İt Ain’t gonna work any more

‘Askeri Felsefe’, Politik felsefe’nin yanında kendisine giderek daha geniş bir alan buluyor. Tartışılanlar artık ekonomik rejimler, siyasi ideolojiler değil bu alanda. ABD nin savunma konseptinde artık yeni bir gündem var; Soğuk Savaş sonrası denge sona erdi. Yeni dengede ABD,Çin ve Rusya tarafından kurulan bir karşılıklılık esası var.  Batı’nın savunma yayın organlarında paylaşılan şu ifade ,Pentagon’un strateji bölümü Başkan Yardımcısı Elbridge Colby’e ait ; Bu sistem artık çalışmaz. (İt ain’t gonna work any more)

Dünya’nın en tepesinden bir asker dürbünüyle görünüşü böyle.

Afrin askeri operasyonu Türkiye’nin konvansiyonel silah teknolojisini bir kaç kademe arttırdığını gösterdi. Türkiye Orta-doğu ordularına ve onların yarı-askeri sivil örgütlenmelerine açık ara fark atacak seviyede göründü bu harekat boyunca. Ne varki mesele bu değil. Ekonomi alanında son 20 yılın bir gelişmesi olarak beyaz eşya ve televizyon imalatının artık Batı Avrupa tarafından Romanya, Bulgaristan,Türkiye vs.ye  bırakılması cinsinden bir değişim bu.

     Uzun Vadeli Stratejik rekabet

Pentagon’un üst düzey starateji uzmanları, ABD’nin kongrelerinde ‘Silahlı Kuvvetler Komitesi’ üyelerinin sorularına içinde bulunduğumuz askeri dengenin ‘uzun vadeli stratejik rekabet’ adını taşıdığını vurguluyorlar. Colby’e göre; ‘Rusya ve Çin yaptıkları hipersonik füzeler ve Güney Çin denizine indirdikleri uçak gemisi ile yeni dengeyi kurduklarını belirtiyor.  Onlar bu duruma, bizim zafer teorimiz olan teknolojimize karşı caydırıcı teknolojiyi geliştirerek geldiler. Bizde onların zafer teorilerini daha güçlü caydırıcılarla engellemeliyiz’ . Colby, ‘F 35 ve Ford sınıfı uçak gemileri gibi uzun süre alan ve stratejik dengeyi değiştirmeyecek yatırımlara vaktimiz yok’ derken Rusya’nın geliştirdiği Hipersonik Füzelere karşı ‘caydırıcı füzeler üretimi’ peşinde.

       Putin’in füzesine karşı Savunmamız yok

Geçtiğimiz hafta  ABD Senatosıunda yapılan bir toplantıda Silahlı Kuvvetler Komitesi yöneticilerinden James İnhofe’nin, Pentagon Stratejik Kumanda  Başkanı Gen. John Hyten’e sorduğu ‘hipersonik füzelere karşı nasıl bir savunmamız var ?’ sorusuna aldığı cevap gerçekte ABD nin yeni denge için hazırlığını ortaya koyuyor.  Gen. Hyten, ‘ Böyle füzelerin kullanılmasına karşı bir savunmamız yok. Buna karşı caydırıcı olarak nükleer silahlarımızı geliştiriyoruz.’ Pentagon, Rusya’nın hipersonik füzelerin önlemek için değil,ancak onlara karşı Rusya’nın füze savunma sistemlerinden sıyrılacak ‘alçak uçuşlu’ Low Yield denizaltı nükleer füzelerine yatırım yapıyor. Bunlardan bir başkası ise İngiltere’nin imal etttiği eski Polaris füzelerinn geliştirilmiş modeli oln Trident denizaltıları.

             Bir kampta olma zorunluluğu

Soğuk Savaş sonrası Denge yada bizde yerleşik ifade ile ‘tek kutuplu askeri denge’nin artık değiştiği kesin. Yeni denge Rusya ve Çin’in  yaptıkları teknolojik atılımlar ile son 20 sene içinde ABD’yi tehdit edecek seviyeye gelmelerinin sonucu. Böylece başa güreşen üç ülke ABD,Rusya-Çin’in altında yeni bir kategori ortaya çıkıyor. Bunlar konvansiyonel silahlar alanında gelişme gösteren yada bu silahların müşterilerinden oluşan ülkeler. Türkiye,İran, Suudi Arabistan, Hindistan,Mısır gibi.

Bölgesel liderlik ve toprak kazanımı gibi  hedefler peşinde silah satın alan yada Batı ile ortaklaşa üreten ikinci kategori ülkeler, Başpehlivanlar arasındaki sürtüşmelerden yararlanarak, bazen birine bazen ötekine dayanarak kendi beyliklerini sürdürüp geliştirebiliyorlar. Orta-Doğu bu gelişmelerin en belirgin örnekleri ile dolu.

Türkiye’nin giderek ön plana çıkmaya başlayan Suriye’deki ‘anti-esed’ harekatları, bir büyük güce rastgelene kadar uzayacak gibi görünüyor. Üstelik bölgedeki iki büyük gücün alt kategori çatışmalarından birbirlerini vuracak seviyede etkilenmeleri de bugün,yarının işi değil.

Zira,mevcut alternatif ihtimallerin en kuvvetlisi bir insan yapısı ‘Kıyamet’

Mahir Tan        LondraPosta-Londra