Nur Yenerer; GENETİK BİLGİNİN GİZEMİ ÇÖZÜLÜYOR

GENETİK BİLGİNİN GİZEMİ ÇÖZÜLÜYOR

 

Bedenimizde olup biten herşey kimyasal bir işlemin sonucu.. Bunlar o an içinde bulunduğumuz duruma göre degişir, duruma göre  bize verdigi enerji de o ölçüde artar veya eksilirler. Ani olaylarda deprem yangın gibi durumlarda bazı becerilerimizin nasıl tavan yaptığına birçok insan şahit olmustur.Bu olağanustu güç te o anki kimyasal tepkimelerin bir sonucudur. Bunu tetikleyen ise genlerimizde kayıtlı olan tehlike bilgisi ve bizim bunu harekete geçirme yetenegimizdir.Genlerimizde kayıtlı olan bilgi üç milyar kimsayal harfe denk düşmektedir. Doğacak her çocuk icin yetmis trilyon gen kombinasyonu olasılığı vardır. Bu rakam bu dünyadaki her insanın ne kadar özel olduğunu anlatıyor. Kimse anne ve babasının kopyası değildir.

46 kromozomu olan insanoglu icinde DNA denilen ve tüm genetik bilgisinin deposu olan  molekülleri hücre cekirdeklerinde taşır. Bu moleküller  vücudumuzun ana ihtiyacı olan protein üretme işini başarı ile sürdürürler.DNA iplikleri üzerinde hücrenin yaşamsal şifreleri yani Genler  bulunur.Bir gen kombinasyonu olarak yetenek de genlerimizin işleyişini değiştirerek geliştirebileceğimiz bir durum. Büyük ana programlayıcı olan ve hücrelerin çekirdeklerinde bulunan ve 3 milyar harften olusan DNA genlerimizi proglamlıyor.  Genlerimizin yalnızca yüzde 5 veya 10 luk bir kısmı çalışıyor yani komutları alıyor ve uyguluyor. Geriye kalanlarin ne yaptığı ise son 2001yılına kadar gizemini koruyordu, Yapılan araştırmalar yüzde 90 a yakın ve cop yada hurda (junk) denilen bu kalan kısmn farklı komut ve kodlar taşıdığını gösterdi. Bunlar bizim kodlayıcı diye bildiğimiz genleri  kodluyorlamış. .Büyüme ve gelişimden tutun da ne zaman kanserli hücre gelişeceğine kadar karar verenler yada uygulatanlar bunlar. Bunlarda tek baslarina hareket etmiyor ve simdilik kaynağı bilinmeyen daha üst bir programdan komut alıyorlar.

 DNA yapısını  inceleyen Prof Chang kodlanmamış dizilerin entropisi( yani düzensizliğinin ölçümü) ile kodlanmış aktif olanlarınkini karşılastırdı ve şaşırtıcı bir şekilde ayni olduğunu gördü. Her iki grupta da gürültü ve ses vardı. Bu gürültünü içeriğini çözmek icin eski Mısır, İbrani ve Sümer dillerini araştırdı. Kriptologlara başvurdu uzun süre kimse ona yardımcı olamadı..En sonunda kendisde yazılımcı olan bir Ermeni kriptolog  ilginc bir yazılım programı geliştirerek gizemin sır perdesini biraz daha araladı.. Kodlanmamış dizilerin tek ve kısa bir DNA çizgisinden önce geldiğini farketti. Buna bir sembol uyguladı ve buna yorum sembolu dedi. Bu buluş  onu bazı komutların dikkatsizce komutlandığını bulmaya kadar götürdü. Mesela kanserin komut zincirindeki bir eksiklik yüzünden bir programlama hatası olduğunu anladı,.

Ortada bir ana kod birde alt kodlama programı vardı. Her iki kodlama yada proglamla uyumsuzluk olduğunda hatalı sonuçlar çıkıyor ve sonuc kimi zaman ölümcül oluyordu. Bu komutu belkide zihnimizin verip vermediği ise hala gizemini koruyor.

Kimi bilim adamlarına göre bu yazılım dünya dışı.  Bu görüşü desteklemek icin ‘’kozmik ışınların DNA mızda farklı etkilere yol açtığını artik biliyoruz’’ diyorlar..Bu durumda Kodlama ve programı çözebilirsek uygulamayı değiştirebilecek ve yönetebilecek güce de sahip olacagiz. Kansere yol açabilecek hatalı kodları düzeltecek ve kullanamadiğımız yeteneklerimizi de artık hayatımıza kazandırabileceğiz

 

NUR YENERER