Mezhep Savaşının Tarafı olmak

Hazırlıklar Irak ve Suriye’de Mezhep savaşı için

Türkiye- Irak arasında hızlanan söz düellosu, ABD nin resmi ağızdan ilk kez ‘Suriye’de Esad’lı çözüm istemiyoruz’ açıklaması yaptığı gün Türkiye’nin Irak sınırına yığınak yapmaya başlaması en tehlikeli sürecin başladığını gösteriyor; Her iki komşu ülkede ne zaman biteceği bilinmeyen bir mezhep savaşı. ABD açıklamalarında bildirildiğine göre Musul Operasyonu sonrasında kısa bir aradan sonra başlaması planlanan Rakka operasyonu Irak ve Suriye’deki savaşların birleştirilmesi ve her iki ülkede Şii yönetimlerin hedef alındığının bir işareti. Bu doğrultuda Musul Operasyonu ile elini taşın altına sokan Irak Başbakanı, bir yanda IŞID ve Türkiye ile uğraşırken, kendi parlamentosunda da Bakanlarına verilen güvensizlik oyları ile düşürülmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz hafta Musul Operasyonunun başladığı günlerde Irak Maliye Bakanı Hoşyar Zebari hakkında yapılan güvenoylamasını kaybeden Irak Hükümetinde Musul Operasyonu sürecinde ikinci bir güvenoylaması planlanıyor.Zebari hakkında Güvensizlik oyları Muttahidun adlı Sünni ittifakı,Barzani’nin KDP si ve ,garip bir biçimde, eski Başbakan Şii Nuri El Maliki taraftarlarından gelirken,Kürtlerin ikinci partisi PUK’un güvenoyu verdiği belirtiliyor. Bu nedenle IŞID ile çarpışan en büyük güç olan Irak ordusu ve Şii Haşdi Şaabi’nin IŞID sonrasında karşısına bir Hükümet krizi ile birlikte,toprak işgali derdindeki KDP ve -Türkiye desteğindeki- Sünni örgütlerinin çıkarılacağını söylemek kehanetten sayılmamalı.

ABD nin resmi açıklaması savaş demek

ABD’nin 1 Kasım günü Başkanlık Sözcüsü tarafından yapılan ‘Esad’lı çözüm istemiyoruz’ açıklaması ise muhtemelen Rakka operasyonu ile başlayacak büyük çaplı bir savaş demek. Rusya ve İran’ın açık bir biçimde savunacakları Esad’a bağlı güçleri ve Suriye Ordusunu ‘çözüm dışında tutmak yoluyla çıkarılacak’ bir savaşın nereye kadar yayılacağını ve hangi ülkeleri içine çekeceğini belirlemek bir hayli güç.Dünya’nın en güçlü donanmalarının Doğu Akdenize toplandığı bir dönemde, içinde bulunduğumuz coğrafyanın tarihin en kanlı savaşlardan birine sahne olacağı gözle görülüyor. Suriye ve Irak’a müdahale etmek için tüm fırsatları değerlendiren ve yenilerini yaratmak için iç politikada kampanyalar organize eden Türkiye’nin olası bir karmaşanın her hal-ü karda içinde bulunacağını söylemek için bütün işaretler mevcut bulunuyor.

‘Haklı Savaş’ olmayacak

ABD nin başını çektiği Batı Emperyal ülkeler ittifakı, açık bir biçimde kendi yaratığı olan IŞID bahanesiyle Orta-Doğu’yu bir kez daha kana bulamak Suriye ve Irak’ta Şii yönetimleri devirmek için yeni bir savaşa doğru yolalıyor. Bu kez Rusya,İran gibi güçlü ordularla dalaşacak olan ABD’nin ittifak unsurları Suudi Arabistan,İsrail, Türkiye ve KDP olacaktır. Olası bir savaş, bir yağma savaşı biçiminde, zorla yıkılacak ülkelerin yönetimlerinin kontrol edemediği toprak parçalarını paylaşma adına yapılacaktır.
Yurt Savunması ile hiç bir ilintisi bulunmayan böyle bir savaşın içinde yer almaya karşı durmak öncelikle çağdaş bir toplumun başlıca uğraşı olmalıdır. Türkiye’nin bağımsız ve özgür bir ülke olmak için, 95 yıl öncesi gibi şanslı olacağını beklemek hayati bir riski göze almaktır.

Mahir Tan LondraPosta-Londra