Royal Başbakan Geliyor

       ‘Abdullah Gül’ kitapları dizisi

Türkiye için düşünülen ‘favori’ başbakan adaylarından biri kuşkusuz eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Geçtiğimiz 2014 sonbahar aylarından sonra İngiltere’de başlatılan ‘Abdullah Gül’ kitapları dizisi, Türkiye’de son derece kritik bir dönemde çıkmazda olan Koalisyon görüşmeleri sırasında  ikinci bir ‘Abdullah Gül’ kitabı ile sürdürüldü. İngiltere’de yayınlanan ilk kitap 2014 Kasım ayında ‘Abdullah Gül- Yeni Türkiye’nin Kurucusu’ adı altında Türk Büyükelçiliği ve İngiltere’nin iki büyük üniversitesi tarafından Dünya’nın önemli politik çevrelerine sunuldu. Kitabın yazarı Gerald Mc Lean, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Exeter Üniversitesinde Türkiye Devletinin bağışlarıyla kurulan ‘ContemporaryTurkish Studies’ bölümü başkanı. Tanıtım Türkiye Büyükelçiliği rezidansında yapılıyor ve 2015 Ocak ayında yine Türkiye’nin bağışlarıyla kurulan London School Of Economics bünyesindeki Contemporary Turkish Studies bölümünde yazar tarafından verilen bir konferansla sürdürülüyor. ‘Ismarlama Kitap’ yazmakla suçlanan Dr. Gerald Mc Lean, kitapta Gül’ün aslında dinci görüşlere sahip olmadığını, AB ve Batı demokrasilerine inanan çağdaş bir lider olduğunu, uzun süreden beri Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tek adam rejimi yaratma çabalarına karşı durduğunu vurguluyor. ‘Yeni Türkiye’nin kurucusu- Abdullah Gül’ kitabında ‘Gül’ün tüm Türkiye’nin zenginleşmesi çabası içinde olmasının karşısında, Başbakan Erdoğan’ın sadece kendi çevresini zengin etme hırsı içinde bulunduğu gibi iddialı ve (Türkiye’de yayınlanması halinde) sakıncalı görüşlere de yer veriliyor. Kısaca Türkiye’de İngiltere ve Batı ile uyumlu olabilecek lider imajı bundan 6 ay kadar önce Londra’da yarı akademik yarı diplomatik bir biçimde Türkiye’nin yakın geleceğine işleniyor.

Türkiye versiyonu zaman bombası gibi

İngiltere’de ‘baskıcı’ ve ‘diktatörlük heveslisi’ Erdoğan karşısında ‘demokrat ve özgürlükler şampiyonu’ bir alternatif olarak Abdullah Gül’ün ‘Yeni Türkiye’nin kurucusu’ olarak lanse edilişi,’müthiş bir zamanlama ile’ gediğine oturdu. Zira bu çaba gerçekte 6 ay sonra yapılan Genel Seçimlerde liderliği tartışılmaz durumdaki Tayyip Erdoğan’ın bırakın başkanlık rejimini, AKP nin iktidarını bile sağlamayacak derecedeki oy kaybı ile birleşti. Bu nedenle ‘Abdullah Gül kitapları dizisinin’ ikinci yayını olan ‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ Türkiye’nin en kritik bir politik ortamında piyasaya sürüldü. Ankara’da yaptırdığı “gargantuan” Cumhurbaşkanlığı köşkünde ‘sessiz ve sakin’ bir 5 yıl geçirmesi mukadder görünen Erdoğan’ın yerine Türkiye Başbakanlığına ve AKP liderliğine ‘Batı Destekli’ Gül bir de Türk kamuoyu önünde pazarlandı. Gerek İngiltere’de gerekse Türkiye de basılan Abdullah Gül kitapları ‘yazar imzaları’ bir yana bırakılırsa aynı muhtevayı farklı okuyucu kitlelerine takdim eden kitaplar. Her ikiside  Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde kürsü ve makam sahibi olmuş profesyoneller. Kitaplar yayınlanmadan önce Gül tarafından incelenmiş ve güncellenmiş. Kitapların özü;diktatörlük heveslisi, çevresini zenginleştiren, batı karşıtı Erdoğan’a karşı, yetkileri olmadığı için çaresiz kalan ‘iyi kalpli prens’in zamana yayılmış umutsuz mücadelesi. Bu tanıtım modeli, yaklaşık 2 yıldan beri Türkiye’de ekonomi ve siyaset sistemini muhafaza edip, ‘huysuz’ liderini alaşağı etme esasına dayalı ‘royal’ politika ile tıpa tıp uyumlu. Göğsünde Buckingham Palace’ın Kraliyet nişanını taşıyan tek Türk politikacısı hedefine adım adım yaklaştırılıyor.

Mahir Tan          LondraPosta- Londra