Sultan, Mühürsüz oylarla seçildi.

  Mühürsüz Süleyman

Süleyman Mühründen tanınırmış. Bu nedenle Türkiye’nin Eyyamcıları ‘Mühür kimdeyse Süleyman odur’ tekerlemesini kültürümüze yerleştirebilmişler.

BU “SÜLEYMAN’IN” MÜHRÜ BİLE YOK.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumu Mühürsüz oylarla kurtarabildi. Seçim kanununun 98.maddesinde en açık ifadelerle belirtildiği gibi ‘YSK ve Sandık Kurullarının mührünü taşımayan oylar geçersizdir’. Daha önceki seçimlerde uygulanmış bu yasa maddesi. Üstelik bu referandumda da Yurtdışı oylar bölümünde yine uygulanmış. Mühürsüz oylar geçersiz sayılmış. Aynı referandum’un Türkiye ayağında da seçimin başında bu kural uygulanırken, sayıma geçildikten sonra YSK nın AKP li üyesinden gelen itiraz üzerine YSK karar değiştirir ve mühürsüz oyları geçerli saymaya başlar. Bu oyların sayısı kimine göre 2.5 kimine göre 1.5 milyon. Her durumda ‘Hayır’ı ‘evet’ e döndürmeye yeterli.

Müddei İddiasını İspat ile mükelleftir.

‘Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır.’  Seçim yasasının 98. maddesi açık hükmü ‘Üzerinde İlçe seçim kurulu ve sandık kurulu ‘bulunmayan zarfların geçersiz sayılacağını amir.

YSK nın ‘Geçersiz oyları geçerli sayan Başkanı, yaptığı ‘itiraf türü’ açıklamasında  AKP li üyenin itirazı üzerine ‘Dışarıdan getirildiği ispat olunmadıkça’ mühürsüz oyları geçerli saydıklarını söyledi.  Demek ki ‘kanun yapıcı’ YSK kadar düşünceli değilmiş. Kanun ‘mühürsüz oyların geçersiz sayılması için ayrıca ‘dışarıdan getirilmesinin de ispatı gereklidir.’ demeyi akıl edememiş. Yasanın açık olarak lafzı ile belirttiği bir konuda ispat yükü, hukukun en temel kurallarından biri olan ‘Müddei İddiasını İspat ile Yükümlüdür’ medeni hukuk kuralı gereğince YSK ya ve onun ‘kararı değiştirten’ AKP li üyesine düşer.

Mahir Tan        LondraPosta-Londra