İran’daki Minyatür ‘Boyalı Devrim’

        İran Bizi Ne Kadar İlgilendirir

 

İran  bizi çok yakından ilgilendirir. İran Orta-Doğu daki komşularımızda var olan pamuk ipliğine bağlı dengenin adı. İran, Tahran’dan başlayıp Irak ve Suriye toprakları boyunca Akdenize kadar uzanan Şii Nüfuz bölgesinin başlangıç ve güç merkezi. İran’da bir rejim değişikliğinin yaratacağı vakum boşluğu kuşkuya yer yok ki Orta-doğu’da yeni bir boğazlaşma ve kaosun başlama vuruşu olacak. Bu İsrail’in rüyası. Yeni bir ivme kazanacak olan Suudi yayılmasının ve ABD nin eski altın yıllarının geri dönüşü.

Ne var ki İran’da üç gündür süren karışıklıkların olağan şüphelisi Halkın Mücahitleri (MEK) ve adı son günlerde yeniden gündeme getirilen (Bozkurt armalı) GAİP (Güney Azerbeycan İstiklal Partisi) gibi provokasyon örgütlerinin  kıvırabileceği türden bir iş değil İran’da rejim değişikliği.  Rajavi’nin örgütünün Batı medyasına servis ettiği fotoğraf ve videolar, 300-500 kişilik gurupların korsan eylemlerinin görüntüleri. Bu bir ‘boyalı devrim’ değil. ABD-İsrail-Suudi Arabistan yakınlaşması ve özellikle Natenyahu’nun savaş naralarından sonra ‘durumdan vazife çıkaran’ Halkın Mücahitleri’nin sayısız girişimlerinden biri.

ABD-İsrail ve Suudi Arabistan’ın, İran gibi bir ülkede ‘boyalı devrim’ gerçekleştirmek için yeterli gücü yok. Ülkede ve komşusu Irak’ta en örgütlü,silahlı ve devlet destekli güçler Şii iran rejimi için doğal müttefikler. Bölgede ‘İran’ı rejim değişikliğine zorlayacak çapta bir askeri güç toplanması imkansız. Bir kaç gün içinde İran’da durumun normale dönmesi beklenmeli. Muhtemelen küçük çaplı gösterilere Polis ve Askeri Görevlilerin nasıl müdahale edeceği konusundaki muğlaklıktan dolayı uzunca bir süreyi  kapsayan gösteriler, İran rejiminin Cuma günü yapmayı planladığı  büyük çaplı karşı gösteri sonunda bitecektir.

Bizde Merkez Medya’nın pazarlamaya çalıştığı ; ‘İran rejim liderleri ‘Alllah Sonumuzu hayır etsin dediler’ haberleri ile yaratılan atmosfer, Uluslarararası planda  BAE,Suudi medyası dışında bir gündem oluşturamadı.

İran’da örgütlü ‘yabancı istihbarat örgütleri’, MEK, GAİP, AHFAZ Kurtuluş Ordusu gibi ‘doğal istihbarat kaynakları’ dışında CİA-MOSSAD VE MI6 den oluşuyor. İran ile ilgili istihbarat akışında  Irak işgali sırasında Güney bölgelerinde işgal gücü olarak bulunan İngiltere’nin MI 6 inin önemli rolü var. İran’ın Güney Bölgelerinde yaygın olan Arap nüfus üzerinde oynayan ve onlara birde ‘Kurtuluş’ örgütü kuran İngiltere’nin Irak Şiileri üzerinde de Ayetullah Sistani üzerinden bağlantısı var. İran’da rejim değişikliği hayallerine ve kuru sıkı Boyalı Devrim masallarına pek itibar göstermeyen İngiltere, İran meselesinin uzun vadeli bir savaşım işi olduğunu iyi biliyor. İngiltere’de günün önemli tartışmalarından biri, iki ay önce Kraliçe tarafından denize indirilen Queen Elizabeth Uçak gemisi ve onun kardeş gemisi Prens Of Wales. Şu anda denizlerdeki en büyük uçak gemileri olduğu bildirilen bu savaş gemileri 6.5 milyar sterlinlik yeni harcamalarla donatılarak İran Körfezine gönderilecek.

Kısacası, İran işi daha yeni başlıyor. İran’da  bir ‘rejim değişikliği’ beklentileri yok büyük istihbarat örgütlerinin.  Bu sokak gösterilerinin amacı BM güvenlik Konseyine sevkedilebilecek bir ‘yeni ambargolar paketi’ ile sınırlı.

 

Mahir Tan      LondrPosta-Londra