Onur Öymen; PKK üzerinden Türkiye’ye ‘aracılı savaş’ uygulanıyor

Terörün kaynaklarını kurutmak, diplomasimizin de öncelikli hedefi olmalıdır.
09.10.2016 22:56
Onur Öymen’in Şemdinli saldırısı ile ilgili değerlendirmesi:

Bu sabah Şemdinli’de gerçekleştirilen menfur terörist saldırıyı lanetliyor, şehitlerimize ve hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve bütün milletimize başsağlığı diliyoruz.

Ne yazık ki, sadece lanetlemekle terörü bitirmek mümkün olmuyor. Güvenlik güçlerimiz güç koşullarda, büyük bir özveriyle, hayatlarını tehlikeye atarak terörle mücadele etmek için mücadele ediyor. Ancak acaba siyasi alanda da yeterli adımları atıyor muyuz?

Bence öncelikle terörün arkasındaki devletleri ve güçleri açıklıkla belirlemek gerekiyor. Terör aracılğıyla Türkiye’ye karşı aracılı savaş yapmaya kalkışanlar kimlerdir? Terörü kullanarak Türkiye’ye baskı yapmaya ve ülkemizi diledikleri amaçlara göre yönlendirmek isteyenler kimlerdir. Terör örgütünü besleyenler, koruyanlar, silahlandıranlar, o örgütün dünyadaki propagandalarına olanak sağlayanlar kimlerdir?

Başika’da başka bir terör örgütü oılan İŞID’a karşı mücadele eden güçleri eğiten Türk askerlerine karşı tepki gösteren, bu askerleri geri çekmesi için Türkiye’ye baskı yapan Irak hükümeti bu konuda kimden destek ve cesaret alıyor? Niçin Koalisyon ülkeleri gerek PKK konuunda gerek Başika’daki gelişmelerle ilgili olarak ülkemize beklediğimiz desteği vermiyor, hatta Türkiye’ye karşı bir tavır sergiliyorlar?

Sayın Başbakan bir süre önce teröre karşı stratejimizi değiştirdiğimizi, artık savunma değil, taarruz startejisi izleyeceğimizi belirtmişti. Buna rağmen hala ‘terör başarılım olamayacaktır, geri adım atmayacxağız’ anlamına gelen sözler duyuyoruz.

Defalarca söyledik, terör örgütünü topraklarında barındıran ülkeye ve bölgesel güçlere karşı kararlı ve etkili bir tavır sergilemek şaşmaz politikamız olmalıdır.

PKK’yı Irak topraklarından tasfiye etmeden sadece yurt içindeki mücadele ve Kuzey Irak’taki hava saldırılarıyla beklediğimiz başarıya ulaşmamız zordur.

Terörün kaynaklarını kurutmak yalnız güvenlik güçlerimizin değil, diplomasimizin de öncelikli hedefi olmalıdır.

Terör liderlerine Türkiye’ye karşı silahlı mücadelede hiçbir şansları olmadığını göstermemiz gerekmektedir.

İlgili bütün devletlere de terör saldırılarıyla Türkiye’ye geri adım attırılamayacağını, terör örgütüyle Türkiye’nin hiçbir koşulda masaya oturtulamayacağını açıkça anlatabilmeliyiz. Türkiye’nin birliğinin, toprak bütünlüğünün, üniter yapısının pzarlık konusu yapılamayacağını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde göstermeliyiz.

Sadece iktidarın değil, muhalefet partilerinin de böyle caniyane saldırıları lanetlemekle yetinmeyip netice alıcı bir tavır sergilemeleri gerekmektedir. Dünyanın her yerinde, yer konuda, her zaman söylenebilecek genel söylemler yerine teröre ve onu destekleyenlere karşı açık, somut ve farklı anlamlara çekilemeyecek bir tutum sergilemek muhalefet partilerinin de öncelikli görevi olmalıdır.

Terörle mücadele gibi milli bir davada güçlü ve kararlı politikalara ve söylemlere şimdi her zamandan çok gerek vardır. Halkımız siyasi liderleri ileride, bugün yaşadığımız zor günlerde sergiledikleri tutuma göre değerlendirecektir.

Neriman Fidan