Nasıl sağlıklı, mutlu ve özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebiliriz?


İngiltere’de yaşayan göçmenler arasında, Türkçe konuşan çocuklar eğitimde en başarısız gruplar arasında. Türkçe konuşan anne-babaların, farklı kültür ve dil ortamında karşılaştıkları güçlüklerle daha iyi başetmeleri için bilgi ve beceri edinmeleri, kendilerine ebeveyn olarak güvenlerinin artmasını ve topluma daha iyi adapte olmalarını sağlıyor. Bunun sonucu olarak, çocuklarının gelişimini en iyi şekilde destekleyerek, okuldaki başarılarına olumlu yönde katkıda bulunabiliyorlar.


Bebeklikten başlayarak, çocuklara sağlıklı bir beslenme programı uygulanması, oyun ve uyku zamanı gibi faktörlerin bir düzene sokulması ise; çocukların okulda ve hayatta başarılı olmalarının anahtarı.




İngiltere Türk Sağlık Elemanları Derneği-Anglo-Turkish Healthcare Professionals Association (ATHPA), 12 Temmuz Cumartesi günü, Enfield Belediyesi Konferans Salonu’nda ‘Çocuk ve Ergen Sağlığı‘ konulu bir seminer düzenledi.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Esra Çağlar, ATHPA kurucu başkanı Dr. Müge Herrewegh-Trak, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Pediatrik Nefroloji Uzmanı Dr Nurdan Özyılmaz

Seminerin açılış konuşmasını yapan ATHPA kurucu başkanı Dr. Müge Herrewegh-Trak, 2011 yılında NHS‘de (Devlet Sağlık Hastaneleri) çalışmakta olan uzman Türk doktorları tarafından kurulmuş olan derneğinve bağlı bulunduğu Avrupa Türk Sağlık Elemanları Federasyonu’nun amaçları ve bugüne kadar yaptıkları çalışmalardan bahsederek, göçmenliğin getirdiği sorunların ruh ve beden sağlığı üzerindeki etkilerine değindi.

Dr Herrewegh, Türkçe konuşan sağlıkçılar olarak Türk, Kürt ve Kıbrıs kökenli topluma, kültüre duyarlı sağlık hizmeti verebilmek için NHS ile birlikte çalışmalarının gerekliliğinianlatarak, ‘Göçün getirdiği problemleri hepimiz yaşıyoruz. İngiltere’de şu an 500 bin civarındayız. Bizdeki depresyon oranı, yerel topluma göre 3 kat daha fazla’ dedi.

Türkçe konuşan topluma grup terapisi bazında, intihar ve madde kullanımı konularında hizmet vermeyiamaçladıklarını anlatan Dr Herrewegh, Türkçe konuşan sağlık görevlilerine çok ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.

İngiltere’de yaşayan Türk ve diğer Türkçe konuşan gençlerin madde kullanımı ile ilgili IOP (Institute of Psychiatry) nezdinde yaptığıliteratür taraması sonuçlarına kısaca değinen doktor, madde kullanımının yol açtığı psikolojik problemlerin bazen intihara kadar gidebildiğini sözlerine ekledi. Bu nedenle, önleyici hekimlik olarak ilk adımın: okullarda tarama ve bilgilendirme hizmeti olacağını, bunun akabinde bilinç davranış, ve aile terapisinin gerekli olduğunu söyledi.



Çocuğunuzla iletişimin temelleri


Seminere konuşmacı olarak katılan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Esra Çağlar,bir bebeğinanne karnındanbaşlayarakilk bin günününaltınçağı oldğunu, çocukların beyninin yaklaşık üçüncü yıllarında bir yenilenmeden geçtiğini ve kullanılan sinir hücrelerinin kaldığını, kullanılmayanların ise öldüğünü söyledi.

Çocukların ilk 6 aydan sonra objelere önce dokunarak, sonra da ağızlarına götürerek keşif yapmak istediklerini ve özellikle dokunabilecekleri türden kitaplar seçilmesi gerektiğine değinen Dr Çağlar, parklara götürülen çocukların daha sakin olduklarını, çocuklara müzik dinletilerek, bir müzik grubuna dahil edilmelerinin gelişimleri açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.

Bebeklerle birebir ilgilenmenin, huzurlu bir ortam sağlamanınçok önemli olduğuna değinen Doktor Çağlar,Bebeğinizlekonuşun, ona kitap okuyun, ninniler söyleyin, mümkünolduğukadar çok doğaylatanıştırın. İlgili ebeveyn olmak ne kadar önemliyse, aşırımükemmeliyetçiolmamak da o kadar önemli. Rekabet ve aşırımükemmeliyetçilikebeveynin keyfini kaçırır, bilinçsizseçimleresürükler. Ebeveynde ve çocukda özgüveneksikliğineneden olur dedi.



Yatmadan bir saat öncesi sakin geçirilmeli


Yatmadan önce televizyon seyreden çocukların, beyinlerinin uyku moduna geçmekte zorlandığını ve ekrandaki görüntülerin beynini meşgul ettiğini ifade eden Dr Çağlar, çocukların uyku vaktinden bir saat önce kitap okuması ve banyo yapmasının onları rahatlatacağı ve rahat bir uyku vereceğini tavsiye ediyor.

Duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verin


Çocuğunuzun söylediği şeyler hoşunuza gitmese bile, duygu ve düşüncelerini ifade etmesine izin verilmesi gerektiğini vurgulayan Dr Çağlar, kendilerini sözel olarak protesto edemeyen çocukların, eve ve etrafa zarar verebileceklerini, dışarıda arkadaşlarına bağırıp, çağıracaklarını söyledi.

Yemek yemesi için zorlamayın


Elde kaşık, çocukların arkasından koşarak onlara yemek yedirmeye çalışmanın son derece yanlış olduğuna değinen Dr Çağlar, ‘aksi takdirde aynı şeyi ödevi ve giyinmesi gibi konularda da yapmak zorunda kalırsınız’ diyor.

Somut, anlaşılır, açıklayıcı olun!


Sadece ‘Ayıp!’, ‘Yapma” dememek, çocuğun neyi, neden yapmaması gerektiğini, devam ederse davranışının sonuçlarını ve verilecek cezayı çocuklara anlatmanın önemine vurgu yapan Dr Çağlar, zaman kavramının çocuğun yaşına göre anlatılması ve asla yalan söylenmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yukarıdaki konular ve daha fazla bilgi için: http://esracaglar.com/turkce

İlk 6 aydan önce veya hızlı ek gıdaya geçiş hastalık yapıyor!


Anne sütünün önemine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Pediatrik Nefroloji Uzmanı Dr Nurdan Özyılmaz, ilk 6 ayda, bebeklerin anne sütünden başka, su da dahil olmak üzere hiç bir ek gıdaya ihtiyaçları olmadığını vurgulayarak, altı aydan önce ya da hızlı bir şekilde ek gıdalara geçildiğinde; ileride astım, ekzema gibi allerjik rahatsızlıkların ortaya çıkma riskinin yüksek olduğunu, bu sebeble ek gıdalara altı aydan sonra yavaş bir şekilde başlanması gerektiğini söyledi.

Kompleks karbonhidratlar metabolik hastalık riski taşıyor


Bebeklerin büyüme ve gelişmelerinin, doğdukları kilo persentillerine yakın bir paralellikte devam etmesi gerektiğini söyleyen Dr Özyılmaz, ek gıdalara geçildikten sonra, ekmek, makarna, muhallebi ve hazır mamalar gibi kompleks karbonhidratlarla, doğal olmayan bir yoldan kilo aldırtılan bebeklerin İleride daha fazla kalp damar hastalıkları, obeziteve tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıklara yakalanma risklerinin olduğu konusunda ebeveynleri uyardı.

D Vitamini eksikliği nedeniyle çocuklar güneşe çıkarılmalı


Hazır ve paketlenmiş gıdalardan uzak, Omega 3 yağ asitlerinden zengin bir beslenmenin, çocukların fiziksel ve zeka gelişmelerinde çok önemli olduğunu söyleyen Dr Özyılmaz, anne babalara çocuklarına düzenli olarak balık, ceviz ve badem yedirmelerini tavsiye etti. Bununla birlikte, özellikle İngilteredeyaşayan göçmen Türklerde, vitamin D yetersizliğinin çok sık görüldüğünü, bu sebeble iyi beslenmenin yanında, çocukların özellikle yaz aylarında düzenli olarak sabahları güneşlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Çocuk Hastalıkları ve Pediyatrik Nefroloji Uzmanı olarak St Thomas Evelina Children’s Hospitalda çalışan ve aynı zamanda Kuzey Londrada klinik yapan ATHPA kurucu üyelerinden Dr Özyılmaz, Dr Çağlar ve Dr Herrewegh ile birlikte, bundan sonra da İngiltere’de yaşayan ve Türkçe konuşan halkımıza düzenli aralıklar ile seminerler vermeyi planladıklarını, bu şekilde halkın sağlık düzeyinin yükseltilmesi ve topluma sağlıklı yaşam bilinci kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.



İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Aysın Yılmaz ve Psikolog Çiğdem Yavuz da seminere katıldı. 

Bundan sonraki sağlık seminerinin 4 Ekim 2014 tarihinde Cemevi’nde olması planlanıyor.

Aynur Yavuz / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz!