Kurt’un dumanlı havası

Mossad’a göre; Suriye’nin ‘El Kibar’ı en yakın tehlike idi

              KURT’UN DUMANLI HAVASI

İsrail ve Suudi Arabistan’ın ABD Kongrelerindeki ‘İran ile sürdürülen P5+1 nükleer görüşmelerini baltalama kampanyası Lozan’da varılan çerçeve anlaşması ile –şimdilik-boşa çıktı. Orta-Doğu’daki dengeleri kökten etkileyecek bu önemli gelişme, İran konusunda ittifak halindeki Siyonist-Vahabi ittifakı açısından önemli bir siyasi yenilgi olmakla birlikte, aynı zamanda İsrail’in uzmanı olduğu ‘dumanlı hava’nın da yaratıcısı olduğu için ‘tehlikeli sulara doğru’ yelken açıldığının da işareti oldu. Başbakan Natenyahu, Lozan çerçeve anlaşmasını ‘İran’ın nükleer çalışmalarının meşru hale gelmesi’ olarak değerlendirirken, özellikle ‘Tüm İsrail Parlamentosunun bu görüş etrafında birleştiğini’ vurgulayarak, İsrail’in  son 10 yıllık ‘Ulusal Programına’ atıfta bulundu. Gerçekten, İsrail paralamentosu ‘Knesset’in tüm yeni milletvekilleri İran’ın bir atom devleti olmaması için ‘ne gerekiyorsa yapılacağına’ yemin ettiler. İran ile Nükleer müzakerelerinin sona yaklaştığı bir dönemde, İsrail’in yaptığı ikinci bir atak ise ‘İstihbarat’ alanında oldu. İsrail, ABD’nin başkentinde kongre çevrelerine yaptığı ‘belge açıklamaları ile’ İran nükleer tesislerine Suriye örneğinde olduğu gibi ‘en yakın teknik askeri gücün’ kendileri olduğunu vurguluyor.

          ‘Dagan’ cinayetleri ile geçen 10 yıl

İsrail ve pratik alanda Mossad, büyük ölçüde Meir Dagan’ın MOSSAD başkanlığı döneminde (2002-2012) yarattığı ‘ulusal perspektif’ ile ‘ne pahasına olursa olsun İran’ın Nükleer devlet olmasını önleme’ güdüsünü bu ülkenin milli politikası haline getirdi. Mossad, İran,Suriye,Türkiye ve Arap emirlikleri topraklarında-kendi kaynaklarına göre- tam 14 suikast ile İran’ın nükleer uzmanlarını ve yabancı ülkelerden İran’a nükleer malzeme temin eden görevlileri öldürdü. Mossad hesabına çalışmış askeri ve sivil görevliler medyaya yaptıkları açıklamalarda ‘İran’ın 2007 yılında Nükleer silah üretme kapasitesine ulaşmasını bu suikastler ile engellediklerini’ ve ‘Suikast yönteminin İran’ı durdurmak için en etkili yol’ olduğunu vurguladılar. Mossad’ın son 10 yıllık cinayetler ve provokasyonlar tarihi’, İran ile Nükleer görüşmelerinin kesin bir anlaşma ile sonuçlanması için yapılacak son görüşme için geçecek olan 3 aylık süre içinde İsrail ve Mossad ‘tüm kozlarını’ kullanacağının bir kanıtı. Orta-Doğu için ‘dumanlı hava’ tahminleri yapmak, İsrail’in bugüne kadar uyguladığı terör ve suikastlar politikasına bakarak, en gerçekçi değerlendirme olacak.

                      Al Kibar; Kuzey Kore’den ‘anahtar teslimi’ idi

İsrail 2015 yılı içinde ABD de ‘MOSSAD’ kaynaklarının açıklamalarına dayanarak yaptığı bir yayın ile  Suriye’de Dayr- a Zor yakınlarındaki bir Nükleer enerji Santralına yaptığı hava hücumunu vurguluyor. İsrail,sınırları içindeki Negev çölünde bulunan UNİT 8200 adlı Sigint istasyonunun yaptığı bir telefon mesajı dinlemesi sonucunda Suriye ve Kuzey Koreli yetkililer arasında varılan bir atom santralı projesinin deşifre eder. Uydu fotoğrafları ile yeri tesbit edilen santral için ABD ve İngiliz istihbaratı ile yapılan görüşmelerde Mossad’dan ‘binaların içinden çekilmiş reaktör fotoğrafları’ istenir. İsrail bu iş için suikastlerde kullanılan ‘Kidon’ gurubunu görevlendirir. Suriye’de bu amaçla bir ofis açan Kidon binaların çevresinde yaptığı toprak ve su incelemelerinde yüksek radyoaktivite bulamaz. Bu nedenle santrifüj tiplerini görüntülemeye çalışan Mossad, uzun bir süre sonra Viyana’da bu amacına ulaşır. Suriye’nin ‘IAEA’ Atom Enerjisi Komisyonu Başkanı İbrahim Othman’ı bir toplantı için gittiği Viyana’da izler. Kaldığı evden ayrıldığı bir sırada eve giren Kidon ajanları, Othman’ın video kamerasından kopyaladıkları fotoğraflarda Suriye’nin ‘El Kibar’da  plutonyum üretmeye hazır,Kuzey Kore işi, grafit reaktörleri tesbit ederler. İsrail uzamanlarının değerlendirmelerine göre; bu reaktörler Suriye’nin İsraili vuracak bir atom bombasına sahip olmasına ‘sadece bir kaç ay kaldığını’ gösterir. 2007 haziran ayında Washington’a giden Ehud Olmert, ABD’ye Suriye’deki tesisleri birlikte bombalamayı teklif eder. George Bush, hava operasyonu yerine Suriye’ye baskı yaparak ‘El Kibar’ı söktürme tavsiye edince, Mossad kaynaklarına göre, İsrail tek başına ve hemen hareket etme kararı alır. 6 Eylül 2007 akşamı harekete geçen İsrail uçakları, Suriye radar ve hava savunma sistemini etkisiz hale getirdikten sonra Nükleer Enerji Santralını yerle bir ederler. Kuzey Kore ile anlaşmaları ve deşifre edilen telefon görüşmelerini yapan Başkan Esad’ın yardımcısı General Muhammed Süleymani’de 2008 yılı başında Akdeniz sahilindeki evinin balkonunda otururken, denizde hızla geçen bir bottan atılan bir kurşun ile öldürülür. Mossad kaynakları, General Süleyman öldürülürken tepki olmaması için ‘ailesine zarar verilmesin’ uyarısı yapan Batı İstihbarat örgütleri ile bu konuda da hiç bir problem çıkmadığını AİPAC tarafından yayınlanan ‘Anı’ kitaplarında vurguluyorlar.

 

Mahir Tan                     LondraPosta-Londra