Nihayet Birisi Söyledi; ‘YSK’ ALTINDA SEÇİM OLMAZ

   NİHAYET BİRİSİ SÖYLEDİ;

YSK ALTINDA SEÇİM OLMAZ

16 Nisan Referandum oylaması ve sonuçları kuşkusuz Türkiye’e yeni bir dönemin başlangıcı. Bu ‘yeni dönem’in’ sadece 2.5 yıl sürmesi yada Mahşere kadar devam etmesi bizim elimizde. ‘Bizim’ derken örneğin, HAYIR kampanyasını yürütenleri, 2019 da aynı günde yapılacak Parlamento ve Başkan seçimlerine katılacak parti, örgüt ve gurupları toplamını kastediyoruz.

16 Nisan referandum sandığı sonuçlarında ‘şaibe’ bulunduğu yada bunun biraz daha ötesinde ‘hileli’ olduğu yorumlarına katılmıyoruz. YSK nın hin-I hacette ‘geçersizi geçerli kılma’ kararı doğrudan doğruya ‘sandığa el koyma’ kararıdır. Mevcut yasayı bir kenara koyup, iktidarını daim kılmaya çalıştığı AKP nin oylamanın yarısında verdiği talimatı yerine getirmiş ve gerekli formülasyona uygun bir karar ile, yerel ve uluslararası tüm gelenek ve teamülleri,tüm hukuk kurallarını yok eden bir karar almıştır.

Bu nedenle, referendum da HAYIR kampanyasını yürütenler bu belirlemeyi net olarak yapmalıdır öncelikle. Önümüzdeki 2.5 yıl boyunca ne yapacaksınız durumu değiştirmek için ?

Yazık ki, Hayır’ın Amiral Gemisi CHP de tartışılan bu olmadı. Üstelik kampanya boyunca önemli görevler üstlenen Muhalif Medya gurupları ve Hukuk Çevrelerin de de tartışılan bu olmadı. Oysa konuşulması gereken en önemli madde bu. YSK yönetiminde bir başka seçime mi hazırlanıyorsunuz ? AKP ve Cumhurbaşkanı’nın bir tür yargı ve yürütme organı haline gelmiş bir YSK ile kaybedileceği % 100 bir seçim ortamına mı çekiyorsunuz halkın yarısından fazlasını. NON MERCİ- NO THANK YOU

Uzun lafın kısası olsun diyerek, Türk Hukuk ve Siyaset Çevrelerinden, Muhalif Medya dan YSK ve Seçim Güvenliği konusunda yazılan tek ve yegane değerlendirmeyi bir bölümüyle aktarıyoruz. Hürriyet yazarı Mehmet Ali Yılmaz’ın yazısı, Hayır kampanyası liderlerine bir uyarı niteliğinde. YSK altında yapılacak bir başka seçimde sandık başına gidecek seçmen bulmak istiyorsanız Yılmaz’ın yazısını iyi okuyun. Yoksa bizle eğleşmeyin ;

 

‘YÜKSEK SEÇİM KURULU İÇİN REFORM ŞART

YÜKSEK Seçim Kurulu’nun, kanunun açık “Mühürsüz oy pusulaları geçerli değildir” hükmüne rağmen, mühürsüz pusulaları geçerli sayması referandum sonuçlarının tartışılmasına yol açtı.

CHP, başarılı olamayacağı hukuki yolları zorlayacak gibi görünüyor.

Oysa, YSK’nın kararları kesin, bu da bir Anayasa hükmü.

Yaşadığımız olayda YSK’nın kanunu ihlal etmiş olması, kendisini kanun koyucu yerine koyması bu durumu değiştirmiyor.

Onun için referandumda usulsüzlük yapılıp yapılmadığını senelerce konuşsak bile bunun hukuki bir sonucu olmayacak.

Ama bu önümüze yeni bir sorun da çıkarıyor.

 

Bundan sonra seçimlerin güven içinde yapılmasından kimsenin kuşku duymayacağı bir düzenleme yapmak.

O yüzden, geleceğe yönelik kuşkuları gidermek için YSK’nın yapısını yeniden düşünmemiz ve çözmemiz gerekiyor.

Sorun, YSK’nın hem seçimleri yürüten idari bir organ hem de seçim ile ilgili yargısal denetimi gerçekleştiren bir üst yargı mercii olmasında.

Bu iki fonksiyonun aynı organ eliyle yürütülmesinin sakıncalı olduğunu gördük.

YSK, idari bir karar verdi, mühürsüz oy pusulalarını da geçerli sayacağını söyledi.

Ve sonra bu karara yapılan itirazı, bu kez bir yargı organı olarak inceleyip reddetti.

Kararı da kesin, YSK kararlarına itiraz yolu kapalı.

Gelecekte de bu tür sorunlar ile karşılaşmak istemiyorsak, seçimleri yürütecek idari organ ile yargısal denetimini sağlayacak organın ayrılması şart.

Referandum ile kabul edilen Anayasa’ya uyum için birçok kanun çıkarılacak.

TBMM bu faaliyetini sürdürürken, bununla ilgili bir Anayasa değişikliğini de gündeme getirmek gerekiyor.

Partilerin hepsinin böyle bir konuda uzlaşabilmeleri zor olmasa gerek.

Seçimlerin güvenilirliğini sağlamak, bir demokrasi için en önemli konulardan biridir.’

 

MAHİR TAN      LONDRAPOSTA- LONDRA