İŞİNİZ; 26 MİLYON OY ALMAK

        İşiniz, 26 Milyon oy almak

 

Türkiye hızla 2018-2019 seçimler sürecine ilerliyor.2018 yılında  Belediye Seçimleri ile başlayacak sürecin kaderi 2019 da aynı günde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri ile ortaya çıkıyor. Bu süreçte yarım zafer yok. Ya herrro ya merro türü.

Türkiye’de son referandumda kullanılan oy sayısı 49.799 milyon olarak görülüyor. Yeni seçmenleride hesaba katarsanız 52 milyonun yarısından 1 oy fazlasını almak zorundasınız nihai seçimlerde. Muhalaefet  26 milyonu geçecek bir oy potansiyelini yaratmak ve bunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek bir adayın arkasına koymak zorunda. Bunu yapmak zorunda. İşi bu…

  Halkın oy verme rahatlığı

Türkiye’de siyasi rejimin kötüye doğru gittiği, islamizasyonun hızlandığı, laikliğin ve kadın haklarının ciddi bir tehdit altında olduğu, dış politikada ulusal bir felaket döneminin yaklaştığı ve bütün bunların mevcut Erdoğan rejimi nedeniyle meydana geldiğini düşünüyorsanız, 2019 seçimlerine geçmişe göre daha şanslı olarak giriyorsunuz demektir. Önünüzde geniş bir özgürlük alanı ve seçme hakkı var.

Tıpış tıpış oy vermeye gitmiyorsunuz. Kiminle, hangi siyasi güçler ile birlikte oy verdiğinizin bir önemi ve kararınızda bir etkisi yok. Erdoğan’ın karşısındaki adaya oy veriyorsunuz. Zira 2019 seçimle referandum arası bir oylama. Laik ve Çağdaş bir Türkiye mi istiyorsunuz, Erdoğan rejimi mi ? Soru bu ..

 Mucizeler değil, olağan bir gelişme yeter.

 

Herkes biliyor ki 16 Nisan 2016 da referandumu ‘hayır’ kazandı. Bu bir sürecin başlangıcıydı. Hayır kampanyasının muhteviyatına baktığınızda CHP, HDP ve Meral Akşener gurubunun meydana getirdiği bir birikimi görüyorsunuz ana hatlarıyla. Keza, 2019 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçiminde de eldeki malzeme bu. Aradaki önemli bir fark ‘Hayır’ unsurlarından Akşener gurubunun bir siyasi parti biçiminde  devreye giriyor olması. Bu farkın ‘muhalefet haritasına ve sonuçlara nasıl yansıyacağını önümüzdeki 25 Ekim günü görme şansımız oluyor. Akşener gurubunun seçmen bazında yaratacağı etkiyi kurucular listesi, yönetim kadrosu, program ve tüzüğü ve Dış Dünya’nın tepkilerinden belirlemek mümkün. Yeni kurulacak partiden ‘Hayır’ adına beklenen, 16 nisan’da evet diyen ‘muhalefet partisinin’ oylarını azami derecede ‘Hayır’ yönüne çekmek ve 2002 den beri AKP ye oy veren ‘Merkez Sağ’ oylarından önemli bir parçayı koparmak…

Kısaca, Muhalefet haritasında beklenen değişiklik ‘niteliksel’ değil ‘niceliksel’.  ‘Hayır’, ‘Erdoğan rejimine Hayır’ biçiminde geniş bir kampanya olarak sürdürülecek. Muhalefet kampanyalarını yönlendirecek olan kadrolardan beklenen ise ‘Mucizeler Yaratmak’ değil. Referandumda ‘Hayır’ diyenlerin ‘EVET’ diyecekleri bir Cumhurbaşkanı isteniyor.

 

Mahir Tan        LondraPosta-Londra