Paralel devlet değil ama,

Ukrayna krizi ‘paralel dışişleri’nin                       

                               

Aniden patlayan Ukrayna krizi, ABD Başkanı Obama’nın ‘en az istediği bir biçimde’ gelişti. 2011’den başlayarak, yaptığı 5 uluslararası askeri müdahalenin tümünde ‘başarısız’ olan Obama yönetimindeki ABD dışpolitikası, bir başka yenilginin eşiğinde bulunuyor. Afganistan, Irak, Tunus, MısırLibya, Suriye’de yapılan üstü örtülü ya da açık askeri müdahaleler sonucunda istediği sonuçları sağlayamayan ve her seferinde başına yeni belalar alan ABD’nin Ukrayna’da yarattığı kaos ortamından kazançlı çıkması mümkün mü? Jeostrateji uzmanlarının görüşlerine bakılırsa en zayıf olasılık bu. Zaten şu anda ortaya çıkmış bulunan Ukrayna kaos ortamı, şimdiden ABD içindeki bir ‘gölge dışişleri’nin üzerine yıkılmak üzere. En çok suçlanan politikacı ise Dışişlerinin Avrupa Direktörü olan Victoria Nuland. ABD’nin ünlü yeni muhafazakar şahinlerinden Robert Kagan’ın eşi olan Nuland, Ukrayna krizi öncesi yaptığı ‘ileri geri’ konuşmalarla AB içinde hoşnutsuzluk yaratarak başladığı yeni işinde, Kıbrıs meselesine de parmak atarak Rum yönetimini istifa etmek zorunda bırakan acemiliklere imza attı. Ukrayna olaylarında kışkırtıcı rolü ve 2. Dünya Savaşı’ndan kalma Nazi işbirlikçisi-mafya örgütleri ile  işbirliği yapması sonucu ortaya çıkan krizin baş sorumlusu olarak görülüyor ‘gölge’ ya da ‘paralel’ dışişleri yetkilisi.

Davul kimin boynunda, tokmak kimin elinde


Ukrayna Dünya’da batık ekonominin örneği olarak gösterilen 40 milyonluk bir ülke. Avrupa Birliği liderlerinin teklif etttiği ‘çok ağır şartlar taşıyan’ faturayı kabul etmediği için, alelacele tezgahlanan bir sokak darbesiyle devrilen Yanukowitch yerine iktidara gelen, ancak yerleşemeyen Nazi-Mafya yönetimi, ilk ağızda ekonomiyi kurtarmak için 45 milyar Avro istiyor AB’den. Çoğunluğu malisuçlardan dolayı sabıkalı olan Ukraynalı milyarderlere dayanan yeni Ukrayna yönetiminin İçişleri bakanı, iki yıl önce İnterpol tarafından İtalya’da arsa yolsuzluklarından dolayı gözaltına alınmış biri. Ukrayna’daki yeni yönetim -fiilen iktidara gelebilirse- Başkanlığa geçeceği anlaşılan Timoşenko, gırtlağına kadar yolsuzluğa batmış bir politikacı. AB’nin böyle bir yönetime kurtarma parası olarak milyarlarca Avro teslim etmesi isteniyor. Daha önceki kurtarma operasyonları nedeniyle kendi içinde çatlayan AB ekonomisinin boynuna, yeni bir davul takmaya çalışan NATO’nun, Ukrayna’da kurulu Rus nükleer tesislerini sahiplenme ve yeni füzeler yerleştirme planı Avrupalı uzmanların gözünde ‘ölü doğmuş’ bir girişim.

Kim kime ambargo koyacak


ABD’nin ve Almanya’nın fiilen karıştığı sokak darbesi karşısında, ilk günlerde hazırlıksız yakalanan ve muhalefet edengüçleri ciddiye almayan Rusya’nın deneyimli Dışişleri ve Başkan Putin, Batı’nın zayıf bir elle çektiği resti görerek, askeri potansiyelini önplana çıkarıp ‘Güç politikasını’ gündeme taşıdı. Rus donanmasının tarihi üssü Kırım’da yeni bir yönetim kuran Rusya, Ukrayna’nın doğu illerinde ve önemli merkezlerinde Ukrayna halkını ayağa kaldırarak el değiştiren yönetimi yeniden ele geçirmeye başladı. Batı medyasında ‘Rusya Ukrayna’yı işgal ediyor’ biçiminde yansıtılan bu gelişmelere karşı, Batı’lı uzmanların ortak görüşü ‘hiç birşey yapamayız’ biçiminde. Batı Avrupa’da hiç kimse bırakın askeri müdahaleyi, Rusya’ya ambargolar koymak balonuna bile inanmıyor. Kukla yönetimle götürülmesi planlanan Ukrayna dahil tüm Avrupa ülkeleri, Rusya’nın gerektiği zaman koyabileceği ‘doğal gaz’ ambargosundan ekonomilerini kurtaramayacaklarını çok iyi biliyorlar. Batılı önemli medya kuruluşları ve BBC  yorumları böyle.

En büyük korku; Rusya-İran-Çin üçgeni


ABD ve Batı ülkelerinin son yıllarda yaptığı uluslararası müdahalelerinden ‘en ahlaksızlarından’ biri olan Ukrayna krizi, tahmin edildiğinden çok daha ağır sonuçlara yol açabilir. Sadece ve sadece AB’nin yaptığı maliçerçeveyi kabul etmediği için ateşe ve kaos içine atılan Ukrayna, ülkenin ne kadarına hakim olabileceği belli olmayan bir ‘sabıkalılar hükümeti’ ne teslim edildi. Buna karşılık ABD Başkanı Obama, -acil bir çözüm bulamazsa- Orta-Doğu meselelerinde en güçlü ittifak unsuru olan Rusya’nın güvenini kaybetti. Özellikle ABD’de şahinlerin istediği gerginlik politikasının sürmesi ve Rusya ile ilişkilerin karşılıklı ambargolar düzeyine ulaşması durumunda, Dünya’da yeni bir güçler dengesi kurulacaktır. Rus Pravda Gazetesi ve devlet televizyon kanallarının verdiği sinyaller, Rusya’nın İran ve Çin ile ekonomik ve askeri ilişkilerinin hızla güçlendirileceği doğrultusunda. İran Dışişleri Bakanlığının, Rusya’ya ambargo tehdidi üzerine verdiği destek mesajı da yeni gelişmelerin gündemde olduğunu gösteriyor.

Mahir Tan / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz! 

  

   Follow @LondraPosta