“Kılıçdaroğlu Haindir. Büyük Projenin CHP içindeki Parçasıdır”

      

      

   “Kılıçdaroğlu Haindir. Büyük Projenin CHP içindeki Parçasıdır

 

Anadolu Partisi’nin Kurmaylarından Türker Ertürk’ten Kılıçdaroğlu’na Ağır İtham; “Kılıçdaroğlu Haindir. Büyük Projenin CHP İçindeki Parçasıdır” CHP’den ayrılarak Emine Ülker Tarhan’ın kurduğu Anadolu Partisinde siyasi yaşamına devam eden Türker Ertürk, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na Ergenekon Davası ile ilgili basına açıklanmak üzere bazı belgeler ve videolar teslim ettiğini ancak kendisinin bunları kasıtlı olarak basına açıklamadığını belirterek, “Kılıçdaroğlu Haindir. Büyük projenin CHP içindeki parçasıdır” dedi. Atatürkçü ve vatansever duruşu nedeniyle Tuğamiralliğe terfi ettirilmediği için TSK’dan istifa ettikten sonra mücadelesini CHP içinde sürdüren, ancak CHP’nin kurucu ideolojiden uzaklaştığı ve lideri Kılıçdaroğlu’nun “hain” olduğu söyleyerek CHP’den de ayrılan ve Emine Ülker Tarhan’ın kurduğu Anadolu Partisine katılan Türker Ertürk’le Toplumsalses Gazetesi’nden Ali Avcu’nun gerçekleştirdiği röportajı aşağıda sunuyoruz.


-TSK’dan ayrıldıktan sonra Siyasete  Atatürk’ün partisi CHP’den katıldınız. Daha sonra Milli Merkez’de yeni bir oluşum yaratma çabalarınız vardı. Şimdi Anadolu Partisindesiniz. Anadolu Partisi’ne neden katıldınız?
Ben Milli Merkezde iki buçuk senedir partileşelim istiyordum. Ama bugün yarın, bugün yarın denildi olmadı. Bende oyalanıyoruz imajı oluştu. Emine Ülker Tarhan Anadolu Partisini kurdu. Bana da katılma teklifinde bulundu. Kabul ettim ve siyasi hayatıma Anadolu Partisinde devam etmeye karar verdim.
-Partide Örgütlenme sorumluluğunu üstlendiniz. Çalışmalarınız nasıl gidiyor. 2015 yılındaki seçimlere katılabilecek misiniz?
Seçimlere gireceğiz. 41 ilde örgütlenmemiz gerekiyordu, bunu başardık bitti. Fazlasını da yapıyoruz. Örgütlendiğimiz iller arasında Şırnak ve Hakkari dahi var. Ama bazı yerler eksik. Mesela Batman’da, Diyarbakır’da yok. Oluşturmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’da talep var ama çekiniyorlar. Bir de şöyle bir problem oluyor, örgütlenirken, birini bir göreve getiriyorsunuz, arkasından o kişiyi kötüleyen  telefonlar geliyor. Tabi bizde partimizi hızlı yapılanmak durumundayız . Çok ince eleyemiyoruz, bize katılma talebinde bulunan insanlar içinden seçim yapıyoruz. Hatalarımız olabilir ama zamanla düzelecektir. Ben 4 yıldır CHP’deydim. Ben CHP’ye girerken Genel Başkan Baykal istifa etmiş, Kılıçdaroğlu gelmiş, ama Önder Sav henüz görevdeydi. Kılıçdaroğlu için, çok güzel şeyler söyleniyordu.  “Ecevit’e de benziyor partimizi uçurur” deniliyordu. Ama zaman içinde gördük ki, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığa gelişi bir proje…  Deniz Baykal’ı gönderenler, partinin başına kim gelirse gelsin dememişler, kimin geleceğini de belirleyerek göndermişler. Bunu iyi planlamışlar. Batıda bu işler zaten önceden yazılıp çizilmiş. Hatta bu olaylar gerçekleşmeden Kılıçdaroğlu’nun ismi bile verilmiş. Buna örnek 2008 İsveç’te bir düşünce kuruluşu Kemalist bir CHP ile Türkiye’nin istenilen noktaya getirilemeyeceğini, Deniz Baykal’la bu işlerin olmayacağını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirileceğini yazmışlar, yani bunu hazırlamışlar. Batı Türkiye için bir proje yazmış. AKP’yi bulmuşlar Tayyip Erdoğan bu projeyi  gerçekleştiriyor. Ama demişler ki sadece işbirlikçi bir iktidarla bu bölgeye yönelik bir projeyi gerçekleştirmek mümkün değil. Bunu yapabilmek için medyanın ele geçirilmesi lazım, TSK’nın ve kurumların ele geçirilmesi lazım. En önemlisi Ana Muhalefet Partisinin direncinin kırılması, halkın uyanmasını sağlayacak girişimlerin önlenmesi lazım. Onun için CHP’yi de bir şekle sokmuşlar. Şimdi CHP’yi adım adım bir alevi partisi haline getiriyorlar. Bu çok tehlikeli. Tıpkı Irakta’ki gibi siyasi yapılanmaya gidiliyor. Bir Şii parti, bir Sünni Parti, bir de Alevi Partisi oluşturulmaya çalışılıyor. Bu çok tehlikeli. Bu ne demek; CHP’nin asla iktidara gelemeyecek olması demek. Bir parti oluşturulacak Aleviler kendisini bu partide buluyor gibi olacak. Sünniler çoğunlukta olduğu için bu parti asla iktidar olamayacak. Bana diyorlar ki kalıp mücadele etseydin. CHP’de böyle mücadele edebilecek bir ortam yok ki… Sizi o makamlara dahi yaklaştırmıyorlar. Ben dört yıl boyunca elli beş bin kilometre yaptım. Sorun bakalım genel başkan kaç kilometre yapmış.  Televizyon ve radyolarda yaptıklarımı saymıyorum. 211 Konferans vermişim. Sohbet toplantılarını saymıyorum. CHP’den aday adayı oldum İstanbul’dan. Ancak İstanbul’da en alt sıradaki adaylardan dahi yapmadılar beni. Çünkü Ulusalcı kimliğim, söylemlerim yüzünden bana düşman bir yönetim vardı CHP içinde.
-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu mu kastediyorsunuz?
Kılıçdaroğlu için “Hain” diyorum;  Verdiğim Belgeleri Basına Açıklamadı
Bakın  aynı zamanda ben Kılıçdaroğlu’na  “hain” diyorum. Bunu durup dururken söylemiyorum. Ben kendisiyle iki kere görüştüm. Onunla yaptığım görüşmelerim bu değerlendirmeyi yapmamda çok önemlidir. Bugün Ergenekon Operasyonunun nasıl bir operasyon olduğunu hepimiz biliyoruz. Amaç  taşeron AKP’nin önünü açabilmekti.  Suriye’ye terör ihraç edebilmek. Açılımların önündeki engelleri kaldırabilmek için yapıldı. Balyoz ve Ergenekon Operasyonları.  Ben özellikle o teğmenlerin evine nasıl girildiğini, nasıl suni deliller atıldığını, kasetiyle birlikte getirdim Kılıçdaroğlu’na gösterdim. Bunları basına anlatalım dedim. Olayla ilgilenmedi bile. Bizi uyuttu. Bu belgeleri basına açıklamadı. Yani bu operasyonun içinde Kılıçdaroğlu da var. Dersimli Kemal söylemiyle, Atatürk’e düşmanlığıyla…

Bugün Türkiye’yi Türkiye yapan Atatürk zamanında yapılan devrimlerdir. Buna düşmanlık yapıyor. Son kurultayda Kılıçdaroğlu’nu indirebilmek için çalışma yaptım.
CHP’den Bir  Şey  Olmaz
 Dört yıl içinde yaşayarak gördüm ki CHP’den bir şey olmaz. Zaten CHP artık CHP değil, YCHP…  TR-705 Sezgin Tanrıkulu’yla, Atatürk’e Kefere Kemal diyen mikro laz milliyetçisi Mehmet Bekaroğlu’yla, Muhammet Çakmak’la bir şey olmaz.
Bugün Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyoruz. Ancak ülke için en büyük tehdit olan paralel yapıyı yani Cemaati o bitiriyor. Şimdi Erdoğan iktidardan inse Kılıçdaroğlu gelse cemaate karşı yürütülen bitirme hareketi sürer mi? Hayır durur. Çünkü CHP Cemaati korumaya çalışıyor. Bakın Erdoğan Toprak Ecevit’j bile Cemaate yaklaşma hatasına sürüklemiştir. Erdoğan Toprak’ın kimlerle iş yaptığına bakın, kazançlarına bakın, vergilerine bakın  her şey apaçık görülecektir.
Bugün Atatürk düşmanlarını, bölücüleri partide barındıran bir CHP, iktidara alternatif olamaz. Bunu en son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok net gördük. Bakın 55.5 milyon seçmenimiz var. Dörtte biri sandığa gitmedi. Sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 5.5 milyon insan oy kullanmaya gitmedi. Çünkü kurucu ideolojiye düşman Ekmeleddin İhsanoğlu’nuCumhurbaşkanlığı’na getirmemek için gitmediler sandığa.
Emperyalizm Tayyip Erdoğan’ı Götürmek İstiyor
Bakın Emperyalizm Tayyip Erdoğan’ı götürmek istiyor. AKP ile bir sorunları yok. AKP kalsın Tayyip Erdoğan gitsin istiyorlar. Bakın 17 Aralık operasyonu bir ABD operasyonuydu ve başarısız oldu. Burada belli ki ABD, Tayyip Erdoğan’ı götürmek istiyor. Ancak AKP iktidarda kasın istiyor. Yani işbirlikçi zihniyet kalsın istiyorlar. Bugün ABD’nin en çok çekindiği konu, Türkiye’de istenmedikleri  bir halk hareketinin, bir partinin iktidara gelmesidir. Bundan çok çekiniyorlar. Onun için AKP’yi  iktidar tutarak bir şekilde sadece Erdoğan’ı  partinin başından götürmek için çalışıyorlar. İsteseler Türkiye ekonomisini çökertirler ama istemiyorlar, işlerine gelmiyor. AKP iktidarının şu an Türkiye’de alternatifi yok.
CHP’de Kalmam Etik Olmazdı
Ben bu ülkenin bölünmesinin karşısındayım, kurucu ideolojiye karşı çıkanların karşısındayım, eğitim dilinin Türkçeden başka bir dil olmasının bu ülkeyi böleceğine inanıyorum. Bu saydıklarımın hiç biri CHP’de yok. O zaman benim bu partide ne işim var…
 6 okun ikisini çıkaralım diyorlar, üçünü çıkaralım diyorlar. Aslında bunlar 6 oka karşılar. 6 ok Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ideolojisidir 6 ok Anayasanın değiştirilemez hükümleridir. Bugün Türkiye’de AKP ile bir operasyon yapsan, o operasyon başarılı olamaz, geri döner. Oy çokluğu olsa bile işlemez. O operasyonu başarılı kılmak için, bu ülkenin kurucu partisini, Atatürk’ün partisini yani CHP’yi de o operasyona ortak etmek gerek ki  sonuç başarılı olsun. Bunun mücadelesi var.
Halk Yeni Bir Hareket istiyor
Şimdi bütün bunlara karşı çıkacak yeni bir parti gerekiyor ülkeye. Bazıları birleşin diyorlar. Ancak birleşmek bunu sağlamıyor. Halk yeni bir hareket istiyor. Milli Merkez’de daha geniş kesimleri kapsayan bir siyasi hareket olsun istedik ama olmadı. Anadolu Partisi olabilir mi, evet olabilir…

-Emine Ülker Tarhan Anadolu Partisini iktidara taşıyabilecek  bir lider mi?
Emine Ülker Tarhan Çağdaşlığın Sembolü Olan Bir Kadın Lider
Emine Ülker Tarhan önemli bir yüz. Türkiye her gün ortaçağın karanlığına doğru sürükleniyor. Böyle bir ülkede liderin kadın olması, liderin medeniyetin ve çağdaşlığın sembolü olan bir kadın olması partimiz için büyük avantaj.  Emine Ülker Tarhan’ın bu hareketi bence taktire şayan. Öne çıktı, partiyi kurdu, bizi davet etti, biz de geldik katıldık. Başka katılımlar da olacaktır. Milletvekillerinden de katılımlar olabilir.  Bize en çok saldırı, bizim tarafımızda olduğunu iddia edenlerden geliyor. Neden saldırıyorsunuz ki, ben cemaatçi miyim, ben AKP’li miyim, ben işbirlikçisi miyim? Hayır… O zaman bu saldırıların nedeni bizi kendilerine rakip görmelerinden kaynaklanıyor.
-Seçim Barajını Aşabilecek misiniz?
%  10’u Rahat Geçeriz
Biz kongreyi yapmadan önce bu partinin oyunun yapılan kamuoyu yoklamalarında % 8’in üzerinde olduğu görülüyordu SONAR’ın yaptığı araştırmalarda.  Sosyal medyaya girin anlayacaksınız. Ben şahsen mesajlarla başa çıkamıyorum. Şu an inanın gelen talepleri karşılayamıyoruz. Genel Merkezimiz bile yeni boyanıyor. Telefonları yeni bağlanıyor. Müthiş bir katılım isteği var. Maalesef şu an bize olan katılım talebini karşılayamıyoruz. Ama en kısa sürede bunu da halledeceğiz. Katıldığım bir toplantıda bir araştırma şirketinin sahibi “bu partinin seçim barajı diye bir sorunu asla olmaz” dedi. Bu dönemimiz çok kritik bir dönem. Partimize katılacak bazı isimleri seçerken hata yapabiliriz.  Ama şu bir gerçek ki, ortada çok büyük bir iyi niyet var. Partimizde solcular var, sağcılar var, merkezciler var. Örgütlenmede 41 İli geçtik. Seçimlere kesin gireceğiz. Bütün bunları süratle yaptığımız için bazı hatalarımız olabilir. Ama inanın herkes iyi niyetli. Bugün Türkiye’de kötüye giden süreci durdurma peşindeyiz hepimiz. Rüzgar yelkenlere dolunca o gemi yol alır.
Merkez Medya Bizi Görmemeye Çalışıyor, Ama Genç Kadromuzla Sosyal Medyayı Sallayacağız
 Şu an Merkez Medya bizi görmemeye çalışıyor. Ama çok iyi bir genç kadromuz var. Sosyal medyayı sallayacağız. Sosyal medya kullanımının zayıf olduğu bölgelerde de örgütlenmeyle daha fazla önem vereceğiz. Bunun yanı sıra Genel Başkanımız Emine Ülker Tarhan’ın yaptıkları ve söyledikleriyle  yaratacağı rüzgarın da partimizin büyümesinde büyük önemi olacaktır. 
Pastayı Adaletli Dağıtacağız
Bugün en çok sıkıntısını çektiğimiz şey, ekonomi üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine dönmüş durumda olması ve pasta paylaşımının  çok adaletsiz oluşudur. Biz öncelikle şunu yapmayı düşünüyoruz. Ekonominin bir yapısal değişime ihtiyacı var. Önce ekonomiyi tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine çevirmek zorundayız. Ondan sonra da pastayı mümkün olduğunca adaletli dağıtmak istiyoruz. Bugün AKP’yi kömür dağıttı, odun dağıttı, para verdi diye eleştiriyoruz ama bunlar devletin görevleri zaten. İngiltere’de de bu böyle. Ama kömür aldılar diye, yeşil kart verilmiş diye AKP’ye oy verenleri ülkeyi sattılar şeklinde eleştirmek çok yanlış, böyle bir politika olamaz. İnsanları daha da AKP’ye itiyor bu yaklaşım. Biz yardımlara daha çok pay ayıracağız CHP bugün AKP’nin belki de tek doğru politikası olan yardımları çok yanlış şekilde eleştiriyor. Halkı hakir görüyor. Asıl eleştirmesi gereken konular Ergenekon Operasyonlarıdır, açılım politikalarıdır, komşu ülkelere terör ihracıdır. AKP’nin doğru gibi görünen politikalarına eleştiri getiriyor, ama kesin yanlış olan politikalarına en ufak bir eleştirisi yok. Böyle bir muhalefet olur mu?
-Açılım Konusunda Yaklaşımınız Nasıl Olacak?
Terörizmle mücadele edilir, müzakere edilmez. Dünya’nın hiçbir yerinde terörizmle müzakere ederek barış sağlamış, akan kanı durdurmuş hiçbir kurum , hiçbir devlet yok. Bizim partimizde doğulu güneydoğulu vatandaşımız da var. Türkiye’deki asıl sorun az gelişmişlik sorunudur. Kürt sorunu olarak tanımlanmamalı. Bölgeler arasındaki ekonomik gelişmişlik farkı sorunu var. Bunu sadece Cumhuriyetin resmi ideolojisine bağlarsanız hata olur. O zaman bende size derim ki; o bölgedeki isyanlar, Cumhuriyetle başlamadı ki. Osmanlı döneminde de vardı.  Osmanlı döneminde Cumhuriyet mi vardı? Üniter yapı mı vardı? Türk kimliği mi vardı? Bakınız Türkiye’nin bazı fay hatları var. Emperyalizm bunları kaşıyor. Bütün bu olayların arkasında Emperyalizm var.Onun için biz diyoruz ki, ekonomik gelişmişlik farklarını, yatırım sorunlarını, işsizlik sorunlarını halletmemiz lazım. PKK o bölge insanı için bir şeyler istiyor olabilir mi? Bence hayır. İstiyor olsa o bölgeye yatırım yapılmıyor diye bir şikayette bulunurdu. PKK’nın öyle bir şikayetini hiç duydunuz mu? O bölgedeki berdel sorunu için, kadın hakları için, o bölgedeki feodalizm kalıntılarının yok edilmesi için bir düşüncesi var mı? Hayır… Hatta ordaki yatırımları öldürmeye çalışıyor. Oradaki makineleri yakıyor. Oradaki insanların işsiz kalması için çalışıyor. Neden? Çünkü o bölge insanı işsiz kalırsa terörist olarak kendilerine katılır.
 Burada çözüm üniter yapı içinde Türk üst kimliği içinde çözülmeli. Burada Türklük ifadesi bir üst kimlik ifadesidir. Yoksa kimsenin annesinle, babasınla konuştuğu dille ilgili olarak bir sorun yoktur. Ama siz bu ülkede eğitim dilini Türkçeden başka dilde yapacağım derseniz ne yazık ki bu ülke kısa süre içinde bölünür gider. Eğer bu ülkenin bölünmesini istemiyorsanız, kendini Kürt olarak tanımlayan insan, batıda da huzur içinde yaşamak istiyorsa çözüm üniter yapı içinde olmalıdır. Bugün PKK ne diyor; Doğu bizim, Batıya da ortağız. Buna söylenecek tek cevap şudur;  Anan güzel mi?…
Eğer bu ülkede bir özerklik olursa, bugün Bodrum’da, Antalya’da, Muğla’da, Çeşme’de yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımızın güvenliği tehlikeye girer.Türkiye’de Kürt kökenli Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar oldu. Kimse bunlara bir şey dedi mi? Demedi…  İçişleri Bakanlığını yıllarca bir Kürt yönetti kimse sorguladı mı?. Bakın Diyarbakırlı bir çocuk, bugün doğduğunda yaşama 2-0 yenik başlıyor olabilir. Ama bu Kürt kökenli olduğu için değil, bölgesel gelişmişlikten kaynaklanmaktadır. Sinop’ta doğanlar da onun gibi yaşama 2-0 yenik başlıyorlar. Artvin’de doğanlar da aynı… Onun için bu hassasiyetlerimizi korumalıyız.  Emperyalizme taşeronluk yaparak, bu ülkenin bin yıllık birliğini bozmakla barış çıkmaz. Biz diyoruz ki, Türkiye’nin üniter yapısı içerisinde, Cumhuriyetimizin kurucu ideolojisi içinde bu sorun çözülebilir. Açılım o bölgenin insanıyla yapılır. Terörizmin zorlamasıyla, masaya oturtmasıyla olmaz. Hele hele bir de 3. gözlemci  istiyorlar. Olayı uluslararası boyutlara çekmeye çalışıyorlar. Bunlar olacak şeyler değil.  

Toplumsalses
 
 
LondraPosta- Londra