seçimde ‘Kuzey Kuşağı’ farkı

 

   ‘Açılım’lar arasındaki Fark

7 Ekim seçiminin yarattığı sonuçlar Türkiye’de ‘Tayyip Erdoğan rejimi’olarak adlandırılan dönemin zirve yaptığı noktadan hızlı bir düşüşe geçtiğini gösterdi. AKP ve Erdoğan’ınTürkiye’deki mevcut ağırlığından fiilen ve moral olarak kaybettikleri,gerçekte Türkiye’de muhalefet partilerinin yaptıkları ‘etkin muhalefet’in bir sonucu olmadı. AKP ve Erdoğan’ın kaybı yine bu iktidarın en zayıf yönünü oluşturan dış politika unsurlarının yarattığı ortamın doğrudan etkilerini taşıyor. 7 Haziran seçim sonuçları haritası incelendiğinde açıkça görülen şey ; AKP’nin kitlesel oy kayıplarının esas olarak Güneydoğu oylarından meydana gelişi. İktidar partisinin, tek başına hükümet kuramaması sonucunu doğuran gelişme AKP nin 2011 seçimlerine göre Güneydoğu ve çevreleyen illerinden  24 milletvekili kaybetmesi. Güneydoğu Anadolu seçimlerinde AKP ve Kürt siyaseti bölge oylarını dengeli bir biçimde paylaşırken, HDP adı altında seçime giren Kürt siyasetinin bölge oylarını -iktidar yapısını değiştirecek biçimde- toplayabilmesi ülke içindeki ‘seçmen tercihleri’ ile değil sınırlarımızın hemen ötesinden başlayan ‘Kürt kantonları’ ile ilgili. Bu nedenle kurulacak yeni hükümet de Türkiye’nin seçimler sonrası Tel Abyad kapısının PKK-PYD güçlerinin eline geçmesiyle ortaya çıkan yeni durumun gölgesinde kurulacaktır.  Bu ise bir AKP-MHP hükümetinin değil, AKP-CHP Hükümetinin önünü açan yeni bir gelişme.

                    ‘Newroz Mesajları Açılımı’ yok artık

Erdoğan ve AKP Hükümetinin son iki yıl boyunca ‘açılım’ adı altında pompaladığı Kürt çözümü ve Suriye politikası artık yok. Bunun nedeni AKP nin yarattığı ve üzerinde şekillendirdiği ‘açılım’ politikasının IŞID’ın yayılması ve  Türkiye-Suriye sınır bölgesinin fiilen ABD tarafından ‘hava ablukasına’ alınması oldu. Kobane’yi kurtarma bahanesi altında başlayan ABD ve Batı Koalisyonu  hava kuşatması son bir yıl içinde TSK nın ‘Kuzey Kuşağı’, çok sayıda yazarımızın da ‘Kürt Koridoru’ demeyi tercih ettikleri fiili durumun gerçek olmasını ortaya çıkardı. AKP Hükümetlerinin Diyarbakır’da  Öcalan’ın Newroz mesajları ile verdiği ‘Suriye’ye Osmanlı türü yayılma vaadi ile Kürtlere bölgesel özerklik’ özlü Kürt politikası ‘Kobane’ olayları ile birlikte Kürt siyasetinin ilgi alanı dışına çıktı. Zira ‘Erdoğan’ın yönlendirmesine bağlı ‘uzaktaki bir yerde’ duran açılım yerine hemen var olabilecek ve ABD hava şemsiyesi altında korunan bir ‘kantonlar’ programı var artık PKK nın ulaşabileceği kadar yakında. Kuzey Suriye’de ABD hava kuvvetleri şemsiyesi altında IŞID karşısında savaşan 8500 PKK askerinin bulunması gerçekte ‘açılımın’ salt kültürel değil, coğrafi boyutlarınında hayata geçiriliyor olmasının kanıtı oldu. Kısaca ‘açılım’ artık Türkiye’nin bir iç meselesi değil, Güneydoğu Türkiye- Kuzey Suriye çerçevesinde fiilen yaşanmakta olan bir gerçeklik oldu tam 7 haziran seçimleri sırasında. Türkiye’de  üç seçimden beri AKP ye oy veren Kürt seçmenin,7 Haziran’da aşiretler ve kitleler halinde HDP ye oy verişi ve AKP Hükümetini düşürmesi  doğrudan doğruya Kobane ile değişen ‘açılım’ farkından kaynaklandı.

Karşınızdaki güç ‘ABD hava kuvvetleri’

Milli Güvenlik Kurulu’nun son toplantısında ‘Kuzey Kuşağı’ olarak nitelendirilen ve bizim için 900 km lik sınır bölgesini kapsayan toprakların konsolide edilişi Türkiye’de siyasi yapının tümünü etkliyecek en önemli sorun haline geldi. Geçtiğimiz hafta içinde aynı günlerde yapılan ABD think tanklarının toplantılarında aynı mesajlar yayınlandı Dünyaya; ‘Suriye’de federasyonlar dönemi başlıyor’.   Kuzey Kuşağı’nın büyük ölçüde PKK-PYD güçlerine ve Doğu ve Güney Suriye’de Salafi-Tekfiri  örgüt ve çetelerine teslim edilmesi projesi,ABD Hava Kuvvetleri tarafından hava sahası işgal edilmiş bir ülkede,yıllara değil,aylara bağlı bir yakın gelecek. ABD, Türkiye tarafından bölgeye yapılacak olan tüm operasyon ve müdahaleleri  siyasal ve askeri açıdan gözlem altında tutuyor. Bu ise -yeni kuruluş öncesinde görevde kalacak olan-AKP Hükümetinin elini bağlayan engel. Zira AKP nin hayal-ihtiras karışımı Suriye politikası değil artık ABD nin Suriye politikası. Orada artık ‘Kuzey Kuşağı’ var. ABD nin ‘havadan işgal ettiği’ komşu ülke topraklarında. Hükümet kuruluşu öncesi AKP tarafından orduya verilen ‘Suriye’ye müdahale emrinin’ TSK tarafından ‘yazılı emirle teyit edilmesi’ isteği Türkiye’de günümüz medyasının favori konusu. Gerçekte TSK nın Hükümet’ten istediği yazılı emirden daha önemli ve gerçekçi bir ‘yazılı emrin’ ABD ve NATO yönetimlerinden istenmesi beklenmelidir. Türkiye dış politikasının çapı bundan ötesine geçemez.

Mahir Tan    LondraPosta-Londra