Papazı Bulmak

 

PAPAZI BULMAK

Ermeniler dünyanın en eski Hristiyan toplumudur. Ancak İstanbul merkezli Bizans Kilisesi ile doğan doktrin farklılıkları ve siyasi çekişmeler nedeniyle 451’de yollarını ayırarak ayrı bir mezhep olarak örgütlenmişlerdir. Ermeni Apostolik Kilisesi adını alan yapı Batı kaynaklarında biraz da küçümseyici bir biçimde Gregoryen (Ortodoks)olarak anılır. Fakat kilise kendini Gregoryen olarak adlandırmaz. Geçmişte ağırlıklı olarak Kafkasya’da ve Doğu Anadolu’da dağınık olarak yaşayan vehiçbir yerde çoğunluk olmayan Ermeniler İstanbul’a fetih sonrası Fatih Sultan Mehmet’in fermanı ile gelirler ve zaman içinde Osmanlı topraklarının her yerine yayılırlar.

Gregoryen (Ortodos) mezhebinden kitlesel ilk kopuşlar Fransızların çalışmaları ile 1700’lü yıllarda Katoliklik ile başlar. Ayrı bir kilise olarak ilk örgütlenme ise Sultan II. Mahmut’un fermanı ile 1831’de Vatikan’a bağlı Katolik Ermeni Milleti olarak olur. Amerikan Protestan misyonerlerin 1820’lerde Anadolu’ya gelmesi ile bu sefer Protestan olarak kopmalar başlar. Bu defa da 1847’de Sultan Abdülmecit, Ermeni Protestan Milleti’ni tanır.

Neden İstanbul’u almıyorsunuz? Erivan Gregoryen ( Ortodoks) Patrikliğinin Ruslara ve İngilizlere hizmetkârlığı 1820’li yıllarda başlar. Erivan’a bağlı olmayan İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin (Gregoryan-Ortodoks) günümüzde olmasa da geçmişte Erivan ile dolaylı bağlantısı inkar edilemez. Yeşilköy’e (Ayastefanos) karargah kuran Rus Komutanı Grandük Romanov’a giden Patrik Nerses Vardabetyan Ruslara, “neden gelip İstanbul’u almıyorsunuz!” diye çıkışmıştır. Ermeni Kiliseleri ve Hristiyan mezhepleri arasında ( Katolik, Ortodoks-Gergoryen, Protestan) geçmişte rekabet, çekişme ve düşmanlık çok fazlaydı. Ama bugün emperyalizmin de kışkırtması ile Müslümanlar mezhepsel olarak bölünüp, parçalanıp birbirlerini katlederken Hristiyanlar asgari müştereklerde ve ortak çıkarlarda birleşiyorlar. Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko Vatikan-Roma’da geçtiğimiz 12 Nisan’da yapılan Paskalya ayininde “20. Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere karşı yapıldı”diyerek kin ve nefret tohumlarını yeşertmeye çalışarak siyaset yapıyor. Geçmişteki kan, kin ve gözyaşı dolu sicillerine bakmadan ve utanmadan. Bu mesnetsiz suçlamayı yaparken Ermeni Gregoryen, Katolik ve Protestan ruhani liderlerini yanına alarak! Çünkü emir ve eşgüdüm Kapital-Finans emperyalist sistemden geliyor. Bu siyasetçi papazlara bir papaz da Almanya’dan katılıyor. Protestan Papaz olan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck özetle “Ermenilerin kaderi 20’inci yüzyıla dehşet veren bir şekilde damgasını vuran toplu kıyım, etnik temizlik, tehcirler ve soykırım tarihi için bir örnektir” diyen basın açıklaması yapıyor. Nazi Ermeni Lejyonu Koyu bir Protestan olan Gauck’un Ermeni papazlar eliyle Ermeni diasporasının verdiği metni kendi demeci gibi yayınladığı aşikar. Bu açıklamada doğru olan tek bir madde yok. Zira Gauck kendi tarihini okusaydı II. Dünya Savaşı’nda 22 bin kişilik özel Nazi Ermeni Lejyonundan haberi olurdu. Bu lejyonun Yahudileri nasıl ölüm kamplarına gönderdiğini ve Hitler’e son ana kadar gösterdikleri sadakati bilirdi. Ayrıca Gauck, askeri zorunluluk olan Ermeni Tehcirinin arkasında Osmanlı Ordusu Başkomutanı General Liman von Sanders ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı General Bronsart von Schellendorf’un imzaları olduğunu biliyor mu?

Bu köşede daha önce adından sıkça bahsettiğim ve “tek kişilik ordu” olarak andığım Şükrü Server Aya, Alman Cumhurbaşkanı Gauck’un beyanatının yanlış olduğunu, tehcirin arkasında Almanların da olduğunu madde madde izah eden, 4,5 kg ağırlığındaki kitap ve belgeleri geçen hafta kendisine gönderdi. Fakat 4 milyon insanımızın yaşadığı, müttefikimiz, dostumuz, demokrat bir ülke olduğunu sandığımız Almanya’nın Cumhurbaşkanı bu paketi almadı, incelemek istemedi ve geri gönderdi! Görüyorsunuz papazlar ittifak halinde bize papazı buldurmaya çalışıyorlar. Saygılar sunarım.

Türker Ertürk