‘Kafasına Basılmış’ Bir Komutan

 

  ‘Kafasına Basılmış’  Komutan

Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, son günleri amigoluk yaparak geçiriyor.  Yandaş Medya tarafından 29 ocak günü programlanan ‘Kardak Fatihi Komutan’ şovu, Yunanistan’ın karşı çıkmasıyla bozulan Gen.Kur Bşk. ertesi gün Atatürk Düşmanlığı ile bilinen bir ‘yenişafak’ yazarına bir ziyaret eda etti.

Akar’ın önümüzdeki üç aylık çalışma programını,siyasi hatlarıyla, belirleyen bu iki mesaj çok çetin bir ‘referandum’ kampanyasının başlamış olduğunu gösteriyor. Akar’ın tutumu TSK nın genel davranış formatına ters düşen bir geçiş olarak değerlendirilebilir.Ne var ki;  15 Temmuz darbe girişiminde darbecilerin odasında kelepçeleyip ‘kafasına bastıkları’ bir komutan Akar. Yazarlarımızın defalarca belirttikleri gibi, ‘kafasına basılmış’ komutan TSK da disiplin sağlayamaz, istifa etmeliydi’. İstifa etmeyen ve ettirilmeyen Akar, demek ki bugünler için koltuğunda bulunduruluyordu.

Akar Şovlarını, reklam kuşağından ayırarak, baktığımızda bir iyi- bir de kötü yanının olduğunu göreceğiz.

İyi yan; Hazırlanan Anayasa Değişikliği ve Başkanlık Sisteminin kapsamı ve amaçlarını daha net olarak ortaya çıkarması ve referandum ile kurulmak istenen düzen’in doğrudan doğruya ‘firavun’ (siz Atatürk olarak okuyun) karşıtı bir rejim olduğunu, yanılıp da ‘evet’ demeyi düşünebilen insanlarımıza bir kez daha hatırlatması.

Kötü Yan;  Referandum kampanyaları ve gününde insanlara ‘askerde bunlardan’ mesajı vererek, sokağa çıkma, sandığa gitme kararlılığını etkileme olasılığı.

   Cumhuriyeti ‘Devlet’e’ Karşı savunmak

Askerin Başı ,Vali,Kaymakam,Polis Müdürü vs vs., Anayasa Değişikliği ve Başkanlık Sistemi getirmeyi hedefleyen referandum kampanyasına rekor derecede katılıyorlar. Adı üstünde, ‘Evet’ demek mevcut olanı savunmak demek. Bu da Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluş ilkelerine rağmen onlara karşıt hale gelmiş  bir  ‘Devlet’ yapısının varlığını gösteriyor. Kısaca buradan ‘Hayır’ı çıkarmak bir ‘Devrim’ sorunu. Yani, referandum öncesi kampanya dönemi, sandık günü ve sonrası  ve de ondan sonraki seçimi kapsayan  ‘devrim günleri’ne girmek üzereyiz. Zira ‘Diktatörlük’ bütün gücüyle Devlet faktörünü etkisine almış durumda. Referandum’da ‘Hayır’ sonucu çıksa bile pozisyonunu o sonuca göre ve bir başka formülasyon ile düzenleyecektir. Cumhuriyet’in kesin kurtuluşu refrandum sonrası yapılacak seçimlerde iktidara gelmek ve hasarı temizlemeye başlamak ile mümkün.

‘Hayır’ın Referandum kampanyası ve sonuçları, Cumhuriyet toplumuna, daha sonrası için hayati mesajları verecektir. Cumhuriyet Toplumu, şu sırada belirdiği kadarıyla, mevcut şartlarda erişebileceği en geniş temsil gücüne ulaşmış bulunuyor. Referandum sonrası başlayacak olan ‘iktidar yürüyüşünde’  temel güç referandum da ‘hayır’diyecek olan cephedir. Bu mücadelenin başında olmak isteyenler, referandum sonrasında  seçim platformunu ve biçimlenmesini düzenlemek ile de yükümlüdürler.

Mahir Tan       LondraPosta-Londra