‘KARAOĞLAN’ SONRASI EN BÜYÜK TOPLUMSAL HAREKET

 

        ‘Karaoğlan’ Sonrası Toplumdaki En Büyük Hareket

 

                             24 Haziran-8 Temmuz seçimlerinin dikkati en fazla çeken yönü bu. Meydanlarda,Medyada dinlenen,konuşulan,tartışılan oylanacak olanlar Cumhurbaşkanlığı adayları. Erdoğan,İnce ve Akşener.

 Bu gelişme, mevcut Anayasal kurallara göre gidilen seçimin karakterinden kaynaklanıyor. İktidar demek, köprübaşını tutmak demek. Yetkili makam ise Cumhurbaşkanlığı. Önce bu seçimi kazanmak zorundasınız.

Önde giden, üç Cumhurbaşkanı adayından ikisi aynı zamanda partilerinin başkanı ve gerçek anlamda liderleri. Erdoğansız AKP ve Meral Akşenersiz İyi Parti düşünülemez.

Kritik isim Muharrem İnce. Cumhurbaşkanı Adayı olduğu CHP nin Genel Başkanı olmayan Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığının kuvvetli adaylarından. Özellikle seçim ikinci tura kaldığında..

Yalova Milletvekili İnce’nin kritik önemi burada kalmıyor. Kişiliği,Halktan gördüğü ilginin yüksekliği ve yarattığı umut gerçekten çok büyük. Meydanlara bakıldığında ‘Karaoğlan Ecevit’ olayından beri yaşamadığımız bir coşku görülüyor muhalefet seçmeninde.

                    ‘Karaoğlan’dan sonra hiç bir lider toplumu bu derece sarsmamıştı. 

                           

Tüm ‘büyük çıkışlar’ gibi Muharrem İnce olayı da yoğun bir baskı dönemine tepki olarak gündeme geliyor.

Bir kaç ay öncesinde sonunda bir ışık görünmeyen bir karanlık tünel içindeydi Türkiye.

16 yıldan beri girdiği tüm seçimleri kazanan Erdoğan’ın bayraktarlığını yaptığı Siyasi İslam, Laik Cumhuriyet’in tabutuna son çiviyi çakma hazırlığında bir başka seçime giriyordu.  

Ana Muhalefet –beklendiği gibi- Abdullah Gül, Çatı vs. ile yada şimdi kimsenin isimlerini bile hatırlamadığı cumhurbaşkanı aday adayları ile  oyalanıp duruyordu.

Muharrem İnce’nin CHP Cumhurbaşkanı Adayı olarak kabulü bir dizi  ‘şanslı’ gelişmenin sonucu oldu.

Toplumların şanslı olduğu ya da yıldızının parladığı günlerden biriydi o gün.

‘Çatı’ formülasyonu çöktü. Cumhurbaşkanlığın üçüncü favori adayı Meral Akşener’in dayatarak Abdullah Gül’e fırsat tanımaması tayin edici faktör oldu.

Sadece bu nedenle bile Toplum,Akşener’e bir teşekkür borçlu.     

                                                 

                                                ‘AWDA’- AVDET

Filistinlierin kovuldukları topraklarına geri dönmelerini ifade eden ‘Awda’ şu anda aktif olan bir toplumsal hareket. Eski Türkçedeki ‘Avdet’ ile ayni kökten geliyor. Topraklarına dönerek onu yönetmek diye anlayabilirsiniz. Topraklarınız düşman tarafından işgal edilmiş olabileceği gibi, yine düşman güçler tarafından içi boşaltılmış olabilir. Her durumda bir lider bulacaksınız ve onunla birlikte ‘Avdet edeceksiniz’ ülkenize. 

Avdet edecek olanlar, çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kuranlar. Yıkılan Osmanlı’nın Avrupa ve Kafkasya topraklarından kovulan ve göçlerle gelip yerleştikleri Anadolu ve Batı Trakya topraklarının ahalisi.

Şartların bir lider yaratmasını bekleyeceksiniz. Bir de ‘şanslı gününüzü’.  1919 dan 20 yıl önce Mustafa Kemal, bir ülkeyi kurtaracak deneyim,rütbe, siyasi ve askeri ilişkilere sahip değildi.

Ancak,o gün geldiğinde, onu görür görmez tanıdılar ve ardında sıra oldular.  

Cumhuriyeti kuranlar hala aynı topraklarda yaşıyorlar. İçi boşaltılmış bir Cumhuriyeti yeniden eski temellerine oturtmak yeni görevleri.

Bunu anladılar ve geç de olsa bir gün, başlarında kimin olacağını gördüler.

Lider, pek tarif edilemez, okulu yok,diploması yok bu işin. Görünce tanıyorsunuz..Meydana çıktığında..

 

Mahir Tan                 LondraPosta-Londra