SAVAŞ KÖPEKLERİ KAPIDA

       Savaş Köpekleri Kapıda

 

İçerideki erken seçim ve aday tartışmaları nedeniyle Türkiye gündemindeki önemini kaybeden dış politika ve güney sınırlarımızın ötesindeki Orta-Doğu, gerçekte Dünya gündemindeki yerini koruyor. Son 10 gün içinde ortaya çıkan uluslararası gelişmeler Rusya’nın BM çevresinde yaptığı 14 Nisan’da Suriye’ye yapılan ABD-İngiltere-Fransa hava saldırısı ve buna gerekçe olarak gösterilen Duma’daki 7 nisan sözde  kimyasal bomba  saldırısı konusunda yaptığı diplomatik politik ataklar, Suriye’ye SS 300 hava savunma füzelerinin teslimatı ve Trump’ın İran konusunda giderek yükselen tehdit politikası oldu.

– Öncelikle Londra ve Hollanda’da Rusya’nın Londra ve AB Büyükelçilerinin yaptıkları basın toplantıları ve toplantılarda medyaya sundukları Duma kimyasal bomba patlaması ile kanıtlar Avrupa kamuoyunda tam anlamıyla bu olayın bir ‘savaş hilesi’ olarak, bu amaçla kurulmuş Beyaz Miğferler (White Helmets) adlı bir örgüt tarafından yapıldığını ortaya çıkardı. Rus diplomasisi son derece başarılı bir diplomatik atak yaparak çok sayıda kanıt ve canlı şahit dinletip, ABD-Fransa ve İngiltere’nin planladıkları savaş atmosferini yürütebilmek için ‘Kırmızı Bayrak’ operasyonlarına başvurduklarını gösterdi. Batı ülkelerinin, Suriye’de bahane olarak gösterilen olaydan sadece 7 gün sonra ve BM kararı olmadan bu ülkeyi bombalaması, Batı ile Dünya’nın kalan kesimleri arasındaki ilişkilerin yeni bir safhaya girdiğinin işareti oldu. Orta-Doğu’da Suriye-Irak ve İran’ı içine alan bölgede savaş tehlikesinin hızla yükselmesinin nedenleri; savaşın ana kaynağı ABD- İngiltere-Fransa üçlüsünün İsrail ile tarihteki en yakın ilişkiler içine girmeleri ve Suudi Arabistan-Mısır-Ürdün den oluşan bir Sünni Arap gücünü silahlandırarak Şii toplumlarına karşı savaşa sürme olanağını yakalamış olmaları.

– Batı’nın ‘Ucuz Savaş’ arayışı ;

 

Suriye’de yasal olmayan bir biçimde IŞID a karşı mücadele bahanesiyle yerleşme olanağı bulmuş olan ABD’nin bu pozisyonunu kaybetmeden bir yanda Şam bir yanda da Tahran yönetimlerine karşı yerel güçlere dayanan bir ucuz savaş yürütme çabası. İsrail,ABD ve Suudi Arabistan’ın ortak hedefi olan ‘Tahran- Tartus Şii hattını’ kesme amacıyla Batı, Irak- Suriye sınır boylarında yerel ittifakları PYD ve Ürdün üzerinden Sünni Arap Ordusu vasıtasıyla Suriye’nin doğusunda fiili işgal bölgeleri kurma peşinde. ABD ve Batı ülkelerinin en büyük korkuları olan Pahalı savaş ve asker kaybına çözüm olarak geliştirilen savaş teorileri Suriye’de piyasaya sürülüyor.

14 nisan günü Suriye’deki askeri hedeflere yapılan ABD-İngiltere-Fransa füze saldırıları beklenen sonucu vermedi. Rus ve Suriye kaynaklarının gösterdikleri video kayıtlarında da görüldüğü gibi, Suriye hava savunması atılan füzelerin % 70 ini vurmayı başardı. Bu gerçek aslında son yıllarda gelişen hava savunma silahlarındaki teknolojik üstünlüğün bir sonucu. Batı’nın bugüne kadar hava savunması olmayan ülkelere karşı üstünlüğünü ortadan kaldıran SS 300-400 füze sisteminin sağladığı bir avantaj bu. SS ler, 1 tonun üzerinde TNT taşıyan,  yavaş uçuşlu cruise füzeleri tarafından,özellikle uzun mesafeden yapılan saldırılara karşı önemli ölçüde savunma olanağı sağlıyorlar. Bu nedenle SS hava savunması, İsrail ve Batı ülkelerini daha etkili olan ve füzelerini kısa mesafeden fırlatan 5.Kuşak savaş uçaklarını kullanmaya zorluyor. Bu ise savaşı Batı için çok daha pahalı hale getiriyor.

İsrail ve Batı medyasının Rusya’yı Suriye’ye SS 300 teslimatı yapmaması için tehdit etmelerinin nedeni bu.

Gerçekte, bir gün karşı karşıya gelme ihtimali dolayısıyla, Türkiye’ye SS 400 satışına engel olmak için gösterilen çabanın nedeni de aynı…

 

Mahir Tan         LondraPosta-Londra