Keşke Daha Önce Ölseydi

Ölen birisinin ardından söylenecek bir söz değilmiş gibi görünüyor.

Oysa, çok farkederdi onun varlığı ve yokluğu.

Arizona senatörü John Mc Cain ABD kongresinin Silahlı Kuvvetler Komisyonu başkanlığı yaptı yıllarca.

Azrail gibi birşeydi yani.

7 Yıl önce ortadan kaybolsaydı Mc Cain, en az 3-4 yüzbin insan hala yaşıyor olacaktı.  

Mc Cain, yaptığı başka kötülüklerin yanında, Suriye savaşının da başlıca sorumlularından bir idi.

Arizona Senatörü, yaşamının son birkaç yılını Türkiye-Suriye-Irak  sınırları çevresinde geçirdi.

Büyük bölümü Suriye istihbarat kaynakları tarafından tesbit edilen faaliyetlerinin bir kısmı Antakya ve çevresinde geçti. Suriye’li ve yabancı  şeriatçı ve sünni ayaklanma örgütleri liderleri ile toplantılar organize ederdi. El Nusra- IŞID gibi katil örgütlerinin ana sermayesi onun verdiği dolarlardan oluşuyordu. ABD deki görevinden dolayı sözü para ve silah demekti.

ABD’de Cumhuriyetçi olmakla birlikte Demokratların da vazgeçemediği politikacılardan biriydi.     

Yaptığı provokasyonların çoğu Demokrat Parti yönetimi sırasında gerçekleşti.

 ABD’yi emperyalist ve saldırgan bir ülke yapan özelliklerin tümünü kişiliğinde barındıran bir Senatör olarak Dünya’yı yaşanmaz hale getiren tiplerden biriydi.

Onun ölümü, Suriye’li çocuklar için çok geç kalmış olsa da,  İran ve Yemen için bir umuttur.

         Otomatiğe bağlı, Kimyasal silah

Suriye’de İdlip Sünni terör örgütlerinin merkezi haline getirildi. Güney Suriye’de İslamcı terörün hakimiyet bölgelerinden son üç yıl içinde sökülüp atılan El Nusra, El Ahrar, IŞID vs. gibi örgütlerin militanları silahlarıyla birlikte bu bölgeye gönderildi. Suriye Ordusunun şimdi İdlip’de toplanan 70 bin militana karşı yapacağı askeri harekat bekleniyor.

Bu nedenle 3 yıldan beri devamlı olarak sahnelenen ‘Esad Kimyasal silah kullandı’ orta oyunu yeniden gündemde. ‘Esad’ın Kimyasal silahı’ garip bir biçimde şeriatçı militanların bir güvencesi olarak iş görüyor. ‘El Nusra’yı bombalarsan  biz de seni bombalarız’ mesajı bu, Batı ülkelerinden Suriye’ye.

Yine geceyarısı onlarca çocuk ağlayıp gözlerini ovuşturarak sokaklarda kaçışacak. Bir kaç fedakar beyaz miğferli fotoğrafçı onları yıkıntıların arasından kurtaracak. BBC ve İngiliz Dışişleri Bakanı ‘bir şeyler yapmalıyız’ çağrısında bulunacak.

Mc Cain ile böyleydi. Anlaşıldığı kadarıyla Mc Cain olmadan da böyle olacak.

Yine de Dünya onsuz daha güvenli bir yer.

Mahir Tan          LondraPosta-Londra