MAHKEME’LİK OLMAYALIM EDEBİYATI

   ‘Mahkeme’lik Olmayalım’ Edebiyatı

 

CHP nin mevcut yönetiminden partinin ve ülkenin geleceğini gözeten bir karar çıkması olasılığı var mı?

Bugün,yarın sonucu göreceğiz.

Ancak, isimlerini sadece Genel Başkan yardımcısı olmaları hasebiyle duyduğumuz, parti yöneticilerinin ‘pişkinliklerine’ bakarak, bu yönetimden olağanüstü kongre kararı çıkması sürpriz olur.

Deniz Baykal döneminden kalma tüzük,bu kişilere parti yönetim olanaklarını sonuna kadar tepe tepe kullanmaları için tüm imkanları veriyor.

Partide ‘değişim’ umuduyla yola çıkıp ‘delegelerden’ imza toplayan muhalefet gurubu ‘deveye hendek atlatmak’ zorunda.

‘Delege’ sisteminin ne olduğunu muhalefet gurubunun herkesten iyi bilmesi gerekirdi.

‘Değişim’de ilk sırada yer alan konu bu. Buradan başlamak zorunda değişim.

Herşeyi bir biçimde delege olmuş 1240 kişinin ‘imzalarına’ bırakıyorsunuz.

İmzalar sonra geri alır. Bunun bir müeyyidesi yok.

Bu oyunun sonu görünmüyor.

Kısaca, bu delegeleri seçen parti yönetimi, önümüzdeki ‘başarılı’ seçimden sonra yine aynı delegeleri yada akrabalarını seçmeye devam edecek. Onlarda bu Genel Başkanı,bu Genel Başkan yardımcılarını …

‘Değişim Gurubu’ başladığı eylemi amacına ulaştırmak zorunda. Seçmen tabanı ile Parti yönetimi arasında kurulmuş barikatı yıkmak zorunda. Üstelik zamana karşı yarışıyorsunuz. Bunu 2019 mart ayında yapılacak yerel seçimden önce yapmak zorundasınız.

Bugün sonucu beklenmekte olan ‘yeterli delege imzası toplamak’, sadece bir girişim.Üstelik yanlış olan alanda, yani yönetimin en kuvvetli olduğu cephede savaş vermek zorunda kaldınız.

Belediye meclis üyelikleri var, mevcut belediyelerin ihaleleri var, bir sonraki seçimde milletvekili yapılma vaadi var, Ankara, İstanbul’da bölge belediyelerinde ek iş olanakları var. İmzanızı geri aldırırlar.    

                         İki yol var

 

CHP de ‘değişim vaadi’ ile yola çıkan muhalefet, başladığı işi ‘MYK Kabul etmedi’ diyerek yarım bırakamaz.  ‘Değişim’ seçmene ve Cumhuriyet Toplumuna verilmiş bir söz. Partiyi ‘fabrika ayarlarına’ en yakın koşullarda 15 Milyon yurttaşımıza teslim etmek zorundasınız.

‘İmzaları kabul etmeyeceğini’ belli eden yönetime karşı eldeki tüm araçları kullanmak durumundasınız.

 Sonunda müeyyidesi olan iki yol var;

-CHP tüzüğü, mevcut Siyasi Partiler Yasasına açıkça aykırı. Sadece ve sadece yargı önüne götürülmediği için yürürlükte. ‘Partiyi Mahkemelik Etmeyelim’ edebiyatı mevcut yönetimin son kalesi. ‘Olağanüstü Kurultay’ toplamak, siyasi partilerde seçmenin tek güvencesi. Kurultay toplamayı zorlaştıran tüm hükümler anti demokratiktir.

– Muhalefet ve ‘Değişim’ talebi, yönetimin en güçlü olduğu alan olan delege sistemine karşın delegelerin yarısı kadar imza topladığına göre, tabanda çok güçlü durumda bulunuyor demektir. Medyaya akseden, sokaklarda dile getirilen CHP değerlendirmeleri de bunu işaret ediyor.

Bu nedenle, ‘Değişim’ hareketi, seçmen tabanının sesini ve eğilimlerini CHP yönetimine yansıtmakla yükümlüdür. Seçmen, ‘kendilerini büyük kentlerin bölge belediyelerinden’ maaşa bağlatma çabasındaki ‘imzaları örtbas etme’ girişimine karşı ‘seçmen’ ağırlığını ayağa kaldırmalıdır.

İstanbulda yüksek rantlı bölge belediyeleri, Ankara’da Çankaya  ve Yenimahalle belediyeleri, İzmir ve bölge belediyeleri hem CHP yönetiminin hemde delegelerinin ekmek kapısı. MYK nın imza kampanyasında ‘siyasi geleceklerini yok edecek’ bir inkar ve pişkinlik içinde olmaları bu belediyelerden sağlamayı umdukları çıkarlarla orantılı. Bu bölgeler halkına ‘tıpış tıpış’ seçmen olarak bakanlar son kartlarını yeniden oynuyorlar. 

Türkiye’de Cumhuriyet Toplumunun ana omurgası demek olan 15 milyonluk seçmen kitlesi, CHP MYK nın göstereceği adaylara (bu adaylar Milletvekilleri, Parti Meclisi, MYK üyeleri, delegeler ve yakınları arasından seçilirse) sandıkta muhalefet edeceğini açıkça beyan etmelidir.

Belki de bu yapılmadığı için 8 yılda 9 seçim kaybeden bir yönetim, hala topluma sahte umutlar pazarlama cesaretini kendinde bulabiliyor.    

 

Mahir Tan                 LondraPosta-Londra