Meta-Terörizm

129 masum insanın yaşamına mal olan 13 Kasım Paris saldırısı, Batı Dünyası ve Orta-Doğu çevre ülkeleri yönetimlerinin yeni kararlar almaları ve bunu acilen yapmaları gerektiğini ortaya koydu. Dünya’nın IŞID denilen örgüt nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehditin adı nedir ?  Terörizm tanımlaması IŞID için yeterli mi ? Bu cinayet örgütü  camilere bomba koyma, yolcu uçaklarını vurma, büyük kentlerde salt daha fazla insan öldürme güdüsüyle hareket ederek kampanyasını nereye kadar sürdürür ?

Bu soruların cevapları acilen verilmek zorundadır. Zira elinde yüzlerce silahlı militanı bulunan ve Dünya’nın önemli kentlerine sızma yeteneğini ispat etmiş bir katiller örgütü, giderek hızlanan bir biçimde katliamlara devam edeceğini açıklayıp durmakta.

                         Terör Ötesi

IŞID’ın doğrudan Musul-Rakka merkezleri tarafından organize edilen yada yerel bağlı uyuyan hücreleri tarafından yürütülen cinayetler sıradan bir terör örgütünün çok ötesinde can kaybına mal oldu. Batı Medyası yalnızca Paris saldırısı ve nedenleri üzerinde yoğunlaşırken bir kaç ay içinde Türkiye, Lübnan, Mısır ve Irak saldırıları ile birlikte IŞID tarafından yapılan katliamlarda ölü sayısı bini aştı. Bu katliamlarda ön plana çıkan özellikler şöyle ;

-IŞID herhangi bir devlet örgütünün savunma güçleri ile karşılaşmaksızın doğrudan sivil halka saldırabilme yeteneğine sahip

– Avrupa veya Orta-doğu ülkelerinde korunma yapılmayan yumuşak hedeflere yönelerek ölü sayısını maksimum seviyeye yükseltiyor.

– Beyin yıkama yöntemleri ile akıl hastalığı seviyesine yükseltilmiş bir dinsel fanatizmin ortaya çıkardığı çok tehlikeli kadrolara sahip.

– Son dönemdeki canlı bomba ve doğrudan sivillere ateş açma yöntemleri ile katliamlara girişen militanları sayesinde 1 IŞID militanı ortalama 20 masum insanın yaşamına son veriyor.

– Suriye’li yetkililerin verdikleri bilgilere göre; 2015 yaz aylarında başlayan Avrupa’ya göç kampanyasında yer alan göçmenlerin % 20 si IŞID veya El Kaide bağlantılı.

– Avrupa Güvenlik güçlerinin verdikleri raporlara göre AB ülkelerinden IŞID kamplarına giden 3000 militanın 1450 si Fransa pasaportu taşıyor.

– Avrupa’nın yumuşak karnı olduğu ortaya çıkan Fransa’da  El Kaide’nin ‘sahil’ adını verdiği Kuzey Afrika ülkelerinden gelen göçmenler Müslüman nüfusun çok büyük bir bölümünü oluşturuyor.

Suriye ve Irak devleti ‘yok eder’

13 kasım gecesi 129 vatandaşını kaybeden Fransa, bir yandan IŞID-El Kaide teröründen en ağır darbeleri yiyen bir yandan da bu terörün en azgın seviyeye yükselmesinde başrollerde oynayan bir ülke. Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin yıkılması için yaratılan düzmece savaşın en başında yer alan Fransa, ‘sahil’ denilen Kuzey Afrika terör cennetinin kurulmasının başlıca sorumlularından. Orta- Doğu’da salafi-cihadi hareketin para kaynağı Suudi Arabistan’a silah satışında İngiltere’den sonra 2. sırada yer alan Fransa, şu anda IŞID’a karşı karada savaşan iki ülkeden biri olan Suriye rejimini devirmenin çığırtkanlığı içinde.

Başta Fransa olmak üzere IŞID terörü nedeniyle can güvenliği endişesine kapılan tüm Dünya ülkeleri halklarının ön plana çıkarmaları gereken en önemli mesele IŞID’ın merkezleri olan Rakka ve Musul’da hemen ve acilen yok edilmesidir.  IŞID’a karşı karada savaşan iki ülke olan Suriye ve Irak ordularına zaten devrede olan Rusya hava kuvvetleri ile birlikte Batı ve Koalisyon uçaklarının destek vermesi halinde IŞID militanlarının bir terör örgütü olarak yok edilmeleri en kısa sürede gerçekleşir. Sözümona IŞID ile mücadele kapsamında İran körfezine  Charles De Gaulle uçak gemisini gönderme kararı alan Fransa, Suriye’de rejim değişikliği planlarından önce Başkentinde vatandaşlarının can güvenliğini sağmalayı gerçekleştirmeliydi.

Mahir Tan          LondraPosta-Londra