ONURLU VE ÇAĞDAŞ BİR TOPLUMUN 100 YILI

     Onurlu ve Çağdaş Bir Toplumun 100 yılı

 

CTCA (Council of Turkish Cypriot Associations) tarafından düzenlenen ‘İngiltere’ye Kıbrıs Türk Göçünün 100 Yılı’ adlı festival- kutlama programı Londra’nın sanat tarihi açısından en önemli merkezlerinden biri olan ‘Victoria And Albert’ müzesinde gerçekleştirildi. Konferanslar, fotoğraflar, sinema filmleri  ve en önemlisi folklör gösterileri ile birlikte yapılan çok başarılı bir organizasyon oldu ‘Konsey’in 100. Yıl festivali.

Kıbrıs Türk Toplumu’nun İngiltere’deki 100 yılının hikayesiydi anlatılan ve gözler önüne serilen 9 Aralık Günü. 1917 de 1. Dünya Savaşının içinde başlayan ilk göçlerden sonra Kıbrıslı Türkler İngiltere, Avustralya ve Anavatan Türkiye’ye 100 yıl içine yayılan kitlesel göçlerle yerleşmişler. Öyle ki bugün, KKTC tarafından yönetilen Kıbrıs Türk topraklarında yaşayan Türk Yurttaşlarının sayısı dış ülkelerde yaşayanlardan çok daha az.  100 yıl süren göç ne Kıbrıs’taki vatan da ne İngiltere’deki yeni yerleşim alanlarında Kıbrıs Türk Toplumuna hiç bir şey kaybettirmemiş. Belki Dünya’da bugün çok ciddi sorunlara yol açan ‘Kitlesel Göç’ gibi toplumsal bir olayda ‘örnek’ gösterilebilecek bir göç hikayesi bu. Kıbrıslı Türk; ne kendi kimliğini kaybetmiş, ne yaşadığı toplum için kültürel bir sorun yaratmış bir toplum değil. İngiltere toplumu için gerçek bir ‘zenginlik’ kaynağı olmuş. Kendi Vatanında özgürlük için savaşmış ancak göç ettiği ülkede barışçı bir toplum olmuş Kıbrıs Türkü. Siyasetçiler ve tarihçiler bunun sırlarını araştırmalı. Etnik-Kültürel karakteri ile Batı’nın merkezi bir ülkesi olan İngiltere’de yaşayan Müslüman bir toplumun ‘dinsel gericiliğin bulunmadığı’ bir çağdaş yaşam alanı yaratmasının istisnai hikayesi yazılmalı.

9 Aralık Konsey gününde, derli toplu olarak,gördüğümüz gibi bize tarihimizle onur duyacağımız bir 100 yıl bırakmış Kıbrıslı Türk.

 

     ‘Güvercinlik’ e Yolculuk

 

Film gösterimi, Folklör, yöresel yiyecekler , Londra’nın en önemli tarih müzelerinden birinde Kıbrıs Türk toplumunu çok başarılı bir biçimde tanııttı Batı Dünya’sına..Bu tanıtım da Yazar-Sosyolog Semra Eren Nijhar’ın  ayrı bir salonda açtığı ve büyük ilgi gören ‘My Journey From Güvercinlik- Trafalgar Sq) fotoğraf sergisinin rolü büyük. Semra Eren göç olayını en iyi araştıran ve tanıtan yazar ve araştırmacılarımızdan biri. ‘Turkish Heritage in UK’ nin kurucusu Eren, Kıbrıslı Türklerin yarattığı Avrupa’nın ilk Türk örgütü olan Kıbrıs Türk Cemiyeti’nin tarihini ve yıllar içindeki gelişmesini de yazdığı bir kitap ile anlattı. 9 Aralık sergisi ise, 100 yıllık göçü fotoğraflar ile gözler önüne seriyor. Hangi Gemilerle geldiniz, hangi evlerde yaşadınız, ilk gelen aileler, örgütleriniz, gittiğiniz kahveler,lokantalar, çalıştığınız işyerleri ..  Ancak bu sergiden öğrendiğimiz yeni bir şey var; GÜVERCİNLİK. Güvercinlik  Kıbrıslı Türklerin ünlü Trafalgar Meydanına verdikleri isim. Sadece bununla bile övünebiliriz. Zira bir Özgürlük Meydanı olarak bilinen Trafalgar meydanı, Barış yani ‘güvercin’ simgesinin canlı olarak gözler önünde bulunduğu bir alan. Güvercinsiz bir Trafalgar Meydanı düşünülemez. İşte bu gözlemi bizim insanımız yapmış.  Bunu bir sergi adı olarak kullanmak ise açık bir sanatçı gözlemciliği gerektirir. ‘Güvercinlik’ için teşekkürler Semra Eren Nijhar. Victoria And Albert Müzesi programı için teşekkürler CTCA. Bu seçkin binanın girişinde çocuklarımıza rengarenk giyimleriyle yaptırdığın folklör gösterisi teşekkürler.

Bize yaşattığın onur dolu 100 yıl için teşekkürler Kıbrıs Türkü…

 

Mahir Tan       LondraPosta-Londra