NEREYE SALDIRACAKLAR ?

 

                          Nereye Saldıracaklar ?

 

                  Bunu bilmek için büyük bir hüner sahibi olmak gerekmiyor. Elbetteki ilk büyük çaplı protesto gösterisine düzenlenecek saldırı.

Cumhur İttifakının iki ortağı da aynı günlerde beyan ettiler, sarı yeleklileri taklid edenler pişman edilecekler . Büyük ortak daha fazla detay veriyor ; 15 Temmuzda vatanı savunanlar falan diyerek.

Soytarının birisi ‘kafalarını kesin’ diyor. Hükümet Medyası tek bir ağızdan bağırıyor. Bir Cuma namazı çıkışı hazırlığı gibi görünüyor bu feryadı figan.

Cumhur tarafı hazırlıklarını tamamlamış olduğunu beyan ediyor. Kırmızı’ya değil ‘Sarı’ ya saldırıyorlar bunlar.

Ne var ki herşeyi söyleyenler saldırının hedefini söylemiyorlar.

Sarı Yelek falan yok Türkiye’de.

Sarı yelek protestolarının aynıyla ya da benzeri biçimlerde tekrar edilmediği tek ülke Türkiye.

Fransa’dan sonra Belçika, Hollanda, Macaristan hatta İngiltere’de küçük çaplı olarak sokağa çıktı ‘sarı yelek’ imajı.

Türkiye’de ise hiç bir sarı yelek protestosu olmadı. Üstelik, olması gerekirken, hiç bir protesto gösterisi bile olmadı.

O zaman, Cumhur ,Cami yi hangi hedefe doğru yöneltiyor ?

Yerel Seçimlerde yapılacak muhalefet mitingleri için desek, daha çok zaman var. Türkiye gibi oynak zeminli bir ülkede üç ay uzun bir zaman.

O zaman, bir ihtimal daha var demektir. Bir fırtına bekliyorlarsa, onu önlemek için yapılacak ön tutuklamalar ve bu tutuklamaların doğuracağı tepkiler için yapılan bir hazırlık olabilir.

Gazeteciler,yazarlar, tv sunucuları ve ‘Kılıçdaroğlu’ ismi durmadan gündeme getirildiğine göre, siyasi parti liderleri topun ağzına doğru itiliyor.

Herşey büyük bir ‘adli terör’ ve onu izleyecek saldırılar için programlanıyor.

Bize göre, Cumhur ortaklarının ard arda yaptıkları ‘pişman olacaklar’ açıklamalarının çizdiği gündem bu.

Cumhur’un karşısında Millet İttifakı yada ‘Cumhuriyet Toplumu’ olarak adlandırmak istediğimiz halkın yarısı var.

Ne var ki örgütsüz ve sokak anlamında lidersiz bir toplumdan söz ediyoruz.

Haklı çıkmamayı herşeyden çok isteriz.

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, ‘kötü’den ‘olabilecek en kötü’ye doğru gidiyor.

Çok dikkatli ve deneyim içeren değerlendirmeler yapması gerekiyor toplumun.

Geleceği değil, geçmişi iyi görmek ve iyi hesap yapmak zorunda.

Bugün yaşları 70’e dayanmış ve toplumun 68 liler olarak tanıdığı kanaat ve siyaset önderleri neler olabileceğini  en etkili biçimde göreceklerdir.

Yaşadılar bunları..

 

                       Mahir Tan              LondraPosta-Londra