ÖNEMİNE BİNAEN BİR DAHA

Önemine Binaen

 

Kuzey Irak’ta KRG Başı Barzani tarafından gerçekleştirilen Bağımsızlık Referandumu, hazırlanışı,kısa ve uzun vadede hayata uygulnışı bakımından ‘beklenildiği gibi’ sonuçlandı. Türkiye tarafından yaratılan esip gürlemeler, Kuzey Irak sınırında tiyatral askeri manevralar,’Bir Gece Ansızın’ edebiyatı boş çıktı.  Bu bölgedeki muhtemel gelişmeleri takip edebilmek açısından ‘asgari düzeyde’ bilgi  sahibi olunması gereğinin altının bir kez daha çizilmesi sonucunu doğuruyor. Özellikle Medya’da ‘stratejist’ imzasıyla yazılan haber ve değerlendirmeler için.

Mevcut Irak devleti 2003 yılında gerçekleştirilen ABD işgali ile ve işgal altında kurulmuş bir devlettir. Kuzey Irak Bölgesel yönetimi gibi Irak Merkezi yönetimi de sadece 14 yıl önce işgal altında kurulmuştur. ABD ve İngiltere Irak’ın kuruluşu sırasında Kürt Cumhurbaşkanları ve Şii Yönetimine oturttuğu ‘Başkan Yardımcıları’ vasıtasıyla bu coğrafyada ki tüm gelişmeleri kontrol edebilmektedir.

Önemine Binaen; 8 Ekim pazar günü yayınladığımız ‘Kabak Yine Irak’ın Başında Patlayacak’ adlı yazımızı bir kez daha yayınlıyoruz.

LondraPosta-Londra

 

   Kabak Irak’ın Başında Patlayacak

 

Kuzey Irak ağımsızlık referandumu konusunda ciddi adımlar Irak hükümetinden geliyor. Irak yönetimi ise bu adımları atarken büyük ölçüde komşusu İran’a güveniyor. Ancak İran,mevcut Irak yönetimi için bir güvence olduğu gibi bir dezavantaj. Zira İran yakınlığı Şii Irak yönetimini sürekli ateş altında tutan en önemli neden. Doğrudan İran’a saldırı ABD-BATI-İSRAİL ittifakı için çok büyük bir savaşı göze almadan mümkün görülmüyor. Ancak İrak için, bu ittifakın yapabileceği ve yapmakta olduğu bir dizi girişim var.

Bunlardan birisi 2003 yılında ABD işgali altında kurulmuş bir devlet olan Irak’ta yönetim mekanizmasında ve ordu yapısında işgalcilerin koydukları ‘güvenlik’ sistemi. ABD nin savaş sonrasında ABD den getirip dayattığı Şii lider  Iyad Allawi, şu anda da Irak Cumhurbaşkan yardımcılarından. Allawi, Kuzey Irak’ta Barzani ile ‘Irak adına’ görüşmelerde bulunuyor.  Gündem, kuşkusuz, ‘Referandum ve Kürt Bağımsızlığı olayına görüşmeler yoluyla ‘barışçı’  bir çözüm bulmak. Allawi’nin bir dizi partiden oluşan bir seçim birliği var Irak’ta.

Irak’ın daha önceki bir başka Cumhurbaşkanı yardımcısı olan sünni Haşimi, bilindiği gibi,2014 yılında IŞID teröristleri ile ittifak yapmaktan vatan haini ilan edilmiş ve Erbil’e sığınmıştı. Kuzey Irak-Türkiye- Katar üçgeninde yaşamını sürdüren Haşimi, IŞID’ın Musul’u ele geçirmesini ‘Devrim’ olarak nitelendirerek destek olmuştu.

2014 yılında IŞID, Irak’ın Ninova eyaletinin merkezi olan Musul’u neredeyse kurşun atmadan ele geçirmişti. Dönemin Musul Valisi Esil Nuceyfi, bu göreve Irak’ta Parlamento Başkanı olan kardeşi Usame Bin Nuceyfi sayesinde getirilmişti. Musul’u  IŞID’a teslim eden Esil Nuceyfi, daha sonra Kuzey Irak’ta Başika’da  Peşmergeler ve Türk Ordusundan aldığı destekle kurduğu kampta Haşd-i Vatani adlı bir sünni silahlı gurubu eğitimden geçirmişti. Haşd-i Vatani Kuzey Irak bağımsızlık referandumunu destekliyor.

       Ninova Sünni Aşiretleri yine işbaşında

 

Bugün Kuzey Irak’lı medya organları tarafından pompalanan kritik bir haber; Ninova Sünni aşiretleri Erbil’de yaptıkları konferansta, ‘Kürdistan’ın Bağımsızlık referandumunu desteklediklerini ve Bağdat hükümetinin Kuzey Irak’a karşı aldığı tedbirlere karşı çıkacaklarını’ açıkladılar.

Dahası, Sünni Arap aşiretlerinin sözcüsü Najih Mizan yaptığı basın açıklamasında; ‘Sünni Arapların da haklarını garanti eden Bağımsız Kürdistan Devletine katılacaklarını’ belirtti.

Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumu yapan ve elini kuvvetlendirerek sözde ‘barış görüşmelerine’ oturmak isteyen Barzani rejimi, bu yolda Şii Irak yönetimini iç savaşla tehdit etmek için Dünya’nın en gerici aşiretlerin yaşadığı Ninova Sünni tabanını gündeme taşıdı, Bu tehdidi  ‘Yeni bir IŞID’ olarak da okuyabilirsiniz.

 

Mahir Tan        LondraPosta-Londra