milyon Suriyeli göçmen yerleştirileceği mesajını veriyor. Türkiye’den gönderilecek bu göçmenler içinde çok önemli bir bölüm ise Suriye Hükümetinin savaş suçlusu olarak aradığı cihadi örgüt üyeleri ve onların ailelerinden oluşuyor.

Türkiye, Soçi toplantısında katılımcılardan sempati mesajları almayacaktır.

MAHİR TAN                  LONDRAPOSTA-LONDRA