“Proje Aday” Sorunu

İstanbul’da CHP adayı  Büyükşehir Belediye seçimini kazanırsa  mucize ile sürpriz arasında bir sonuç gerçekleşir.

Bunun temel nedenleri; İstanbul adayının düşük profili, il yönetimine hakim gerçek bir oy tabanı bulunmayan İkinci Cumhuriyetçiler ve  ilçe adaylıklarındaki ‘proje adaylar’.

Ankara’da ise Büyükşehir Seçimini, bir sürpriz olmazsa, Mansur Yavaş kazanır. 

Bunun nedeni ise Ankara adayının CHP li olmaması.

İzmir’i CHP ye karşın CHP adayı kazanır.

Bunun nedeni de İzmir’i kaybetmenin imkansızlığı.

Yerel seçim sonuçları Türkiye’de iktidar sorununa ilişkin bir anahtar sunmaz.

31 mart seçimi, daha çok ana muhalefet partisinde iktidar sorunu ile ilgili.

Ne var ki, gelecek seçimsiz 4 yılı hesaba katarsak, 21 yıllık bir AKP iktidarı yaşanmış olacağından

Muhalefet için bir tür ‘Tarz-ı Siyaset’ ortaya çıkmış olacak.

Ana Muhalefet’in yönetim kadroları,bağlı belediyeleri ve Belediye meclis üyeleri açısından yaşanan

21 yıllık bir ‘göreceli iktidar’ dönemi var.

Herkes tıkır tıkır maaşını alıyor,kendi bölgelerinde ballı projelere kamu kaynaklarından para aktarabiliyor, parti olarak en büyük yardımı devlet kesesinden alıyor.

Muhalefet’in ana partisi için bundan iyisi Şam’da Kayısı.

Türkiye’nin çilekeş halkı ve özellikle 20 yıldan beri CHP yi, -sahte- Atatürk’ün kurduğu parti levhası altında sırtında taşıyan Atatürkçü çağdaş  CHP seçmeni açısından ise bu seçimin sonucu 1 Nisan günü Parti Yöneticilerinin ‘başarılı olduk’ deyip diyemeyeceği açısından önemli.

CHP nin 12 Milyonluk seçmen kitlesi ve en önemlisi bunun İstanbul’da oy kullanan 2.5 milyonu bu yönetime bu şansı tanımamalıdır.

Apaçık biçimde görülüyor ki; CHP nin önümüzdeki 4 yıl için seçilecek yerel kadroları merkezdeki ‘aç adamlar’,İstanbul’da Erdoğan Toprak- Beykoz Konakları  ve il yönetimindeki İkinci Cumhuriyetçiler tarafından paylaşılmıştır. Aday belirlemesinde ölçü Büyükşehir Belediyesini kazanmak değil, zengin ilçe belediyelerinde yaşayan Atatürkçü seçmenin sırtından parsa toplamak ve kamu kaynaklarına sahip çıkmaktır.

Şişli,Bakırköy, Kadıköy gibi ilçelerde oyların CHP adayına, DSP adayına yada bağımsız adaylara verilmesi açısından siyasal alanda hiç bir fark yoktur.

Kamu kaynakları ya ‘deveyi hamudu ile birlikte’ yutan AKP yönetimine, ya da ‘kendisine bırakıldığı kadarıyla tatmin olan’ CHP yönetici ‘klik’lerine harcanacaktır.

Adaylar’ın ‘CHP Merkez ve İl Yönetimi tarafından belirlenenleri’ büyük ölçüde ‘Proje Adaylardır’

Aday belirlemesinde kullanılan ölçüler; Etnik,Kültürel bağlılık, Asabiyet (akrabalık) ve iş ortaklığı gibi güdülerdir.

Adaylar belli birer ‘proje’nin gerçekleştirilmesi amacıyla o koltuklara oturtulacaklardır.

Adaylar,yerel belediye başkanlığını kazandıkları takdirde, büyük bölümü inşaat sektöründe yer alan projelere imza atmak için oraya gönderiliyorlar.

Kazançları ise ‘dolgun maaşların’ ötesinde projelerden gelecek ‘hanut’ tur.

‘Hanut’ Kürtçe olarak ‘yüzde’ demektir. 

Bu seçim Türkiye’nin değil ama CHP yönetiminin ‘Beka’ seçimidir.

CHP yönetiminin ‘bekası’ ise, Atatürkçülüğün kurumsal olarak yıkımıdır.

Mahir Tan             LondraPosta-Londra