Michael Rubin; Erdoğan’a 10 yıl amigoluk yaptık

    Rubin in Atatürk sevdası

Michael Rubin, bugünlerde Türk medyasının ilgi odağında yer alan önemli bir Pentagon diplomatı. Özellikle Afganistan, Irak ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi bölgelerinde ABD hesabına bir dizi görev yürütmüş ve Türkiye ve Kürt sorunları hakkında araştırmalar ve açıklamalar yapmış bir diplomat-yazar. 2004-2006 yılları arasında Koalisyon İşgal Komutanlığı adına Süleymaniye,Selahuddin ve Duhok üniversitelerinde hocalık yapmış.

Son dönemde Türkiye’de ilgi toplamasının nedeni geçtiğimiz hafta American İnterprise İnstitute yayın organında yazdığı bir yazıda ;’Türkiye’de askeri darbe olursa kimsenin karşı çıkmayacağı’ doğrultusundaki bir düşünce beyanı. Bu önemli bir belirleme..Zira Michael Rubin,geçmişteki Pentagon görevlisi oluşu bir yana halen hemen tüm önemli Washington think tank’larının yazar ve panelisti. Ancak Michael Rubin’i konu alan bir yazı yazmamızın esas nedeni 21 Nisan tarihinde Rubin’in Washington DC de bir panele katılacak ve Atatürk konusunda bir konuşma yapacak olması. Daha önemlisi panelin ‘Atatürk Society of America’ (Amerika Atatürk Derneği)tarafından düzenlenmesi.. Umulur ki bu dernek Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bir şubesi değildir.

Atatürk resimli bir amblem ile sunulan panelin konusu ; ‘The Role of Secular Governance in World Peace- Reaffirming Atatürk’s Vision’ (Dünya Barışında Laik Yönetimin rolü- Atatürk’ün görüşünün yeniden doğrulanışı’

   ‘10 yıl AKP’ye Amigoluk yaptık’

Michael Rubin, ABD nin istihbaratçı olarak bilinen diplomatlarından. Irak ve Afganistan savaşları döneminde Pentagon görevlisi Rubin, Irak savaşı sonrasında uzun bir süre Kuzey Irak-Türkiye arasında mekik diplomasisi yürüten ‘Başkan’ın bütün adamları’ diye anılan ekipten biri. Ne var ki bizim izleyebildiğimiz kadarıyla AKP iktidarı ile ilk iki iktidar döneminde senli- benli bir ilişkiye sahip olan Rubin,2010 yılından sonra AKP ve Tayyip Erdoğan yönetimine şiddetle karşı çıkıyor. 2010-2012-2013-2014 yıllarında önemli ABD Think-Tankları ve Deniz Koleji’nde verdiği konferanslarda;AKP nin eğitim politikası, İmam Hatip Liseleri,Irak ve Suriye ve İran ile olan ilişkileri, Havuz Medyası oluşturulması ve hatta Balyoz gibi ordu aleyhindeki düzmece davalar konusunda Erdoğan yönetimini ciddi bir biç.imde eleştiriyor. Deniz Kolejinde yaptığı 2013 yılındaki konuşmasında ‘Gerçek ile bağlantısı olmayan bir sembolik manevra tutanaklarına dayanarak ordunun generallerinin 1/5 inin tutuklandığını, Genel Kurmay Başkanının terörist suçlamasıyla cezaevine konduğunu’ kaydediyor. 2010 yılına gelindiğinde ABD’de artık herkesin Erdoğan rejiminin ‘islamcı ajendasını’ gördüğünü belirten Rubin; ‘Ne var ki Savunma Bakanlığı ve İstihbarat topluluğu olarak 10 yıl boyunda AKP ye nerdeyse amigoluk yaptık’ diyerek bir tür özeleştiri yapıyor. Rubin tüm konuşmalarında AKP ve Erdoğan rejimini ABD’nin uluslararası çıkarlarına aykırı davranışlar içinde olmakla suçluyor, Ordunun F35 uçakları anlaşmasını kabul etmemesi, Çin ile hava savunma füzeleri konusunda kendilerinden habersiz toplantı yapılmasını,İran ve Rusya ile gizli ilişkileri ve Suriye’de El Nusra ve El Kaide örgütlerini desteklemesini vurguluyor.

     ‘Egemen Bağış beni tehdit etti’

2002 Yılında İktidara gelen AKP nin özellikle 2003 yılı 1 Mart tezkeresi görüşmeleri sırasında yakın ilişkiler içinde olan Michael Rubin’in- Muhtemelen tüm ABD istihbarat topluluğu olarak- 2010 yılından itibaren AKP ve Erdoğan’ı hedef almasının nedenleri çok açık değil. Ancak ilişkiler o denli geriliyor ki, Rubin 2013 yılında yaptığı bir konuşmada, ‘Erdoğan rejimi, Egemen Bağış yoluyla beni tehdit etti. Bağış, bana Türkiye’ye gidersem başıma herşeyin gelebileceğini söyledi’ diyebiliyor.

Michael Rubin, Türkiye’de büyük tepki doğuran ‘ordu darbe yaparsa kimse karşı çıkmaz’ açıklaması gerçekte yeni değil. Rubin hemen tüm konuşmalarında ‘ABD nin Türk ordusunu bir ‘denge unsuru’ olarak gördüğünü belirterek, ‘Anayasa’daki ordunun Anayasayı koruma görevi hakkındaki 35. Maddenin kaldırılmasına’ karşı çıkıyor ve Mısır örneğini yineliyor.

Artık Egemen Bağış yok. Ancak 29 mart -2 nisan tarihleri arasında olaylı geçeceği şimdiden belli olan bir Erdoğan ziyareti olacak Washington’a. ABD’nin eski Ankara Büyükelçileri ve Rubin gibi dolaylı sözcüleri aracılığıyla yaptıkları açıklamalar bunu gösteriyor. 21 Nisan günü Michael Rubin’in ‘Amerika Atatürk Derneği’ panelinde vereceği Atatürkçülük konferansı heyecanlı geçecek gibi görünüyor.

Mahir Tan       LondraPosta-Londra