‘SİYASİ’ DOLANDIRICILIK SUÇU

                      (SİYASİ) DOLANDIRICILIK SUÇU

 

Böyle bir suç yok tabii ceza kanunlarında. Failler bu nedenle, ‘kanunsuz suç olmaz’ ilkesi uyarınca serbest kalıyorlar. Hatta siyasi arenada yerlerini koruyabiliyor veya sağlamlaştırabiliyorlar. 

Dolandırıcılık suçunun asli unsurlarından biri, bir kişinin hulus ve saffetinden istifade ederek onun zararına ve kendi lehine sonuçlar istihsal edilmesidir.

Siyasi arenada, bir siyasi parti yönetiminin yada liderinin seçimler öncesi parlak bir tablo çizerek insanları kitleler halinde kendi lehine oy vermeye zorlaması bu suçun hazırlık aşamasını oluşturur.

Bu eylemin birden fazla defa yapılması ve aynı kişiler tarafından işlenmesi ise teselsül yani devamlılık unsurunu meydana getiriyor. 

Bunun işleyenler açısından getirisi nedir ?

Her seçimde aynı oranda milletvekili çıkarıyorsunuz. Sizin partiniz için iktidar tarafından ayrılmış belediyeleri kazanıyorsunuz.Yardımcılarınızı, hemşehrilerinizi belediye reisi seçtiriyor,delegelerin akrabalarını işe sokuyorsunuz. Partilere ayrılan yardımdan oldukça büyük bir parçayı kapıyorsunuz.

Ciddi bir holding oluşturacak seviyede işletmeye sahipsiniz.

‘Koltuk’ denilen şey bu işte.

Bu koltuk sayesinde ayni işlemleri 8 yıldır ve 9 seçimde yaptınız.

‘Çiftlik Bank’ türü bir yatırıma döndü bu iş.

‘Artık Yeter’ diyenlere ‘koltuk düşkünü’ diyebiliyorsunuz.     

 

                  Yönetimi ve Tüzüğü Değiştirmek Zorundasınız

 

Türkiye 24 Haziran seçimleri ile Cumhuriyet rejimini yok edecek yola koyuldu. 24 haziran öncesine dönmek artık seçim gününden daha zor.

Cumhuriyet Rejimini (parlamenter,demokratik,kuvvetler ayrılığına dayanan Batı türü bir Cumhuriyet rejimi) savunanların mutlaka ve mutlaka kitlesel bir siyasi partiye ihtiyaçları var.

Ana Muhalefet Partisi CHP de bir gurup yurtsever ‘CHP de değişim’ ilkesi üzerinde değişimi gerçekleştirmek iddiası ile harekete geçti.

Değişim çıkışı mevcut karanlık tablo içindeki tek umut ışığı.

Ancak bu ışık, ışığı elinde tutanlar için de ciddi sorumluluklar yaratıyor.

Bu çıkışın sonunda, yönetimi değiştirmek ve bu tür yönetimlere olanak sağlayan tüzük ve yönetim sistemini değiştirmek zorundasınız.

Aylarca, yıllarca, kongreler boyunca aynı taleplerin peşinde siyaset yapma olanağınız yok.

Örneğin, ilk fırsatta delegelerden topladığınız imzalar ve milyonlarca parti üyesinin desteğini Genel Merkez’in kapısının  önüne yıkmak zorundasınız.

Cumhuriyet toplumunun tek umudu hemen şimdi gerçek haline gelmeli ve toplumun bir partisi olmalıdır.

Bunu hemen şimdi yapın.

Yoksa bizimle eğleşmeyin..  

 

Mahir Tan                     LondraPosta-Londra