Rus Günleri

RUS  GÜNLERİ

Suriye’yi iç savaşa taşıyan olayların iç sorunlarla ilgili bir boyutu olsa da esas neden, kimi Arap ve Batılı ülkenin İsrail’in çıkarlarına hizmet edecek tutum ve politikaları oldu.Onlar İsrail’e yaranmak için “Suriye’nin dostları” yalanı ardına gizlendiler ve Suriye’ye düşman diplomatik hareketlerle terörü desteklediler.Teröristleri gönderen ve finanse eden ülkeler olarak Suriye’de yaşanmakta olan insani durumu ahlâksız bir ticarete dönüştürdüler.

Şimdi Rusya, Suriye’dedir. Devlet Başkanı V. Putin’in, Esad’ın yerine bir alternatifin olmayışından hareketle krizin çözülmesi için hırsların değil ortak amaçların esas alınması ve iç savaşa artık siyasal bir çözüm getirilmesi düşüncesini başarmaya çalışıyor.

Esasen bu ülkede işlenen suçların savaş hukukunun gelişmesini ivmeleyecek doğrultuda kategorize edilmesini,Bu sistematik hukuk üzerinden BM’de yeni bir dünya statüsünün oluşmasına çaba gösteriyor. “Lâik, birleşik ve bağımsız bir Suriye” yi teminen ABD ve müttefiklerinin ortak tehdit kabul ettiği (!)  tüm terör örgütlerini tasfiye etmek üzere Suriye, İran ve Irak ordularının da dahil olduğu yeni bir uluslararası koalisyon kurulmuştur. Bu koalisyon, G20 Antalya Zirvesi’nde ülkelerin terörizme darbe indirmek için eşgüdümü güçlendirecekleri, Teröristlerin çeşitli ülkelere girerken kullandıkları yöntemlerin araştırılacağı,Gelir kalemlerinin kurutulacağı taahhüdünde bulunduğu sonuç bildirgesi çerçevesinde kararlılıkla  ilerliyor. Bu suretle Viyana Suriye Zirvesi’nde alınan Şam ile muhalefet arasında görüşmelerin BM denetiminde ateşkes ilan edileceği 1 Ocak 2006’da başlayacağı, 6 ay içinde geçiş hükümeti kurulacağı, 18 ay içerisinde de seçim yapılacağı mutabakatının izleneceği sürece yaklaşılıyor.

ABD’nin bölgede yıllardır sürdürdüğü jeopolitik yapı darmadağın olmuştur.

Bu durum ABD’nin bölgesel sisteminin askerî, sınaî ve malî merkezi rolünde stratejik ve daimî müttefiki olan İsrail’i derinden etkiliyor.

İsrail’in Ortadoğu’daki güç dengesi içerisindeki konumu zayıflıyor.

 

Eylül’den beri İsrail, Yahudilerin dini günleri nedeniyle Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişini bazen tamamen bazen de kısmen engelliyor.Filistinliler ise kutsal değerlerini savunmak, Aksa’nın bölünmesini engellemek için ayaklanmış,Yahudi yerleşkelerinin inşaatını ve yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak için intifada başlatmıştır.Kudüs ve Batı Şeria’nın çeşitli kentlerinde ciddi gerginlikler yaşanıyor. 

İntifada; Filistin sorununu bölgenin ve dünyanın ilgilendiği başka konuların ileri sürülerek göz ardı edilmek istendiği bir sırada, Filistin’i uluslararası ölçekte yeniden ilgi odağı haline getirmiştir.  

Washington’da bir foruma video mesajıyla katılan İsrail Başbakanı B.Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ‘son temayüllerin İsrail ile Filistin’in tek devlet gerçeği üzerinde yoğunlaştığını’ ifade etmesi üzerine, “İsrail iki halklı bir ülke olmayacaktır.Tek geçerli çözüm asker ve silahtan arındırılmış, İsrail’i tanıyan bir Filistin Devletidir. Aslolan Filistinlilerin İsrail’i kabul etmeyişleridir. Bu vahşi Ortaçağ’dan kalma güçlerin ülkemizi ve halkımızı tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğiz ” diyor. 

Başkan B.Obama ise Beyaz Saray’da İsrail Cumhurbaşkanı R.Rivlin ile  yaptığı görüşmede siyonist rejim güvenliğini sağlama taahhüdünün, Amerika siyasetinin en önemli temel ilkesi olduğunu tekrarlamakta ve mevcut şartlarda İsrail ve Filistin arasında barışın uzak olduğunu belirtmektedir.

Bu sırada Rusya, eski model savaş meraklılarına muhtelif gösteriler sunmaktadır. Suriye’deki teröristleri hava bombardımanına tabi tutmanın ötesinde,Kâh Hazar Filosu’na ait gemilerle,1500 km. mesafeden  İŞİD’e ait hedeflere tam isabetle  Cruise füzeleri gönderiyor,Kâh Akdeniz’de bulunan bir denizaltısından fırlatılan Cruise füzeleriyle Rakka’da IŞİD’e ait mühimmat depoları ve bir mayın fabrikası ile petrol altyapısını vuruyor,Kâh, dünyanın en büyük ve en hızlı süpersonik stratejik bombardıman uçağı Tu-160 jetleri ile Suriye’deki terör hedeflerini bombalıyor.

Bu silahların herbirine nükleer başlık takılabiliyor.

Rusya, İsrail ve Filistinli tarafları çatışmaları en kısa zamanda sonlandırmaya çağırıyor. Bölgede şiddetin derhal durdurulması gerektiğini vurgulayarak her iki tarafı da kendine hakim olmaya davet ediyor. Hem İsrail hem de Filistin halklarının zararına olan çatışmaların yayılmasına izin verilmemesini istiyor. 

Devlet Başkanı Putin,”Umarım terörle mücadelede nükleer silahlara asla ihtiyaç duymayız” diyor.

 Ahmet Kılıçaslan Aytar

14.12.2014