Mehmet Bekaroğlu CHP yolcusu mu ?

                                      Mehmet Bekaroğlu CHP yolcusu mu ?   
              Atatürk’e  ‘Kefere Kemal’ diyene CHP daveti
Eski Saadet Partisi milletvekili Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu, son yıllarda AKP ve Milli Görüş tarafında değil ama CHP çevrelerinde adı çokça geçen bir politikacı-yazar. Saadet Partisinin kuruluş yıllarından beri aktif olarak İslamcı akım içinde yer alan Bekaroğlu, ünlü Mazlum-Der örgütününde yöneticiliğinde bulunmuş bir militan. Kendi anlatımına göre Milli Görüş ve Saadet partisi saflarından ziyade ‘daha radikal’ bir çizgiyi savunmuş. İran İslam devrimi, Libya Yeşil Devrimi, Afganistan savaşı döneminde bu ülkelerde yer almış bir aktivist.Ancak, son dönemde Türkiye’de yaşanan gelişmelere bakıldığında Mehmet Bekaroğlu’nun siyasi pozisyonunda önemli değişiklikler var. 2011 yılında CHP Bilim Kurulu tarafından hazırlanan ‘Sivil Toplum-Özgür İnsan Kardeşçe yaşam’ adlı raporun CHP kurultayında kabulunden sonra,bilimselliği çok su götüren raporu hazırlayan ekibin (Sencer Ayata başkanlığında) Başkan Kılıçdaroğlu’na önerisi üzerine Mehmet Bekaroğlu’nun CHP ye davet edilmesi gündeme gelir. Bekaroğlu’nun kurucusu olduğu HAS parti 2012 yılında üyelerinin büyük bir çoğunluğu ile birlikte AKP ye katılınca, Mehmet Bekaroğlu adını da kendi koyduğu ‘Müslüman solcularla’ birlikte partisiz kalır. Ancak son Belediye seçimlerinde Erdoğan’ın memleketi Rize’da Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı olan Bekaroğlu yenilmesine karşın %23 gibi ciddi bir oy alır. Mehmet Bekaroğlu’nun bir başka uğraşı da 2013 yılında kurduğu ‘Laz Enstitüsü’. Bu kuruluş Karadeniz’deki okullarda Lazca’nın yardımcı ders olarak okutulması için mücadele veriyor. Üniversitelerde türban yasağı ve benzeri konularda uzun yıllara dayanan bir mücadele veren, Mazlum-Der yöneticiliği yapan Bekaroğlu son bir yıl içinde değişik kanallardan CHP ile temasa geçer. Gerçekte bizdeki bilgilere göre;  CHP üst düzey kadroları arasında üretilen bir düşünceye göre ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı’ için uygun bir isimdir hoca. Bekaroğlu bu işe yanaşmaz ama kendisi gibi ‘üniversitelerde türban yasağına karşı mücadelenin önemli isimlerinden’ Ekmeleddin İhsanoğlu’nu önerir. İhsanoğlu Üniversite’deki kürsüsünden 28 Şubatçılar tarafından attırılmış ve ‘Saadet Partisi’ cihetinde oy potansiyeli olan bir aday olacaktır.
       ‘Kefere Kemal’ dedim ve sözümün arkasındayım 
CHP’ye davet edilmesi için hazırlıklar yapılan Prof. Bekaroğlu’nun geçmişten bu yana savunduğu ‘Ali Şeriati’ görüşlerinde bir değişme olmuşmudur?. Mehmet Bekaroğlu’nun 7 Temmuz 2012 yılında gazeteci Hülya Okur ile yaptığı röportajda söylediklerine göre hocanın görüşlerinde herhangi bir değişme yok;

  “SORUŞTURULDUĞUM O YAZIYA SAHİBİM, DOĞRU ŞEYLER SÖYLEMİŞİM”
Kışkırtıcı derken… ‘Gelecek’ adlı derginin 12. sayfasındaki yazının ‘Su Üzerinde Yürümek’ başlığı altında söyledikleriniz…Atatürk, 12 Eylül ve İran seferleri konusunda fikirleriniz aynı mı? 

O yazı aslında bir muhasebe yazısıdır. Bir dönem milliyetçi, muhafazakar, mütedeyyin kesimin eleştirisini yapan bir yazıdır. Orada birkaç dışlayıcı sözün, fikirlerin etrafında dönmesini eleştiren bir yazı. Orada o dönem için söylenmiş sözler var, o sözlerden 11 yıl sonra beraat ettim. “Kefere Kemal” sözümden dolayı (gavur). O yazı, o dönemin, o dar kalıplarla, siyasetin, fikrin, ideolojilerin kurulmasını eleştiren bir yazıdır. Ben çok fırtınalı bir gençlik dönemi yaşadım. Milli Görüşün içinde, partinin içinde siyaset yapan biri değildim, daha radikal görüşlerim vardı. Libya’daki Yeşil devrimi izleyen, İran’daki devrimi izleyen, yerinde bakan, Pakistan’da, Afganistan’da neler olduğu takip eden, gelip buralarda onları anlatan, yazan birisiyim. O yazı biterken, “Bunları benimle paylaşacak olan var mı?” diye de soruyorum. Çünkü 12 Eylül geçmiş, demir perde yıkılmış, Özal devri başlamış…Oradan bir takım alıntılar yaparak, Kemal Gürüz ve ekibi Atatürk düşmanı, İrancı gibi şeylerle suçladılar. O yazıya sahibim, o yazı benim yazım ve doğru şeyler söylemişim. Bir dönemin siyasi tarihini anlatıyorum. Biraz da, mizahi bir dille anlatıyorum. O dönemin İslamcılığına, o dönemden başlayarak eleştiriler getirmiş bir insanım. O dönem, Trabzon’da, İslam Düşüncesi Sempozyumu adında, uluslar arası bir sempozyum düzenlenmişti, orada konuştuğumuz şeylere devam ediyoruz. Bir ay evvel, “Değişen dünyada İslamcılık” diye bir sempozyum yaptık ve bunları yine tartıştık.’ 
    
Geçtiğimiz günlerde gazetecilerin sorduğu ‘Mehmet Bekaroğlu’nun partiye davet edileceği’ haberine ‘Düşünüyoruz’ diye cevap veren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, muhtemelen ‘Olağanüstü Kurultay’ sonrasında atılacak böyle bir adım öncesinde çok ama çok zor sorularla karşılaşacağını bilmek zorundadır.
Mahir Tan       LondraPosta-Londra