Kimyasalda Hersh paniği!

Suriye’ye saldırı kampı karıştı

 
Ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh
Ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’in ‘Red Line and Rat Line’ yazısı, beklenen bomba etkisini yarattı ABD-NATO-Türkiye kampında. Üç yıl içinde Suriye’de 130 bin insanın ölümüne yol açan savaşı çıkartan ve Türkiye ve Ürdün üzerinden kurulan ‘Rat line’ (Sıçan yolu) üzerinden alevlendiren savaş suçluları gurubu, Seymour Hersh’in haberi üzerine ‘yalanlama’ yarışına girdiler. Türkiye’den Başbakan Erdoğan yerine, Bülent Arınç’ın yaptığı açıklama ile yalanlanan Seymour Hersh haberi, ABD Dışişleri Sözcüsü tarafından da aynı içerikte cevaplandırıldı. Türkiye’den Hükümet yanlısı medyaya katılan, ana gurup medyaya bağlı yayın organları da, Hersh  konusunda ağız birliği içinde ‘savunma’ yapma peşindeler. Gerçekte Türkiye açısından açık bir savaş suçu teşkil edenSeymour Hersh suçlaması, ABD ve İngiltere için de ‘son on yılın en büyük fiyaskosunu’ yarattı. İngiliz Başbakanı David Cameron, parlamentodan savaş kararını geçiremeyerek, İngiltere Parlamentosunda 300 yılda bir gerçekleşen bir yenilgiye imza atarken, Başkan Obama aynı akıbete uğramaktan, savaş kararını son anda Kongre’ye yüklemekle kurtuldu. Kısaca, Suriye savaşının başta gelen destekçileri ‘kırmızı çizgileri’ aştığı belirtilen kimyasal saldırı olayından sonra ‘kendi karar organlarını’ bile savaşa ikna edemediler.
 

İngiliz Parlamentosu herşeyi biliyor

 
21 Ağustos günü Guta’da patlayan kimyasal bombadan sonra medyadaki Anti-Esad kampanyaya karşın, İngiltere Parlamentosu 7 Eylül günü yaptığı toplantıda açık ara ‘askeri operasyona hayır’ kararı aldı. Karardan bir gün önce Parlamento binasında İktidar ve muhalefet milletvekilleri tarafından yapılan bir basın toplantısında, (Türk basınından sadece bizim izlediğimiz), 5 Eylül günü milletvekillerine istihbarat örgütlerinin kanıtlarının gösterildiği ve hiç birinin ciddi bulunmadığı, bu nedenle red oyu verileceği açıklandı. İngiliz Parlamentosu’nun red kararından iki gün sonra 9 Eylül günü, Londra’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile yaptığı ortak basın toplantısında ilk kez olarak ‘Suriye kimyasal silahlarını teslim ederse, askeri müdahalede bulunmayız’ açıklamasını yaptı. 11 Eylül günü ABD Başkanı Obama da tarihi ‘U dönüşünü’ gerçekleştirerek, savaş için Kongre kararını bekleyeceğini açıkladı.  Red line’ konusunda, ABD kongresinden hiç bir karar çıkmadı.
Güneş: Adana’daki duruşmayı ben izledim

 

Doğrulama mı bekliyordunuz ?

 
Seymour Hersh’in bomba etkisi yapan yazı ve haberi üzerine, Türkiye’den Hersh ve yazıda belirtilen istihbarat kuruluşlarına telefonlar yağdı. Bir bölük ‘gazeteci’ İngiliz Askeri Örgütünden ‘doğrulama’ ararken, bazıları da Seymour Hersh’e ‘bilgi aldığı kaynakların neden isimlerini yazmadığını’ sordular. Seymour Hersh’in yazısı üzerinde kuşku yaratma amacındaki basın,  ‘Red Line and Rat Line’ da açıklananların en yakındaki ‘doğrulamasını’ gözden ırak tutmaya çalıştılar. Hersh’in, El Nusra örgütünün kimyasal bomba yapımında kullanılan malzemeyi Türkiye’den temin ettiğine dair yaptığı atfın doğrulanması, CHP Milletvekili Hurşit Güneş tarafından yapılıyordu. 
 
Güneş, 9 Nisan günü Eskişehir’de yaptığı basın toplantısında Hersh’i şu sözlerle doğruladı:‘Bildiğiniz üzere Adana’da bir dava vardı. Ben bu davayı izlemeye gitmiştim. Bu davada Hytham Kassap isimli savcılık iddianamesinde, El-Nüsra cephesinin mensubu olan bir genç, sarin gazının yapımında kullanılan malzemeleri elde etmeye çalışırken, suç ortakları ile birlikte yakalanmıştı ve ilk duruşmada tamamı serbest bırakıldı. Burada bir siyasi baskı olduğu endişesi bizde vardı ve bunu dile getirmiştik. Orada söylenen, bu tonlarla ifade edilen antifriz olduğu iddia edilen asıl malzemenin, beyaz fosforun sarin gazı yapımında kullanıldığını söylemiştik ve iddianamede de bu yer almıştı. Orada elde etmeye çalıştıkları dinamit fitili var ki, kilometrelerce uzunlukta. O da zaten ne yapmaya çalıştıklarını açıkça ortaya koyuyor. Kimyasal silahın Suriye’de kullanılması durumunda müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri ve beraberindeki NATO müttefikleri, Suriye’ye müdahalede bulunacaklarını daha önceden açıklandığı için, Suriye’de Esat’ın sahip olduğu kimyasal silahlardan birinin kullanılması halinde mecburen geleceklerdir. Fakat, Hersh’in iddiasına göre; 16 Mayıs 2013’de Erdoğan-Obama görüşmesinde Obama, Türk hükümetinin tehlikeli ve kırmızı hattı geçen işlerin içinde bulunduğunu söylemiş. Eğer bu doğruysa, çok üzücü bir durum. Yanlışsa da, Türkiye’nin bunun çok net biçimde böyle bir görüşme olmadığına dair açıklamada bulunması gerekiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Suriye’ye barışın gelmesini istiyoruz ve silahlardan arınmasını istiyoruz.’
 
CHP Milletvekili Hurşit Güneş, aynı basın toplantısında Seymour Hersh’in yazısında geçen bir başka bölüme, 16 Mayıs 2013 tarihinde Beyaz Saray’da yapılan Obama-Erdoğan görüşmesine dikkat çekiyor ve soruyor ; ‘Eğer bu doğruysa çok üzücü bir durum. Yanlışsa da Türkiye’nin bunun çok net bir biçimde böyle bir görüşme olmadığına dair açıklamada bulunması gerekiyor’.  
 
Türkiye böyle bir açıklama da bulunamaz. İşte bu görüşmenin Beyaz Saray Resmi Fotoğrafçısı Pete Souza  tarafından çekilen fotoğrafı:
 

Mahir Tan / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz!